Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Bütün engellerin kalktığı, kimsenin dışarıda bırakılmadığı, gerçek anlamda kapsayıcı bi dünya dileğiyle…
📍 Türkiye’de engellilere (ihtiyaç sahibi bireylere) yönelik hazırlanan ilk engelsiz koleksiyon olan LCW Limitless, bu yıl gerçekten özel bi adım attı.
LC Waikiki; İstanbul Moda Akademisi ve Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ile güçlerini birleştirerek kapsayıcı moda alanında etkisi yüksek bir tasarım yarışması düzenledi.
📍 Genç tasarımcılar başvurdu, çok yaratıcı ve özenli işler geldi. Ben de jürideydim, o yüzden gönül rahatlığıyla söylüyorum: Seçim yapmak hiç kolay olmadı. Her tasarımda büyük bi emek ve inanılmaz bi hassasiyet vardı.
📍 LCW x İMA Kapsayıcı Tasarımlar Yarışması, engelli bireylerin giyinirken karşılaştıkları zorluklara hem işlevsel hem estetik çözümler sunan projeleri bi araya getirdi. Modada kapsayıcılık adına çok değerli bir yaklaşım.
📍Bu çabayı önemsiyorum. İyi niyet, vizyon ve duyarlılık birleşince ortaya gerçekten anlamlı işler çıkıyor. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
“İyi giyinmek herkesin hakkı” anlayışıyla düzenlenen yarışmanın kazananları bugün açıklanacak.
Heyecan doruktaaa…
Birincilik ödülü: London College of Fashion’da özel eğitim ve 100.000 Lira destek. Gençleri motive eden böyle girişimleri görmek de çok güzel…
LC Waikiki Müşteri İçgörüleri ve Pazarlama İletişiminden Sorumlu GMY Sinem Akgül ve İMA Direktörü Cemal Bayazıt ile yarışmayı konuştum. Sayfaları kaydırarak okuyabilirsinizzz 👉
(Kazananları açıklayacağım bir post da geliyoooo💫) @lcwaikiki @lcwaikikikariyer #işbirliği marka adı geçtiği için #reklam
HERKESİ KUCAKLAYAN: ENGELSİZ KOLEKSİYON
LCW Limitless / Engelsiz Koleksiyon fikri nasıl doğdu?
Marka misyonumuz olan ‘İyi giyinmek herkesin hakkı’ söylemini bir slogan olarak değil, bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu yüzden, tüm dezavantajlı gruplar gibi, engelli bireylerin de desteklenerek hayatlarının kolaylaştırılması gerektiğine inanıyoruz. Fonksiyonel ürünlerin yer aldığı engelsiz bir koleksiyon fikrinin çıkış noktası, birlikte çalıştığımız engelli arkadaşlarımız sayesinde oldu. Onların giyim konusunda yaşadıkları sorunları paylaşması sonrasında, engelli bireylerin hayatına, ihtiyaçlarına, hayallerine yakından baktık. Çeşitli derneklerle bir araya gelerek uzun ve samimi görüşmeler yaptık. Ve bu alanda büyük bir boşluk olduğunu fark ettik. “Neden olmasın?” diye yola çıktık ve herkesi kucaklayan bu koleksiyonu hayata geçirmeye karar verdik.
GENÇLERİN ENERJİSİ VE VİZYONUYLA BÜYÜDÜ
Engelli bireylerden ve yakınlarından bugüne kadar nasıl geri dönüşler aldınız?
Beklentilerimizin çok ötesinde. Engelli bireylerden ve ailelerinden aldığımız her mesaj, bu koleksiyonun ne kadar büyük bir ihtiyaca cevap verdiğini gösteriyor. “Artık görünür olduğumuzu ve önemsendiğimizi hissediyoruz” ifadesi bizi en çok etkileyen geri bildirimlerden biri. Bir ürünün, birinin hayatını kolaylaştırdığını duymak tüm emekleri anlamlı kılıyor. Her mesaj, her teşekkür notu bizi bu koleksiyonu büyütmeye daha da motive ediyor.
Bu yıl, bir tasarım yarışmasıyla, bu koleksiyonu taçlandırdınız. Yarışma fikri nereden çıktı?
