YILDIZ TİLBE

Üç kere Balıklı Rum’a, iki kere Lape’ye yattım yavrum ama akıllı çıktım

O kadar gergin ki ortalık…

O kadar üzgünüz ki hepimiz…İstedim ki biri, damardan gerçek biri, bizi alsın, bir süreliÄŸine baÅŸka bir yere götürsün. O tabii, yeni albümü çıkan Yıldız Tilbe’den baÅŸka biri olamazdı. Gerçekten nevi ÅŸahsına münhasır. Hani dizilerdeki kadınlar ne kadar birbirine benziyorsa, o da, o kadar benzersiz. Ve bu, onu eÅŸsiz kılıyor. Her daim uçlarda yaşıyor. Biraz yabani, biraz yalnız. Ama açık, net, ÅŸeffaf, hatta çıplak. Fakat kolay ulaÅŸamadım ona… Yıldız Tilbe…

Bu, Yıldız Tilbe’yle ilk röportajım. Ama anladım ki, son röportajım olmayacak. Onunla kahve eÅŸliÄŸinde hayattan, aÅŸktan, yalnızlıktan, erkeklerden söz etmek güzel… Tekrarlamak isterim… Bu sahici kadının gözlerine tekrar bakmak isterim…

YILDIZ TILBE 19

Kendinden memnun musun?

– Genel olarak evet. KiÅŸisel memnuniyetsizliklerim var tabii, “Az ye!” diyorum, çok yiyorum, “BeÅŸ tane iç ÅŸu mereti!” diyorum daha fazla içiyorum. Ama onun dışında kendimle barışığım…

Üzerine giydirilen imaja itirazın var mı?

– Benim üstüme hiçbir imaj giydirilmez ki! Durmaz çünkü. Akar gider. İmaj-mimaj sökmez bana…

Peki bütün potansiyelini yansıttığını düşünüyor musun?

– Nerdeee? Tabii ki yansıtamıyorum.

Neler yapmak isterdin?

– Kendime daha hâkim olmayı isterdim. Ama iÅŸte olmuyor. Sonuçta Türkiyeliyiz. Biraz kendini salmışlık var.

Bu kadar çok sevilmeyi neye bağlıyorsun? 

– Neye baÄŸlayacağım? Åžarkılarıma. O ÅŸarkılar insanlarla aramda köprü. Hep öyledir ya, birine âşık oluruz, bir kaset koyarız. SevindiÄŸimiz zaman onunla dans ederiz, üzüldüğümüz zaman onunla aÄŸlarız. Benim ÅŸarkılarım biraz öyle ÅŸarkılar olduÄŸu için beni, kendilerinden görüyorlar. Geçen gün yolda biri diyor ki, “Ben senin ÅŸarkılarınla neler yaÅŸadım biliyor musun?” Nereden bileceÄŸim! Ama o âşıkken, acı çekerken beni dinliyor. Çünkü o duyguyu çıkarıp koymuÅŸum önüne. Evli bir adama âşık mesela, gizli aÅŸk yaşıyor, içi yanıyor… Kaç kadın söyleyebilir ki? Söyleyince hepsinin dili oluyorum. Ben, insanların ortak diliyim.

Ben seni damardan ‘gerçek’ buluyorum. İnsanın dudağını uçuklatacak kadar ‘çıplak’ duruyorsun herkesin önünde…

– Ya sorma, biraz kontrolsüzüm…

Biraz? Nasıl bu kadar çıplak kalabiliyorsun? 

– Çünkü böyle rahat edebiliyorum. Yapamıyorum öbür türlü. Kontrolle bir yere kadar gidebiliyorum. Bir sınır var ondan sonra, hoşçakaaal. Nasıl geliyorsa içimden öyle yaşıyorum. Beni Allah koruyor.

YILDIZ TILBE 3

İKİMİZ DE SARHOŞTUK

‘Delikanlım’, Uzay Heparı için miydi?

– Asla öyle bir ÅŸey yok…

Ama üzerine öyle yapıştı kaldı…

– Ay kaldı ki ne kaldı! Allah rahmet eylesin. Olacak iÅŸ deÄŸil ya. Geçen gün Zeynep Tunuslu’yu gördüm, onunla da konuÅŸtuk. “Ay” dedim, “Bir kere, ikimiz de sarhoÅŸtuk, bir b.k yedik, üstümüze yapıştı kaldı…”

Ne dedi Zeynep?

– Hiçbir ÅŸey, ne diyecek. Güldü geçti…

Peki bütün o Sezen’le kavgalar, Aysel Gürel’le dalaÅŸmalar… Uzay’la ilgili deÄŸil miydi?

