Yarını Kodlayanlar ülkemizin dijital dönüşümü için zorunlu bir projeydi

Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat’ın birlikte hayata geçirdikleri ‘’Yarını Kodlayanlar’’ projesini tanımaya devam ediyoruz.

Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır neredeyse tüm meslek hayatını adadığı Habitat’ı anlattı. Kodlama eğitimi içeriklerinden bahsettik. Çocukların hayatlarında ilk kez gördükleri eğitimlere olan tepkilerini konuştuk. Ve bir de elbette gönüllülerden bahsettik.

“Gönüllü eğitmenlerimiz projenin gerçek sahipleri” diyor Sezai Hazır. Ne kadar doğru.
Sivil toplum kuruluşlarının ayakta durabilmeleri sadece aldıkları maddi desteklerle olmuyor. Projeler gönüllüler sayesinde hayata geçiyor.

Sezai Hazır bir yandan daha fazla çocuğa ulaşmak için çağrılar yaparken bir yandan da potansiyel gönüllülere sesleniyor: “Teknoloji konusunda bilgisi olan ve eğitimlerde faydası olabileceğine inanan herkesi Habitat gönüllüsü olmaya davet ediyorum”
Habitat gönüllüsü olmaya ne dersiniz?

Sivil toplumcu olmak, sahne sanatları gibi insanın kanına giren bir şey mi? Bir kere sivil toplumcu olan, hep sivil toplumcu olarak mı kalmak istiyor?
-Haklısınız, benzer yanları olan iki alan. İkisinde de işinizi en iyi şekilde yapabilmek için yüksek tutku ve motivasyona sahip olmanız gerekiyor. Bu yüksek tutku ve motivasyon hali de sivil toplumdan kopamamanıza sebep oluyor. Ben bu toprakları ve bu toprakların değerli insanlarını çok seviyorum. Bu toprakların insanları için değer üreten bir alanda çalışmak ve bu çalışmaların olumlu çıktılarını görmek, enerjimi yüksek bir motivasyonla bu alana aktarmamdaki en temel etken.

HABİTAT OLARAK SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA DOĞRULTUSUNDA, BİRÇOK FARKLI PROJE VE PROGRAM GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

Sezai Hazır, Yıldız Teknik Üniversitesi Jeodezi Mühendisliği mezunu. Bir süre özel sektörde çalıştı. 1997 yılında Habitat Derneği’nin kuruluşunda, yönetim kurulu başkanı olarak yer aldı. Halen Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini başarıyla sürdürüyor.

Habitat Derneği 1997 yılından bu yana faaliyette. Siz, kuruluşunda yönetim kurulu başkanı olarak yer aldınız. Halen de bu görevi başarıyla sürdürüyorsunuz. Ne yapar Habitat? Temel misyonu nedir?
-Biz, sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda farklı birçok proje ve program gerçekleştiriyoruz. Temel amacımız, Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlamak. Bunu “Girişimcilik”, “Dijital Dönüşüm” ile “Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme” başlıklarında işliyoruz. “Dijital Dönüşüm Programı”nda, 7’den 70’e tüm yaş gruplarına eğitimler veriyoruz. Çocukların yazılıma yönelmesi, yaşı büyük kişilerin temel bilgisayar becerilerini artırmayı ve gençlerin farklı uzmanlık alanlarında güçlendirilmesini sağlıyoruz.

YARINI KODLAYANLAR TÜRKİYE VODAFONE VAKFI İLE SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ, GÖNÜLLÜLERİMİZLE HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ ÇOK DEĞERLİ BİR PROJE

Yarını Kodlayanlar sanırım bu kapsama giriyor. Türkiye Vodafone Vakfı ile sürdürdüğünüz, gönüllülerinizle hayata geçirdiğiniz çok değerli bir proje…
-Aynen öyle! Yarını Kodlayanlar, ülkemizin dijital dönüşümü için zorunlu bir projeydi. Teknolojiyi sadece tüketen değil, aynı zamanda üreten bir ülke olmamız için kodlama büyük bir önem arz ediyor. Bu yüzden projemizi her sene güncele uygun hale getirerek, doğru sonuçlar almaya devam ediyoruz.

ÇOCUKLAR, EĞİTİMLERDE SADECE KOD YAZMAYI DEĞİL TASARIM YAPMAYI DA ÖĞRENİYOR

Çocukları kodlamayla nasıl tanıştırıyorsunuz?
-Proje kapsamında, ABD’de bulunan MIT’nin geliştirdiği bir arayüz olan Scratch’i kullanıyoruz. Çocukların bu arayüzü kullanıp, var olan blokları doğru yerlere çekerek, bir kediyi hareket ettirmelerini istiyoruz. Bu şekilde kod yazmadan, sadece blokları kullanarak çocuklar kendi oyunlarını oluşturabiliyorlar. Bu sayede, eğitimlerde sadece kod yazmayı değil, aynı zamanda tasarım yapmayı da öğreniyorlar. İsterlerse bloklarla oluşturdukları kodların yazılı hallerini de görebiliyorlar.

Ya eğitimciler? Onları nereden buluyorsunuz? Ve nasıl bir eğitimden geçiyorlar?
-Gönüllü eğitmenlerimiz, projemizin gerçek sahipleri diyebiliriz. Tüm eğitimleri gerçekleştiren, çocuklarla zaman geçiren ve onların hayatına dokunan onlar. Habitat Derneği’nin yaklaşık 6 bin gönüllüsü bulunmakta. Sadece eğitim veren değil; eğitim içeriği oluşturan, okullara gidip görüşmeler yapan ve yereldeki temsilcilerimiz onlar. Ortalama 4 gün süren bir eğitmen eğitiminden geçiyorlar. Büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi. Aralarında öğretmenden pilota, farklı farklı pek çok meslek gruplarından gönüllü eğitmenlerimiz de var. Ayrıca emekli olmuş ve topluma katkı sağlamaya devam etmek isteyen gönüllülerimiz de var. 4 günlük eğitmen eğitiminde hem eğitim içeriklerimizi hem pedagojiyi hem de gönüllülük kültürünü tanıyorlar. Belirli aralıklarla gönüllülerimizle bir araya gelerek, sahadaki geri dönüşleri alıyoruz. Yarını Kodlayanlar projemizi de aldığımız bu geri dönüşlere göre şekillendiriyoruz.