Limitless’ı bir “koleksiyon” etiketinden çıkarıp, sürekli gelişen bir harekete dönüştürmek en büyük hedefimizdi. Ve bunun yolu, yeni bakış açılarıyla tanışmaktan geçiyordu. İçimize sinen bir koleksiyon yapmıştık ama koleksiyonun derinleşmesi ve geliştirilmesi noktasında neler yapabileceğimizi düşündük. Bu noktada gençlerin enerjisi ve vizyonu, yolculuğumuza yeni bir soluk getirebilirdi. Bu yüzden yarışma yapmaya karar verdik.
BİRİNCİYE LONDRA’DA TASARIM EĞİTİMİ VE 100 BİN TL MADDİ DESTEK

Neden gençler? Pekala bilinen, ünlü tasarımcılarla da çalışabilirdiniz…
Gençlerin cesur fikirleri, kalıpları zorlayan yaklaşımları ve dünyaya baktıkları taze yer bizim için inanılmaz kıymetli. Ayrıca LC Waikiki olarak, gençlerle güçlü bir bağımız var. Onların sesini duymayı, onları desteklemeyi önemsiyoruz.
Ünlü isimlerle de çalışabilirdik ama genç tasarımcıların enerjisi bu projeye çok yakıştı.
Birinci olan tasarımcının ödülü ne olacak?
Birincilik ödülünü, London College of Fashion’da tasarım eğitimi ve 100.000 TL maddi destek olarak belirledik.
DİREN TORBASIYLA GİYİLEBİLECEK PANTOLONLAR
Tek elle kapanan sistemler, cırt bantlı gömlekler, paçası açılabilir denimler, sensory kumaşlar, esneyen bel… Tüm bu çözümler yeni koleksiyonda olacak di mi?
Evet ve çok daha fazlası! Bu yarışmaların belki de en öğretici yanı; engellilerin yaşadığı sorunları, çözümleriyle birlikte görebilmek. Mesela bir ceket tasarımı gördük. Sırtında fermuarlı gizli bir kısım var ve bu kısımdan ayrı bir parça çıkıyor. İnsan bir düşünüyor amacı ne olabilir diye. Tekerlekli sandalye kullananlar yağmur yağdığında bu parçayı açarak adeta bir koruyucu örtü gibi sandalyenin sırt kısmını kapatabiliyor. Böylece oturdukları kısım ıslanmıyor. Diren torbasıyla bile rahatlıkla giyilebilecek pantolonlar, katater takanlar için bluzlar… Bu detaylar ve içgörüler o kadar kıymetli ki. Böyle ince ve kullanışlı detayların olduğu bir koleksiyonumuz var.
“ÇOCUĞUM İLK KEZ RAHAT HİSSETTİ”

Peki “fonksiyonel + şık” dengesini nasıl kurdunuz? Zor mu oldu?
Bu dengeyi kurmak, en ilham verici meydan okumaydı diyebiliriz. Amacımız hiçbir zaman sadece işlevsel bir şey tasarlamak değil. Hedefimiz, bir ürünü hem fonksiyonel kılmak hem de moda dergilerinde yer alabilecek kadar şık yapmak. Dengenin sırrı; işlevselliği tasarımın önüne geçirmeden, estetiğin doğal bir parçası haline getirmek. Bu süreçte çok şey öğrendik ve gördük ki yaratıcılıkla, her zorluğun üstesinden gelinebiliyor.
En çok hangi hikâye sizi etkiledi?
O kadar çok ki… “Artık kendi kendime giyinebiliyorum” diyen bir gençten tutun, “Çocuğum ilk kez rahat hissetti” diyen bir ebeveyne kadar… Bu cümleler, koleksiyonun ruhunu şekillendiren en değerli motivasyonlarımız oldu.
OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ VE İSTANBUL MODA AKADEMİSİ’YLE GÜÇLERİ BİRLEŞTİRDİK
İMA + TOFD + LCWaikiki… Bu üçlü iş birliği nasıl işledi?
