Teknolojinin kadını erkeği olmaz

Hepimizin günü kutlu olsuuuuun..
.
Bu anlamlı günde size bir soru sormak istiyorum. Lütfen cevabınızı tüm samimiyetinizle verin. Evinize yeni bir buzdolabı almaya gittiniz diyelim. Mağazada hangi buzdolabını seçeceğinizi kadın görevliye mi yoksa erkek görevliye mi sorarsınız?
.
Muhtemelen ki bir çoğunuz erkek görevliyi tercih edeceksiniz!!! Ama bu algı değişmeli. Değişiyor da…
.
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusu, sadece erkeklere özel sanılan futbol gibi dallarda değil, her alanda karşımıza çıkıyor. Teknoloji de bunlardan biri… Ama buna karşı çıkan yapılar da var!!! MediaMarkt Türkiye, buna en güzel örneklerden. “Kadının Hikayesi Yarının Hikayesi” diyerek, kadın çalışanlarını korumak ve onların gelişimini sağlamak için nefis projeler geliştiriyooooo.
.
Sadece kadınları işe almayı değil, içlerinden kadın liderler yetiştirmeyi de hedefleyen bu stratejide, “Müşteri Deneyimi Yöneticisi” gibi önemli liderlik pozisyonlarında yüzde 60 oranında kadınlardan oluşan harika bir takım da kurmuş durumdalar. İşte buuuu!!! Yürekten kutluyorum ve tüm kurumlara örnek olmasını diliyorum.
.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sizleri, hem sahada hem de yönetim kademesinde gururla yer alan ‘Teknolojinin onlardan sorulduğu’ kadınlarla bir araya getirmek istiyorum…
.
Önce sahadaki donanımlı kadınları dinleyeceğiz. Sonra pazarlama ve kurumsal iletişim, insan kaynakları ile hukuk departmanlarının başındaki MediaMarkt’ın kadın liderleriyle sohbetimizi aktaracağım size.
.
Kadının olduğu yerde özenin ve uzmanlığın olduğunu, güçlü MediaMarkt kadınlarıyla konuştukça daha da iyi anladım ve gururlandım.

TEKNOLOJİ ERKEK EGEMEN BİR SEKTÖR… DÜ! DİKKATİNİZİ ÇEKERİM Dİ’Lİ GEÇMİŞ ZAMAN KULLANIYORUM:)

Teknoloji, erkek egemen bir sektör mü?
-Erkek egemen bir sektör… dü. Dikkatinizi çekerim di’li geçmiş zaman kullanıyorum.

Nasıl yani? Artık değişiyor mu?
-Hem de çok hızlı bir biçimde! Biz, bu algıyı kırmak için buradayız. Hem yönetim hem de satış kadrosuna, “Kadınlar da burada!” dedirtiyoruz.

Şu an mağazada sorumlu müdürüsünüz. Bu noktaya gelene kadar neler yaşadınız?
-O ooo ne siz sorun ne ben anlatayım! Pek çok dirençle karşılaştım. İş görüşmelerinde de çalıştığım şirketlerde de kadın olduğum için fazla kırılgan olduğumu, işi yapamayacağımı düşünenler çıktı karşıma. Örneğin, MediaMarkt öncesi yaptığım bir iş görüşmesinde -ki benimle görüşen İK ve Bölge Müdürü kadındı- görüşmem olumlu geçmesine rağmen, yeni evli olduğum ve henüz çocuğum olmadığı için bir erkek aday benim yerime tercih edildi. Sebebi, hamile kalıp, hamilelik sürecinde mağazayı boş bırakabilirim düşüncesiymiş!

Peki sonra?
-Sonra MediaMarkt’a girdim. Ve böyle bir ikiyüzlülükle asla karşılaşmadım. Aksine kadın çalışanları inanılmaz destekliyorlar! Örneği de karşınızda duruyor!