– Yok öyle bir ÅŸey. Bir ÅŸeyler oldu bittiyse de orada kaldı.

Kavga-mavga olmadı yani?

– Yok hiçbir zaman kavga etmedik.

DANS DEDİĞİN SALLANMAK DEĞİL Mİ?

Senin dans etmene de bayılıyorum. Daha doÄŸrusu edememene… 

– Dans dediÄŸin, sallanmak deÄŸil mi sonuçta? Vücudun, müziÄŸe göre devinmesi. Ben de onu yapıyorum.

Bazen uymadığı oluyor ama müziÄŸe… 

– Yok ben uyuyorum. Benim vücudum orada enstrüman oluyor, ben ritmi bedenimle yakalıyorum. Yakalayamayan sizsiniz!

HER ÅžEY GECEKONDUDA BAÅžLADI

Bu kadar damardan yazabilme yeteneği nereden geliyor? 

– Her ÅŸey yaradılış.

Senin sinir uçların mı açık? 

– DoÄŸrudur. Ben hassasım. O da iyi bir ÅŸey deÄŸil. Ama iÅŸte her ÅŸey, galiba olması gerektiÄŸi gibi. Demek ki ÅŸarkıcı olmam gerekiyormuÅŸ.

Şarkıcı olmanın hikâyesi nedir?

– ÇocukluÄŸumdan baÅŸlıyor. Biz gecekonduda oturuyorduk. Mahallemizde elektrik yoktu. Televizyon izleyeceÄŸim diye akÅŸamları 4-5 mahalle öteye gidiyordum. Sonra da geceleri eve dönerken korkudan ödüm patlıyordu. Var gücümle bağıra bağıra ÅŸarkı söylüyordum. Duyan ışığını yakıyordu. Sonunda annem çıkıyordu, “Gel gel, bağırma, herkesi uyandıracaksın!” diyordu. İşte ÅŸarkıcılık aÅŸkı böyle baÅŸladı. Sonra mahalle düğünlerinde söylemeye baÅŸladım. Ablalarım plak dinliyordu, onların dinlediÄŸi ÅŸarkıları ezberliyordum. Yani bu, çocukluÄŸumdan beri yaptığım bir ÅŸey aslında. Sonra evlendim, ekonomik durumumuz kötüydü, tek yapabildiÄŸim ÅŸey bu, “Bari ÅŸarkıcı olayım!” dedim.

YILDIZ TILBE 10

17 YAÅžINDA ANNE OLDUM

Bir dönem evlere temizliğe gittiğin yazıldı çizildi, öyle mi?

– O yalan. Çocuk bakıcılığı yaptım, temizlikçi diye yazdılar. Önemli deÄŸil. Gündelikçilik de yapmış olabilirdim. Ne fark eder ki.

İyi çocuk bakar mısın bari?

– Yok canım. Ben bir tane doÄŸurdum. Annem dedi ki “İkinciyi doÄŸurma! Sen bakamazsın!” Gerçekten kızıma ailem baktı. Ben 17 yaşında doÄŸurdum. Annem bana ‘doÄŸurmuÅŸ kız’ derdi. Kadın olmamıştım, çocuktum henüz…

HEM DOÄžU’YUM HEM BATI

Geriye dönelim… Tunceli’den İzmir’e göç eden ailenin hikâyesine…

– Annem Tuncelili, babam AÄŸrılı. Adana’da karşılaÅŸmışlar. Oradan da İzmir’e gelmiÅŸler, biz olmuÅŸuz… Ben kendimi İzmirli sayarım. Ama bir taraftan da Türkiyeli’yim. Hem DoÄŸu’yum hem Batı’yım.

Altı çocuklu yoksul bir ailede büyümek yaratıcılığı zorlamak açısından şans mı, şanssızlık mı?

Şans tabii. Yokluk, insanı tırmalamaya zorlar. Her şeyin varsa, niye uğraşacaksın ki? Yine dünyaya gelsem yine aynı annenin, babanın çocuğu olmak isterdim.

Gözünü kapattığında en çok hangi zamanlar aklına geliyor?

– Bayramlar. Annem bir aÅŸure yapardı, bir ay önceden bilmem kaç mahalle öteden gelir, tencerelerini kapının önüne bırakırlardı, eli o kadar lezzetliydi. Kazanla yapar, herkese dağıtırdı. Bayramlarda da baklava yapardı. Sabahları biz altı kardeÅŸ sıraya girerdik, annemle babamın elini öperdik. En ufak bendim. Çok özledim onları. 22’imde annemi, 34’ümde de babamı kaybettim.