İstanbul Moda Akademisi, tasarımın akademik ve yaratıcı derinliğini getirdi. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği, engelli bireylerin günlük ihtiyaçlarını, içgörülerini ve bakış açılarını en samimi haliyle yansıttı. Biz de LC Waikiki olarak, bu değerli fikirleri seri üretim ve erişilebilirlikle buluşturduk. Birbirimizden öğrenerek, birbirimizi tamamlayarak ekip ruhuyla çalıştık.
Türkiye’de kapsayıcı moda ne durumda?
Son yıllarda daha fazla konuşulmaya başlandı ama alınacak çok yol var. Biz Limitless Koleksiyonu ile bu alanda ülkemizdeki ilk adımı attık. Sadece ürün çıkarmak değil, sektöre örnek olmak ve farkındalık yaratmak bizim için önemliydi. Bugün başkalarına ilham verebiliyor olmak da bunun en güzel sonucu. Yine de bu yolculuğun bitmediğini, sürekli gelişmek gerektiğini biliyoruz.
ENGELLİ BİREYLERİN GÖRÜNMEZ ENGELLERİNİ ORTADAN KALDIRMAK

Tüm özel üretim detaylarına rağmen fiyatları erişilebilir tutabilecek misiniz?
Elbette. Amacımız, bu tür hayatı kolaylaştıran çözümlerin bir lüks değil, herkes için kolayca ulaşılabilir olması.
“Bu koleksiyon satış odaklı değil” diyorsunuz. Peki gerçek motivasyon ne…
Engelli bireylerin günlük yaşamdaki görünmez engellerini ortadan kaldırmak. Bu, bir ticari kaygıdan çok, toplumsal bir sorumluluk. Onların giyinme sürecini kolaylaştırarak, özgüvenlerine ve bağımsızlıklarına bir parça katkı sağlamak istiyoruz.
TASARIMIN GERÇEK BİR SORUNA DOKUNDUĞU PROJELERİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Moda sektörüne nasıl bir hizmet sunuyorsunuz?
Biz tasarımcı yetiştiriyoruz. Ama sadece teknik bilgi vermiyoruz. Merak eden, araştıran, sorgulayan ve kendi sesini bulmaya hazır tasarımcılar ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Misyonumuz çok net: Türkiye’de modanın niteliğini yükseltmek ve gençlere sağlam bir mesleki altyapı sunmak. Moda eğitimi sadece bir sınıf değil; bir yolculuk. Bu yolculukta onlara rehberlik ediyoruz.
LC Waikiki ile bu iş birliği nasıl başladı? İMA bu projeye neden “Evet” dedi?
Engelli bireylerin ihtiyaçlarına yönelik bir yarışma fikrine kim hayır diyebilir ki! Çok mutlu olduk. Hemen tabii dedik. Bu alanda gerçekten bir eksiklik var. Biz tasarımın hayatı kolaylaştırdığı, gerçek bir soruna dokunduğu projeleri çok önemsiyoruz.
GENÇLER BİR AMACA HİZMET EDEN İŞLER ÜRETMEK İSTİYOR
“Kapsayıcı tasarım” Türkiye’de hâlâ yeni bir alan. Sizce neden bu kadar önemli?
Engelli bireylerin giyinirken yaşadığı zorluklar aslında çok temel ama toplumda yeterince görünür değil. Kıyafetin bir hareketi kolaylaştırması, bir bağımsızlık hissi yaratması çok büyük bir şey. Kapsayıcı tasarım bu yüzden önemli. Çünkü tasarımın sadece güzel görünmek için değil, özgürlük sağlamak için de var olduğunu hatırlatıyor.
Genç tasarımcılar yarışmaya büyük ilgi gösterdi. Sizce onları bu projeye çeken motivasyon neydi?
Gençler artık yalnızca estetik tasarlamak istemiyor; bir amaca hizmet eden işler üretmek istiyor. Burada gerçek bir sorun ve gerçek bir kullanıcı var. Birinin günlük hayatını kolaylaştırma fikri, onların içindeki yaratma isteğini büyüttü.
Bu nedenle yarışmaya bu kadar içten bir
ilgi gösterdiler.
TASARIMCI GENÇLERİMİZİN DUYARLILIĞI GURUR VERİCİ

Finale kalan tasarımları değerlendirirken en çok nelere dikkat ettiniz?