Erkek egemen bir sektörde, sahada kadın yönetici olmanın zorlukları neler?
-En büyük sorun, saygıyı kazanmak! Bu biraz zaman alıyor. Ama bu sorunu, bilgim arttıkça ve bildiğimi gösterdikçe aştım.

OPERASYONEL SÜREÇLERDE ERKEKLERLE YARIŞIRIM!

MediaMarkt, bu zorlukları aşabilmeniz için sizi nasıl destekliyor?
-Yöneticilerim her konuda beni destekledi. Bana bildiğim, bilmediğim her şeyi paylaşma rahatlığını hissettirdiler ve sürekli geri bildirimler verdiler. Bu tabii bütün zorlukları aşmanızı sağlıyor.

Erkeklerden daha fazla teknolojiye hâkim olduğunu düşünüyor musun?
-Teknik açıdan çok iddialı olmayabilirim. Ancak satışta ve operasyonel süreçlerde, erkeklerle yarışırım.

ÖNCELERİ BUZDOLABI MI ALACAK YA DA CEP TELEFONU MU? BİR KADINLA KARŞILAŞINCA, ERKEK PERSONEL TALEP EDİYORLARDI!

Bugüne kadar hangi ürün gruplarında sorumluk aldınız?
-Beyaz eşya, cep telefonu, fotoğraf makinası ve aksesuar gruplarında…

Müşterinin tavrı n’oluyor? Kadın danışmanları yadırgıyorlar mı?
-(Gülüyor) Başta yadırgıyorlardı. Buzdolabı mı alacak ya da cep telefonu mu? Bir kadınla karşılaşınca, erkek personel talep ediyorlardı! 2007’de fotoğraf departmanında çalışırken bir müşterimiz, kendisine erkek personel yönlendirmemi istedi. Fakat bizim departmanımızda hiç erkek çalışan yoktu! 5 kadındık. Bu durumu kendisine söyleyince, önce dalga geçtiğimi sandı. Sonra baktı, ciddiyim, etrafta da erkek danışman yok… “Tamam, hadi sen yardımcı ol bari!” dedi. Fakat bu gittikçe azalıyor. Artık kadın danışanlara alıştılar. Çünkü şirketimiz bu konuda çok hassas. Toplumsal cinsiyet eşitliğine çok önem veriyor ve o pozisyonu kim hak ediyorsa, kim hakkıyla yapabilecekse ona veriyor. Cinsiyet ayrımı yapılmıyor.


Erkek müşteriler, işe başladığım ilk yıllarda, kadınlarla iletişim kurmaz, göz temasına girmez ve erkek danışan ararlardı. Hatta, “Hoş geldiniz! Yardımcı olabilir miyim?” sorusuna bir müşterimiz, “Kızım, sen nasıl yardımcı olacaksın, bilemezsin ki!” demişti. Evet, erkek danışan alışkanlığı yıllarca karşımıza çıktı. Ama artık böyle bir şey yok. Ya da eskisine göre çok azaldı diyelim. Kadın çalışanlara karşı çok daha ılımlı yaklaşımlar söz konusu.

Peki çalıştığınız kurumun bu değişime nasıl bir etkisi oldu?
-Şirkette bir zihinsel dönüşüm gerçekleştirdiler. Bir kere kadın çalışana inanılmaz destek verildi. Eğitim verildi. Davranış modelleri üzerine çalışıldı. Ama sadece biz kadınlara değil, erkeklere de eğitim verdiler. Bir de tabii şirketteki kadın çalışan sayısını arttırdılar.

“Müşteri deneyimi” aslında baştan aşağı karşındakinin her şeyiyle ilgilenmenizi gerektiren bir süreç. Kadın olmak bu görevde bir avantaj mı? Yoksa tam tersi mi?
-Bence bir avantaj. Genel olarak biz kadınların, aidiyet duygusu yüksek. Ve çok detaycıyız. İşimize gösterdiğimiz bu özeni, karşı tarafa da hissettirebildiğimiz için aslında bir adım öndeyiz. Birçok müşterimden, “Benim sorunumla kendi sorununuzmuş gibi ilgilendiniz!” cümlesini duymuşumdur. Geçmişte bu saygıyı kazanmak çok zordu. Yapabileceğimize dahi inanmıyorlardı, bugün en iyi hizmeti almak için biz kadınlara güveniyorlar!