DEZAVANTAJLI BÖLGELERDEKİ ÇOCUKLAR, BİLGİSAYAR ERİŞİMİYLE İLGİLİ PROBLEM YAŞASALAR DA EĞİTİM GÜNLERİNDE FAZLASIYLA EĞLENİYOR VE ÖĞRENİYORLAR

Çocukların tepkileri nasıl oluyor? Özellikle dezavantajlı bölgelerdeki çocukların teknolojiyle bu sınavı nasıl geçiyor?
-Çocuklara, kendi oyunlarını kendilerinin yapabileceğini söylediğimizde, çok çok heyecanlanıyorlar. Bu, belki de onların hayallerinden birisi. Ekranda gördükleri kediyi hareket ettirmek için ilk kodlarını belirlediklerinde kodlamanın aslında çok da zor olmadığını anlıyorlar. Dezavantajlı bölgelerdeki çocuklar, bilgisayar erişimiyle ilgili problem yaşasalar da eğitim günlerinde fazlasıyla eğleniyor ve öğreniyorlar. Bir de dezavantajlı bölgelere bilgisayarsız kodlama kitapçıkları veriyoruz. Bu kitapçıklarla temel algoritma becerilerini geliştirebiliyorlar.

30 KÖY OKULUNDA TAM DONANIMLI TEKNOLOJİ SINIFLARI AÇTIK

Köy okullarındaki eğitim programından söz eder misiniz biraz da…
-Kırsal bölgelerdeki öğrencilerin, teknolojiye erişimini artırmak amacıyla, 30 köy okulunda tam donanımlı teknoloji sınıfları açtık. Bu dönem, 15 köy okulumuzda daha teknoloji sınıfları açacağız. Projeksiyon cihazı, dizüstü bilgisayar, 3D kalem, 3D yazıcı, STEM eğitim kitleri, bilim eğitim setleri, Zoom iletişim ve etkinlik araçlarının yer aldığı sınıflarda, öğrencilere kodlama başta olmak üzere çeşitli teknoloji eğitimleri veriyoruz. Scratch eğitimimizin yanı sıra VR gözlüklerle temel algoritma eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Bu gözlükler, çocuklara yenilikçi bir öğrenme yönteminin de nasıl olduğunu gösteriyor. Teknoloji sınıflarında düzenlenen eğitimlerle bir yılda, çevre köyler dahil olmak üzere, toplam 6 binden fazla çocuğa ve yaklaşık 2 bin 500 veliye ulaştık.

PROJEYE ZAMAN AYIRABİLECEĞİNİ DÜŞÜNEN VE EĞİTİM VERMEK İSTEYEN HERKES GÖNÜLLÜMÜZ OLABİLİR!!!

Bugün bu röportajı okuyan bir ebeveyn, çocuğunu kodlamayla tanıştırmak için ne yapmalı?
-www.yarinikodlayanlar.com web sitesi üzerinden, Yarını Kodlayanlar eğitimlerimize katılım sağlayabilirler. İster web sitemizdeki online eğitimlerimize katılabilir, isterlerse de çevrelerinde gerçekleşecek yüz yüze eğitimleri bizle iletişime geçerek öğrenebilirler. Ayrıca web sitemizde, Scratch eğitiminin yanı sıra gençler için yapay zeka, unity ile oyun tasarımı ve mobil uygulama, geliştirme başlıkları altında eğitimlerimiz de mevcut.

Teknoloji konusunda bilgisi olan ve bu eğitimlerde işe yarayacağını düşünen herkes Habitat gönüllüsü olabilir mi?
-Projeye zaman ayırabileceğini düşünen ve eğitim vermek isteyen herkes gönüllümüz olabilir. Seçeceği alanda, ortalama 4 gün süren eğitmen eğitimlerimize katıldıktan sonrasında eğitimlerimizi yaygınlaştırabilir.

Proje kapsamında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ile iş birliği yapmışsınız. Bu çok havalı bir şey. Nasıl oldu?
-MIT’nin, çocukların bilgisayar erişimini kolaylaştırmayı amaçlayan, Clubhouse Network Ağı’na üyeyiz. Bu ağ sadece bilgisayar değil, çocukların sanat gibi çok farklı alanlarda da çalışmaları için alan yaratıyor. Biz de projemiz kapsamında Türkiye Vodafone Vakfı’yla birlikte Clubhouse Sınıfı’mızı yakın zamanda açacağız. Bu sınıfımıza üyelik sistemiyle gelecek çocuklarımız, okul sonrasında müzik, resim ve kodlama gibi bölümlerden oluşan bu alanı kullanabilecek.

Türkiye’de her çocuğun kodlamayla tanışması onlara ne sağlayacak? Hangi yeteneklerini geliştirecek?
-Kodlamanın temeli, aslında problem çözme becerisinden geçiyor. Bu yüzden matematikle ilişkilendiriliyor. Problem çözme becerisini geliştirmek, hem okul hayatında hem de gelecek iş hayatında bireylere fayda sağlıyor. Bunların dışında çocukları yazılım alanına yönlendirerek, geleceğin yazılımcıları olmalarını sağlıyoruz.

Yorum Bırak