Annen neden vefat etti?

– Altı çocuk büyütmüş, emekçi bir kadındı. YorulmuÅŸtu. Hayat yormuÅŸtu onu. 57 yaşında öldü. Yıldız Tilbe olduÄŸumu görmedi. Oysa çok istediÄŸi bir ÅŸeydi. Anne tarafımla baba tarafımın hiç alakası yoktur. Baba tarafımın hepsi kapalı. Anne tarafımsa açık. Anne tarafım Alevi, açık görüşlü, baba tarafımsa hepsi kara çarÅŸaflı. Anne tarafımda bir aydınlık var. Aleviler öyledir hayatım. Annem de öyleydi. Hep ÅŸarkı söyledim ben. O da beni destekledi. Bütün teyze kızlarım saz çalıp söyler. Bana da bulaÅŸtı tabii…

DiÄŸer beÅŸ kardeÅŸin ne oldu?

– Biri yurtdışında, ikisi İstanbul’da, biri İzmit’te, biri İzmir’de. Hepsiyle görüşüyorum.

YILDIZ TILBE 1

ADAM, AYNADA KENDİNE FAZLA BAKSA DELİRİRİM!

49’sun. 100’ün yarısına bir kala. Nasıl bakıyorsun hayata?

– İnsanoÄŸlu acayip. 25’ken kendimi 100 yaşında gibi hissediyordum. Åžimdi içimdeki rüzgâr daha genç. Ne acı… Dışım ihtiyarlıyor, içim gençleÅŸiyor.

Artık nasıl bir kadınsın?

– Daha olgun oluyor insan. Korkuların azalıyor. 10 yıl önce beni intihara sürükleyecek ÅŸeyler, ÅŸimdi o kadar önemli deÄŸil.

Bir sürü yakıştırma yapılıyor. Edith Piaf, Amy Winehouse, kadın Ahmet Kaya, Aysel Gürel…

– Ne münasebet hiçbiriyle alakam yok. Yıldız Tilbe’yim ben! Herkesten bir tane var.

Sen insanlarda sanki böyle uçurumlarda gezinen bir kadın hissi uyandırıyorsun…

– O doÄŸru bak, öyleyim.

15 yıldır hayatında biri yokken nasıl üretken oluyorsun?

– Yüzmeyi bildikten sonra, hayatında biri olması gerekmiyor ki, sen o duyguları biliyorsun, yazıyorsun o ÅŸarkıları… Ama hayatında biri varken daha derine gidebiliyorsun, fark o…

Aşksız kalmak koymuyor mu sana?

– Oluyorum ara sıra âşık. Ama platonik. Fakat çok kıskancım. Birini beÄŸeniyorum diyelim uzaktan. Adamın onu beÄŸendiÄŸimden haberi bile yok. Ben ise, onun beni aldatma ihtimali üzerine, onu öldürme planları kurmaya baÅŸlıyorum. Düşün yani! Normal olmadığım kesin!

Aldatmayla neyi kast ediyorsun?

– BaÅŸkasına bakma da benim için aldatma. Hatta, aynada kendine fazla baksa delilirim!

E korkutursun sen erkekleri o zaman…

– Öyle oluyor maalesef. Bana benim gibi biri lazım, o da yok.

Sen hiç terapiye falan gittin mi?

– Üç kere Balıklı Rum’a, iki kere Lape’ye yattım yavrum. Ama akıllı çıktım Allah’a bin şükür!

Ne diyor terapistler bunları anlatınca?

– Terapistle böyle konuÅŸmuyorum tabii. Kucağımda bir kutu mendil aÄŸlıyorum. Zaten artık gitmiyorum. Ne anlatacağım terapiste? Ne diyeceÄŸim? Ya da o bana ne yapabilir? Ne der de beni sakinleÅŸtirir? İnsan, yalnız ÅŸu hayatta. Kim olursa,  derdi ne olursa olsun, kendi halletmek zorunda.

YILDIZ TILBE 9

ORTA 1’DEN TERKİM

Bunca yıl, gürültüde kaynayıp gitmedin. Bir ÅŸekilde var olmayı becerdin…

– Çünkü hep olduÄŸum gibi durdum.

EÄŸitim?

– Orta 1’den terkim. Bana tokat atan bir öğretmen yüzünden okulu bıraktım. Kulağımın zarı patlıyordu neredeyse. Nefret ettim okuldan. Oysa çok seviyordum. Düşüyordum, dizlerim kanıyordu, yine gidiyordum. Liseliler tuvalette sigara içiyordu. Onlar çıktı, ben ellerimi yıkıyordum, ben içiyorum sandı. İçmiyordum halbuki o zaman. O tokat yüzünden bir daha gitmedim.