TEKNOLOJİ SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN KADIN SAYISI HER GÜN ARTIYOR

“Teknoloji erkek işidir” çekincesi yaşadınız mı?
-Başta evet! “Erkek egemen bir sektörün içinde kadın olarak var olabilir miyim?” diye tereddütler yaşadım. Ama zamanla, “Cinsiyete odaklanmayı bir kenara bırak, işini iyi yapmaya bak!” dedim. Kendime, azmime, yeteneklerime güvendim. Ve tabii çok çalıştım. Sektördeki erkek egemen anlayış değişiyor. Biz kadınlar sayesinde sektör dönüşüyor. 2,5 yıldır MediaMarkt çatısı altında çalışıyorum. Bir kadın olarak benim için büyük gurur. Her geçen gün, kadın çalışan sayısının artışına şahit oluyorum.

Bir kadın mağaza müdürü olarak ilginç ne anekdotlar yaşadınız bugüne kadar?
-Bir kadın tedarikçimiz, mağazamı ziyarete gelmişti. Henüz mağaza müdürünün bir kadın olduğundan haberi yoktu. Ofisime girdiğinde, benimle, yani bir kadın yöneticiyle karşılaşmak onu acayip şaşırttı. Sonra mutlu oldu. Tabii bu durumu pek çok farklı tedarikçimizle de yaşadım. Kadın mağaza müdürü şaşırtıyor onları! Bir müşterimiz de, yaşadığı bir problemi dile getirmek adına, “Mağaza Müdürü”yle görüşmek istemiş. Konu bana iletildiğinde, problemini dinlemek ve çözüm bulabilmek adına müşterimizin yanına gittim ve “Buyurun, Mağaza Müdürü Yeliz ben. Size nasıl yardımcı olabilirim?” dedim. Müşterimizin kurduğu cümle aynen şuydu, “Yok sizinle değil. Ben Müdür Bey ile görüşecektim!” Yani kadın yönetici kavramı, bazı kişilerin zihninde maalesef ki henüz oturmuş değil! Ama inanın değişiyor bu ön yargılar…

Peki işe başladığınızdan bu yana kadın çalışanlar lehine neler değişti?
-Kadının, iş hayatındaki varlığını nicelik olarak arttırıyorlar. Artık niteliklerini de daha ön plana çıkarma imkânı sunuyorlar. Tabii bu noktada hangi kurumda çalıştıklarının çok önemi var. Biz, toplumsal cinsiyet eşitliğine çok önem veren bir kurumda çalışıyoruz. Teknoloji gibi erkek egemen bir sektörde bile, hakkımızı dibine kadar alabiliyoruz. Bunda tepe yönetimde kadın yöneticilerin olmasının da payı büyük. MediaMarkt’ın cinsiyet ayrımcılığı yapmadan, kadının varlığına önem verişinin en yakın gözlemcisiyim. Ve bir kadın çalışan olarak kurumumla gurur duyuyorum.

Erkeklerden daha fazla teknolojiye hâkim olduğunu düşünüyor musun?
-Bir teknoloji kurdu olmasam da evet, teknolojiye hâkim olduğumu düşünüyorum. MediaMarkt’ın ürün odaklı eğitim, toplantı ve seminerleri sayesinde çok geliştirdim kendimi. Erkekler kadar bu konuda iddialıyım. Bunun bende yarattığı hissiyat: Ciddi bir öz güven duygusu.

Erkek egemen bir sektörde, sahada kadın yönetici olmanın zorlukları neler?
– Kadının varlığı sorgulanıyor ve yadırganıyor. Siz de ister istemez bir “savaş” vermek zorunda kalıyorsunuz. Ama işinizi gerçekten iyi yapıyorsanız sorun yok. Biraz zaman alabiliyor ama ön yargıların hepsi kırılıyor, siz de sektörde varlık kazanıyorsunuz.