Tasarımın ilk görevi işlevsellikti. Engelli bireyin hayatına nasıl bir kolaylık getirdiğine dikkat ettik. Ardından estetik dengesine ve tasarımcının yenilikçi bir yorum getirip getirmediğine baktık. Yani estetik de önemliydi ama önce ihtiyaç, sonra tasarım dili.
Bu yarışmada sizi en çok şaşırtan ya da gururlandıran tasarım detayı neydi?
Küçücük bir detayın bir kişinin hareket özgürlüğünü nasıl değiştirebildiğini görmek bizi çok etkiledi. Bir çıtçıtın yeri, bir dikiş yönü ya da kapanma şekli bile büyük bir fark yaratabiliyor. Tasarımcı gençlerimizin bu noktadaki duyarlılığı ve çözüm üretme biçimleri doğrusu gurur vericiydi.
GENÇLERE BÖYLE BİR DESTEK BÜYÜK BİR İVME YARATIR

Birinci olan tasarımcıya Londra’da moda eğitimi ve burs verilecek, ayrıca LC Waikiki’de staj imkanı… Bu tür ödüller bir genç tasarımcı için nasıl bir fark yaratır?
Kariyerin ilk yıllarında böyle bir destek gerçekten büyük bir ivme yaratır. Bu, bir genç tasarımcı için hem gelişim hem de sektörün içine adım atma fırsatı anlamına gelir.
Ama en büyük ödül: Tasarımlarının LC Waikiki mağazalarında satılması mı?
Elbette! Bir tasarımcının kendi ürününü raflarda görmesi bambaşka bir duygu. Hayalindeki bir fikrin gerçeğe dönüşmesi, emek verdiği bir tasarımın birine ulaşması, onun tasarım yolculuğunda unutulmaz bir dönemeç olur.
FİNALİSTLER ANLATIYOR
AYŞE SILA KİRAZ
Kendime şunu sordum: Yarın uyandığımda engelli bir birey olsam ne giymek isterdim?’ Yine dolabımdaki o trend, rahat parçaları giymeye devam etmek isterdim. Boundless koleksiyonum bu düşünceden doğdu. Sokak modasının enerjisini kapsayıcı bir yaklaşımla birleştirdim.
GAYE YILMAZ & AYLİN BAYRAKTAR
6 Şubat depreminde bir gecede sağlıklı şekilde uyuyup fiziksel engelli olarak uyanan binlerce insan oldu. Bu durum bize, aslında hepimizin birer engelli adayı olduğunu hatırlattı. Fiziksel engellere gerçek anlamda cevap verebilen, giyinme sürecini kolaylaştıran ve kullanıcının hayatına pratiklik katan parçalar geliştirmeye odaklandık.
İRİS ŞEMET
Önceden geçirdiğim ameliyat sürecimin olması empati kurabilmem açısından oldukça yararlı oldu. “Hangi detaylar hayatı gerçekten kolaylaştırır?” sorusuyla ilerledim. Giyip çıkarması kolay, bedende sürtünme yapmayan ve uzun süre otururken veya destekle dururken rahatlık sağlayan çözümlere odaklandım.
SUDE AYSEL AYDIN
“Bir kıyafet, kullanıcısına ne kadar özgürlük sunabilir?” sorusu tasarım anlayışımı kökten değiştirdi. Amacım bedeni sadece örtmek değil, özgüveni taşımak. Yardım almadan, rahatça giyinebilmenin verdiği bağımsızlık hissi ve kişinin güçlü yanlarını görünür kılmak koleksiyonun merkezinde.
SUDE GÜNER
Koleksiyonumun amacı yalnızca giyinme kolaylığı sunmak değil engelli bireylerin kıyafetleriyle kendilerini güçlü, zarif ve stil sahibi hissetmelerini sağlamak. Giysilerde gereksiz detaylardan kaçınırken her parçayı, oturur pozisyona uygun orantılar, dikiş yönleri ve cep yerleşimlerini dikkate alarak tasarladım. #işbirliği marka adı geçtiği için #reklam






