TÜRKİYE ALZHEİMER DERNEĞİ BODRUM ŞUBESİ BAŞKAN YARDIMCISI UZMAN PSİKOLOG SERRA ALEMDAR’LA DEMANS ÜZERİNE

Eylül ayı Alzheimer ayı.
21 Eylül ise Dünya Alzheimer Günü.

“Alzheimer” deyip geçmeyelim. Görmezden gelmeyelim.
Hayat, uzun bir yaz öğleden sonrası değil. Hepimiz yaşlanıyoruzzzz…

Eskiden 55’te “sizlere ömür” denirmiş.
Şimdi 90’larımızı görebiliyoruz.
Ama bu kadar uzun yaşamak, sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor.

Bakın size çarpıcı bir istatistik:
85 yaşına kadar yaşayabilirsek… her iki kişiden biri bunayacak!
Şaka değil bu. Gerçek.

Bu bilgileri Serra Alemdar’dan öğrendim.
Alemdar, Türkiye Alzheimer Derneği Bodrum Şubesi başkan yardımcısı bir uzman psikolog.

Dernek, 1997’de kurulmuş. Şimdi 22 şubesi var. Bodrum Şubesi ise Şubat 2023’te açılmış.

Amaçları çok net:
Halkı, hasta yakınlarını, sağlık çalışanlarını, belediyeleri, kolluk kuvvetlerini… yani herkesi demans konusunda bilinçlendirmek.

En büyük hayalleri?
Bodrum’u “Demans Dostu Kent” yapmak.
Ve mutlaka bir “Gündüz Yaşam Merkezi” açmak.
Ki hem hastalar sosyalleşsin, rehabilitasyon alsın… Hem de yakınları biraz nefes alabilsin.

Eylül’de ikinci kez karma bir sergi düzenleyecekler: ‘Unutanları Unutma.’
Çok değerli sanatçılar katılıyor.
21 Eylül’de de Alzheimer’in her yönüyle ele alınacağı panel var.

Serra Alemdar’a verdiği kıymetli bilgiler için çok teşekkür ederim.
Lütfen duyarsız kalmayalım.
Alzheimer ve demans konusunda bilinçlenelim. Hepimizin meselesi bu!

@alzheimerbodrum #SerraAlemdar

ALZHEİMER’I KONUŞALIM GARİ..

Sizi, Serra Alemdar’la tanıştırmak istiyorum.

Türkiye Alzheimer Derneği Bodrum Şubesi başkan yardımcısı, aynı zamanda uzman psikolog.

Dernek olarak amaçları çok net:
Halkı, hasta yakınlarını, sağlık çalışanlarını, belediyeleri, kolluk kuvvetlerini yani herkesi demans konusunda bilinçlendirmek…

Erken teşhis, uygun tedavinin vakitlice başlaması, hastalığın seyrinin yavaşlatılması, hasta yakınlarına destek verilmesi…

Ve en önemlisi: Bodrum’un bir “demans dostu kent” haline getirilmesi.

En büyük hedefleri de Bodrum’da bir Gündüz Yaşam Merkezi açmak. Böylece demanslı bireyler sosyalleşebilecek, fiziksel ve bilişsel rehabilitasyona ulaşabilecek. Yakınlarıysa biraz nefes alabilecek, kendilerine vakit ayırabilecek.

Eylül başında ikinci kez bir karma sergi düzenleyecekler: ‘’Unutulanı Unutma.’’ Çok değerli sanatçılar katılıyor. Sergide satılacak eserlerle derneğe destek sağlanacak. 21 Eylül’de, Alzheimer’in her yönüyle ele alınacağı bir panel de gerçekleşecek.

Serra Alemdar’a verdiği kıymetli bilgiler için çok teşekkür ederim.

ALZHEİMER KADER DEĞİL

TÜRKİYE ALZHEİMER DERNEĞİ OLARAK AMACIMIZ:

Halkı, demansiyel bozukluklar konusunda bilinçlendirmek

Hasta ve hasta yakınlarına sunulan hizmetleri arttırmak

Alzheimer ile mücadele için bilimsel çalışmalar yapmak

ALZHEİMER, YAŞLANMANIN DOĞAL BİR SONUCU DEĞİL… BİR HASTALIK!

Alzheimer’la ilgili hangi alanlarda farkındalık yaratmayı hedefliyorsunuz?

Her şeyden önce; toplumu, risk faktörleri konusunda bilinçlendirerek, hastalığın ötelenmesini sağlayarak, kişilerin bağımsızlıklarını daha uzun süre korumalarına ön ayak olmak.
Aynı zamanda, “Yaşlandı, unutması normal!” zihniyetinden çıkılarak, teşhisin daha erken konulmasını ve tedavinin daha erken başlanmasını mümkün kılmak. Ek olarak, bakım sürecinde sık karşılaşılan sorunlarla baş etme yöntemlerini öğreterek bakım sürecinin daha altından kalkılır hale gelmesine yardım etmek.