Senin bir tarafın filozof gibi… 

– Çok okurum ondan.

Sen hep mi derindin?

– Belki de. Ama bu, her zaman iyi bir ÅŸey deÄŸildir. Babam derin bir adamdı, annem de öyle. Hep aÅŸk içindelerdi…

Aileninki gibi bir iliÅŸkin oldu mu?

– Hepsi öyle baÅŸladı, hiçbiri öyle çıkmadı. Bundan sonra da olmaz!

Neden?

– E sanmıyorum artık, sanacak yerlerim yok. Yani bitti. Kızım artık her ÅŸeyim. Torunum da oldu. E tamamdır. Ben, kızımı 17’mde doÄŸurdum. Olgun olamadım hiçbir zaman. Bir ÅŸey olduÄŸunda, elim ayağım titrerdi. O aÄŸlardı ben onu kapıp sokaÄŸa koÅŸardım, “Bu niye aÄŸlıyor, bir ÅŸey mi var?” diye.

Onda da müzik geni var mı?

– İzin vermedim bu âleme girmesine. Daha düzgün, daha sıradan bir hayatı olsun istedim ki, yaÅŸadığını anlayabilsin. Bir evi, düzeni olsun…

Senin evin düzenin olmadı mı?

– Var ama baÅŸka türlü oldu benim için her ÅŸey. Zor bir hayattı.

Senin bize bu duyguları iletebilmen için belki de öyle yaşaman gerekiyordu.

– Böyle olmalıymışım demek. Ben, aldatılmalıymışım, sevdiÄŸimde ulaÅŸamamalıymışım ki bu ÅŸarkıları yazabileyim.

YILDIZ TILBE 14

İNANÇSIZLAR DA İNANÇLI

Bütün erkeklerde sence ihanet etme potansiyeli var mı?

– Allah’tan korkmayan her erkekte var. Allah’tan korkuyorsa, ihanet etmiyor. Ama Allah’tan korkmuyorsa, o zaman kadından da korkmuyor!

Peki bunca yıl bu kadar derin duygular, farklı ruh halleri dünyasında gezinmek yorucu ve yıpratıcı değil mi?

– Her balığın indiÄŸi bir derinlik var ya, ben de böyleyim iÅŸte.  Allah beni bu duruma göre yaratmış.

Çok mu inançlısın sen?

– İnanç bir gerçeklik. İnançsızlar da, inanmadıklarına inanıyorlar. O da bir inanç yani. İnançsız hiçbir ÅŸey olmaz. İnançsızlığın bile inanca ihtiyacı var.

YILDIZ TILBE 6

ÖNCE EVLİ BİR ADAMA ÂŞIK OLDUM SONRA KANSER

Boyun eğmeyen, dikine çıkan, eğilip bükülmeyen, dürüst, net, dobra delikanlı kadın. Bu tanımlar hoşuna gidiyor mu?

– Kimin gitmez?

Gerçekten söylendiği kadar filtresiz misin?

– Net olmaya çalışıyorum. Açık olmaya çalışıyorum. Çünkü o zaman rahat edebiliyorum. Benim annem hale giderdi. Ki halde kadın göremezsin. 100 kiloluk çuvalları sırtıyla indirirdi. Hayatı boyunca yalnızdı annem. Mesela bizim mahallede, akÅŸam olunca kadınlar böyle köşe başında otururlardı. Biri örgü örer, öteki çay getirir filan. Annem hiç girmezdi aralarına. Böyle yetiÅŸtik. Her iÅŸini kendi yapmaya çalışan erkek gibi bir kadındı annem. Babam da yiÄŸit bir adamdı. Ben de kendi kendine yeten bir kadın oldum. Annem mesela aç kalırdı, kimseden bir ÅŸey istemezdi. YemeÄŸini, yaÄŸsız tuzsuz yapar yerdi. Bir komÅŸudan bir dirhem tuz istemezdi annem. Öyle bir kadındı. Kimsenin dedikodusunu duyamazdın annemden.

Yıldız senin gerçek adın mı?

– Gerçek adım soyadım. Adımla soyadımı çok yakıştırıyorum, hep uzun uzun harfleri.