MediaMarkt, 13 ülkede faaliyet gösteren bir kurum. Nasıl bir kültüre sahip?
-Çeşitliliğe ve eşitliğe çok önem veren bir kültüre sahip. Kariyerimde hep kadına değer veren kurumlarda ve yöneticilerle iş yapma imkânı bulduğum için çok şanslıyım. Ama MediaMarkt’ın yeri bende ayrı.

Bir kadın yönetici olarak, siz farklı kurum ve pozisyonlarda, farklı ülkelerde çalıştınız, çalışıyorsunuz. İş dünyasında ve özellikle yönetici pozisyonlarında kadınların az olmasının nedeni ne?
-Ben kadın olmaktan kaynaklanan spesifik, kasıtlı bir engelle ya da zorlukla bugüne kadar karşılaşmadım. Ancak, maalesef genele baktığımızda, manzara böyle değil. Ülkemizde kadınların çalışma yaşamına ve yönetici kadrolarına katılımı, olması gereken düzeyin oldukça altında.

Sizce neden?
-Bunun kültürel, sosyal, ekonomik veya psikolojik olmak üzere çok farklı nedenleri var. Bu sorunları aşmanın yolu: Kadınların sahip oldukları potansiyele inanması ile başlıyor. Bunun farkına varmalı ve “Biz de varız!” demeliyiz. Dahası bu değişimin herkese nüfus etmesi ve yayılması için sorumluluk almalıyız. Bizim MediaMarkt’ta yapmaya çalıştığımız da bu! Potansiyel olarak var olan gücümüzü, gerçeğe dönüştürmeye odaklanmalıyız. Her şeyden önce, biz, kendimize inanmalıyız. Engeller mutlaka çıkacak ama engeller karşısında öz güvenimizin zedelenmesine izin vermemeli, yılmamalıyız. Ve tabii bütün kadınlar birbirimize sıkı sıkıya sahip çıkmalıyız.

MAALESEF BİR BUZDOLABI YA DA CEP TELEFONU ALACAKLARSA, HALA BİR ERKEK SATIŞ GÖREVLİSİNE YÖNELİYORLAR. İŞTE BİZ DE BU ALGIYI KIRMAYA ÇALIŞIYORUZ! “TEKNOLOJİNİN KADINI ERKEĞİ OLMAZ” DİYORUZ!!!

Teknoloji dünyasında, eticaret pazarlama gibi fonksiyonları yöneten biri olarak size soruyorum. Erkekler, hala kadınlara soru sorma konusunda sizce muhafazakâr mı? Buzdolabı ya da cep telefonu alacaklarsa bir erkek satış görevlisine mi yöneliyorlar?
-Aradaki fark, her geçen gün azalsa da evet, maalesef böyle bir gerçek var. Biz de bu algıyı kırmak için çalışıyoruz! “Teknolojinin kadını erkeği olmaz” diyoruz.

Siz bu algının değişmesi için neler yapıyorsunuz?
-Genel müdürlüğümüzde veya mağazalarımızda düzenlenen çalışma ve projelere paralel, iletişim çalışmalarımızla bu konudaki inancımızı yansıtıyoruz. Örneğin; geçtiğimiz yıl, teknolojide bilirkişi olarak erkeklerin düşünülmesinin doğru olmadığını anlattığımız bir film hazırladık. Bunu da kadın çalışanlarımızla birlikte “Teknolojiyi Kadınlarımıza Sorun!” diyerek vurguladık. Buna ek olarak MediaMarkt, TV reklamlarına çok önem veren bir marka. Ve biz asla içerisinde kadına karşı şiddet barındıran ve toplumsal cinsiyet eşitliğine önem vermeyen dizilerin kuşaklarında reklamlarımızın yayınlanmasına müsaade etmiyoruz. Bu bizim için çok önemli.