İnsanların en çok neyi bilmesini istiyorsunuz?

Alzheimer’ın, yaşlanmanın doğal bir sonucu değil, bir hastalık olduğunu kabul etmelerini, korunarak riski azaltabileceğimizi, utanılacak, saklanılması gereken bir şey olmadığını bilmelerini istiyoruz.

ALZHEİMER İLE SAVAŞABİLMEK İÇİN ONU TANIMAK GEREK

BAKIM VERENLER, LİTERATÜRDE “GÖRÜLMEYEN HASTALAR” OLARAK ADLANDIRILIYOR

Alzheimer’lı yakını olan birinin hayatı, ne kadar zor?

Çok zor. Bakım 7/24 bir sorumluluk. Bakım verenler, literatürde “görülmeyen hastalar” olarak adlandırılıyor. Bakım yükü; psikolojik, beden sağlığı, sosyal ve ekonomik güçlükler demek. Tüm diğer sağlık sorunlarıyla kıyaslandığında, en yüksek bakım yükü, demans bakım verenleri tarafından yaşanıyor. Bağışıklık sisteminde düşüş, sık hastalanma, ülser, gibi kronik rahatsızlıklar, kardiyak sorunlar gibi nedenlerle, bazen hasta yakınını, hastanın kendisinden önce kaybediyoruz. Klinik düzeyde kaygı bozukluğu ve depresyon yaşayan hasta yakınları yüzde 30’ların üstünde. İş performansında düşüş, hatta çalışmayı bırakma mecburiyeti, sağlık giderlerinin artması gibi nedenler maddi yükü de çok artırıyor.

BAKIM ROLÜ KIZ EVLATLARA VE EŞLERE DÜŞÜYOR

Demanslı birey yakınları, en çok hangi zorluklarla karşılaşıyor?

Bakım sürecinde yalnız kalmak, ihtiyaçları karşılayabilmek için yeterince destek alamamak, en zoru olsa gerek. Bu rol, geleneksel olarak kadınlara ait olarak algılandığı için kız evlatlara ve eşlere düşüyor. Yetişkin kız evlatlar; kariyerleri, çocukları, eşleri ve diğer sorumluluklarına ek olarak bu görevi de üstlendiğinde, sistemin diğer alanları çöküyor. Çatışmalar başlıyor. İleri yaştaki bakım veren eşler için ise bakım, hem fiziksel olarak zor hem de maddi olarak. Buna ek olarak hayat arkadaşları artık fiziken orda olsa da, manen yalnız kalıyorlar.

DEMANS DOSTU BİR BODRUM DEMANS DOSTU BİR TÜRKİYE

Bodrum’un “daha demans dostu” bir kent olmasını istiyorsunuz…

Evet. Tüm Türkiye’nin daha demans dostu bir ülke olmasını istiyoruz.

Bodrum’da açmayı hedeflediğiniz “Gündüz Yaşam Merkezi” nasıl işleyecek?

Bu merkez, Bodrum Belediyesi ve derneğin ortak bir protokolle sunduğu bir hizmet olacak. Belediye Başkanımız Tamer Mandalinci, yerel seçimlerden önce, gündüz yaşam merkezleri hakkında detaylı bilgi aldı ve bunu seçim lansman projelerinden biri olarak sundu. Bu konuda yakın zamanda belediye yetkilileri ile yaptığımız görüşmeler de çok olumlu geçti. Dört gözle bu konunun ivme kazanmasını bekliyoruz.

HEDEFİMİZ BİR GÜNDÜZ YAŞAM MERKEZİ AÇMAK

Demanslı bireylere fiziksel, bilişsel ve sosyal anlamda ne tür faaliyetler sunulacak?

Kendi ihtiyaçlarına ve korunan becerilerine yönelik planlanmış aktiviteler yapabilecekler. Uzmanlar eşliğinde, diğer katılımcılar ve çalışanlarla bağ kuracak, kendilerini bir yerin parçasıymış gibi hissedecek, varlıklarının değerli olduğunu, hayatın hala keyifli olduğunu hatırlayacaklar. El becerilerini koruyabilecekleri eğlenceli sanat çalışmaları, bahçe uğraşıları, müzik terapisi, dans, fitness, anımsama terapisi, ilgi alanlarına yönelik tasarlanmış sohbetler, bilişsel rehabilitasyon, özel gün kutlamaları, özetle hastalığın seyrini her alanda yavaşlatmaya yönelik etkinliklerle dolu günler geçirecekler.