Bir dönem kanserle de boÄŸuÅŸtun…

– Evet, boÄŸuÅŸtum. Âşık oldum hayatım, köpek gibi. Adam evli çıktı, benim deÄŸildi. Çok üzüldüm. Ölüyordum. Åžaka deÄŸil! Onu düşündüğüm zaman içimde bir ÅŸey vardı büyüyordu, hissediyordum. Bir gittim hasta çıktım, iyi mi? Hastaneye yattım, düşünmemeye çalıştım, attım attım o içimdeki kötü ÅŸeyi elimden geldiÄŸince. Sonra adamı unuttum, rahatladım Allah’ıma bin şükür. Âşık oldum mu, çok derin yaşıyorum aÅŸkı. Yine öyle sevebilirim. Ama kimseyi öyle sevmek istemiyorum.

Adam n’aptı peki?

– Boyu devrilesice, n’apacak? Evine döndü her evli erkek gibi. Evli erkekler, bekâr erkeklerden daha cüretkâr ve cesaretli kadınlara karşı. Ve daha yalancılar… Adam hem sevgilisini mahvediyor hem karısını… Sonra hiçbir ÅŸey olmamış gibi evine dönüyor.

YILDIZ TILBE 7Peki sen aÅŸk defterini n’aptın, kapatmışsın gibi konuÅŸuyorsun…

– Babam öldüğünden beri kimse yok. 89’dan beri hiç kimse girmedi hayatıma.

Nasıl yani? 15 yıldır mı? 

– Evet. Alıştım da.

Hayat geçer mi böyle?

-Tanıdıklarım diyor ki, “Çüklü AyÅŸe gibi bakma!” Artık nasıl bakıyorsam… Cilve yok, iÅŸve yok. Sibel Can’a bayılıyorum her yerinden cilve akıyor kadının. Öyle olamadım hiçbir zaman. Yapamıyorum. Unuttum bazı ÅŸeyleri. Kilitledim. Ruhen çok istiyorum. Babam gibi bir adam arıyorum. Nerede öyle saf… Yok ki.

Genç sevgili yapsan?

– Ay uÄŸraÅŸamam, meme mi vereceÄŸim? Bu saatten sonra sinirlendirir beni genç. Olgun olması beni anlaması lazım…

YaÅŸlı da seni sıkar… 

– YaÅŸlı deÄŸil de aklı başında, ne bileyim Allah bilir gene de…

Sen eğlenceli de bir kadınsın değil mi?

– Aslında hoÅŸumdur. Sadık bir köpeÄŸimdir.

Senin bir adamı aldattığın olmaz mı?

-Delirdin mi? Bak bacaklarıma… Sedef dolu. 15 yaşımdaki ilk aÅŸkımdan kaldı bu yaralarım, hâlâ geçmedi. Beni terk ettiÄŸi için çıktı.

Biri için kanser oldun. Öbürü için sedef çıkarttın. Başka?

– (Gülüyor) Artık sevmeyeceÄŸim!!!

YALNIZ DEĞİLİM SAHİBİM ALLAH

Babam ölürken, hasta yatağındadedim ki, “Baba sen gidersen biz ne yapacağız? Sen bizi kime bırakıp gidiyorsun?”Kızım, sahibiniz Allah’tır!” dedi. Evet, haklıydı. Benim sahibim Allah. Sahipsiz deÄŸilim yani. Yalnızmışım gibi görünüyorum ama benim görünmeyen ordularım var…

YILDIZ TILBE 17

BELKİ DE BASKIDAN EVLENDİM

Evlenme hikâyen büyük aşk mı?

– Yok ya, çocukluk iÅŸte. Kaçtım, üç yıl evli kaldım. Sonra boÅŸandım. Pek büyük bir aÅŸk deÄŸilmiÅŸ demek ki. Belki baskıdan evlendim. Mesela mini etek giyemiyordum. Evlenince özgür olacaksın zannediyorsun. Annem diyordu ki, “Evlen, kocan götürsün. Evlen, kocan giydirsin!” “Evleneyim o zaman!” dedim. Ama iÅŸte, evdeki hesap çarşıya uymadı. Ayrıldım, kızımla İstanbul’a geldim. Sezen’e vokalistlik yaptım. Sonra Kapkara’da çalıştım.

Sezen, seni İzmir’de izliyor deÄŸil mi?

– Evet. İzmir’de çalıştığım yere gelmiÅŸti. Sesimi beÄŸendi, davet etti. O kadar hayranıydım ki, kızımın adını Sezen koymuÅŸum. Hayır mı diyecektim ona? Hemen İstanbul’a geldim.

085c6YILDIZ TILBE 4999e8YILDIZ TILBE 13

Yorum Bırak

19 − fourteen =