GÖRMEZDEN GELEREK ALZHEİMER’LA MÜCADELE EDEMEYİZ

Yaşam süresi uzadıkça, alzheimer’ın görülme sıklığı da artıyor haliyle…

Aynen öyle. Alzheimer için en büyük ve değiştirilemez risk faktörü, yaş. Bu arada, biz de toplum olarak yaşlanıyoruz. Bundan 50 sene sonra, toplumun yüzde 25’i -yani her dört kişiden biri- 65 yaş ve üstü olacak. Bu da şu anlamaya geliyor: Alzheimer tanılı kişilerin sayısı artarken, onlara bakabilecek sağlıklı insanların sayısı azalacak! Bu nedenle toplum olarak bu konuyu daha ciddiye almamız, daha fazla bilinçlenmemiz ve geleceğe hazırlanmamız şart.

KORUMA YÖNTEMLERİYLE AMERİKA’DA HASTA SAYISININ 2 MİLYON KİŞİ AZALTILABİLECEĞİ GÖSTERİLMİŞ

Önlenmesi veya en azından yavaşlatılması mümkün mü?

Sosyal açıdan aktif kalarak, hep bir şeyler öğrenmeye devam ederek, sağlıklı beslenerek, egzersiz yaparak, depresyondan korunarak, sigara ve alkol gibi alışkanlıklardan uzak durarak, kaliteli ve yeterli uyumaya özen göstererek, bağımsızlığımızı daha uzun süre koruyabilmemiz mümkün. Araştırmalara göre tüm demansların yüzde 35’i, değiştirilebilir risk faktörlerine bağlı. Korunma yöntemleri ile Amerika’da hasta sayısının 2 milyon kişi azaltılabileceği gösterilmiş.

İLERİ YAŞ VE KADIN OLMAK, DEĞİŞTİREMEDİĞİMİZ RİSK FAKTÖRLERİ

En çok hangi faktörler tetikliyor?

İleri yaş ve kadın olmak gibi değiştiremediğimiz risk faktörleri var. Fakat yaşam tarzı değişiklikleri ile kendimize daha fazla özen göstermek, kontrol edebildiğimiz risk faktörleri. Sosyal izolasyon, kötü beslenme, yetersiz uyku, orta yaşlarda ağır depresyon gibi unsurları kontrol etmek elimizde.

Hepimiz bir gün bunayacak mıyız?

Bunu söyleyemeyiz, fakat yaş aldıkça hepimiz için bu ihtimal artıyor. Araştırmalara göre 85 yaş üstü kişilerin demansiyel bozukluk geliştirme ihtimali yüzde 47’lere kadar çıkıyor. Yani o kadar yaşarsak, ikimizden biri bir gün bunayacak diyebiliriz.

FARKINDALIĞIN ARTMASI, TOPLUMUN DUYARLI OLMASI ÇOK MUTLU

Eylül ayı Alzheimer ayı. 21 Eylül de, Dünya Alzheimer Günü… Siz, insanların en çok hangi gerçeği bilmesini istiyorsunuz?

Yaşlı nüfusun oranı ve buna bağlı olarak da Alzheimer artıyor. Artık neredeyse hepimizin ailesinde yakınlarında demansla yaşayan sevdiklerimiz var. Bu durumu göz ardı etmek, kaçmak sorunu hafifletmeyecek, sadece büyütecek. Biz bilgilerimizi paylaşmak istiyoruz, demansla yaşayan ailelerin hayatlarını kolaylaştırmak, hasta yakınlarının deneyimlerini birbirleriyle paylaşarak bu sürecin daha baş edilebilir hale gelmesini sağlamak istiyoruz. Ve tabii ki korunarak, riskimizi ve toplumuzdaki hasta sayısını azaltabiliriz. Bu salgın karşısında birlikte çok daha güçlü olacağız. Bu nedenle farkındalığın artması, toplumun duyarlı olması çok önemli.

BODRUM, UNUTANLARI UNUTMUYOR!

Geleneksel hale getirmek istediğiniz bir “karma sergi”niz var: “Unutanları Unutma.”

Evet. Bu sene ikincisini yapacağız. Sergi, Bodrum Amerikan Hastanesi müze alanında, 6-13 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Resim, fotoğraf, dokuma, seramik, heykel gibi farklı dallardan 37 sanatçı katılacak. Sanatçılar eserlerin satışından elde ettiklerin gelirin önemli bir kısmını derneğe bağışlayacak.

21 Eylül’de düzenleyeceğiniz bir de panel var…

Doğru. Bu yıl, dünya genelinde Alzheimer gününün sloganı: “Haydi Alzheimer’ı konuşalım”. Biz de Bodrum’da “Alzheimer konuşalım gari” dedik ve 21 Eylül’de Herodot Kültür Merkezi’nde bir panel düzenlemeye karar verdik. Bu etkinlikte Alzheimer’in önüne geçmeyi pek çok yönüyle anlatmaya çalışacağız. Aynı zamanda kaybolmanın nedenleri, alınabilecek önlemler ile ilgili bilgi vereceğiz ve akıllı takip cihazlarımızı dağıtacağız. Akşam ise ücretsiz bir film gösterimimiz olacak. Hepinizi bekliyoruz.

Yorum Bırak