KENDİZE İNANIN GÜCÜNÜZÜ VAR ETMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞIN!

Çalışma hayatına yeni başlayan genç kadınlara ne söylemek istersiniz?
-Kendinize inanın! Gücünüzü var etmek için çok çalışın. Asla yılmayın ve pes etmeyin!

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİYLE MÜCADELE KATMANLI EYLEM STRATEJİLERİ GEREKTİRİYOR


Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle siz nasıl mücadele ediyorsunuz?
-Katmanlı eylem stratejileri geliştirerek! BM, AB gibi uluslararası kuruluşların ve devletlerin yanı sıra, konunun en önemli paydaşlarından biri de, sektörlere yön veren büyük ticari kuruluşlar ve şirketler. Biz de MediaMarkt olarak bu bilinçle hareket ediyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Yarattığımız pozitif toplumsal etkiyle, sosyal sorumluluk alanında hem çalışanlarımızdan hem de müşterilerimizden takdir ve olumlu geri dönüşler aldık. Ülkemizin 7 bölgesinde faaliyet gösteren saha organizasyonumuzun potansiyelini de arttırdık. Elektronik perakende sektöründe değişimin öncüsü olmak, bizleri de yönetim ekibi olarak mutlu ediyor.

“Kadının Hikayesi Yarının Hikayesi” nasıl doğdu? Yola nasıl çıktınız?
-Kendimize şu soruları sorarak çıktık: “Neden elektronik perakendesine kadın iş gücü katılmıyor?” “Neden bu alandaki kadınların kariyerleri ilerlemiyor?” “Biz bu yolculukta, kadın çalışanları nasıl destekleyebiliriz?”
Amacımız, kadın çalışanlarımızın ne gibi zorluklar yaşadığını anlamak ve iş hayatlarında yaşadıkları sorunlar için yakın ve orta vadede neler yapabileceğini keşfetmekti. İşte “Kadının Hikayesi, Yarının Hikayesi” projesi böyle doğdu. İlk etapta kadın çalışanlarımızın katıldığı bir odak grup çalışması yaptık ve onları dinledik. Kariyer hedeflerini derinlemesine anlamaya çalıştık. Yaşadıkları sorunlar hakkında yakın ve orta vadede neler yapabileceğimizi keşfetmeyi amaçladık. Öğrendiğimiz şeylerden de tüm çalışanlarımız adına dersler çıkardık.

ERKEKLERİ “DİL AYRIMCILIĞI” YAPMADAN İLETİŞİM KURMALARI YÖNÜNDE BİLİNÇLENDİRDİK!


Nelerdi o dersler?
-Erkek yöneticilerin ve erkek çalışanların “dil ayrımcılığı” yapmadan iletişim kurması yönünde “bilinçlendirilmesi.” Terfi ve işe alımlarda eşit fırsatın gözetilmesi. Ve bunun, kadın çalışanlar tarafından hissedilir ve görülür olması. Yüksek potansiyele sahip kadın çalışanların, kariyer yolunda ilerlerken, güçlü yönlerini ortaya çıkaracak şekilde desteklenmesi. Bu bulgularla, kadınlar için tercih edilen bir iş yeri olmayı, kadın çalışanların kariyer gelişimlerini desteklemeyi ve çeşitliliği bir kültüre dönüştürmeyi planladık. Hedefimiz sadece kadın işe alımı yapmak değil, onlara, iyi bir kariyer yapabilecekleri, zenginleştirilmiş ve özenle hazırlanmış bir iç kültür yaratmaktı.

Gelecekte nasıl bir noktaya gelmeyi planlıyorsunuz?
-Sadece Türkiye için değil, uluslararası sıralamada da kadınların çalışmak isteyeceği bir işveren olmak istiyoruz. Attığımız adımlarla diğer kurumlara örnek olmayı ve böylece toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda tüm şirketlerin bizimle bu vizyonu paylaşması en önemli hayalimiz.

Kadın istihdamını artırma noktasında neler yaptınız?
-Türkiye’de kadın istihdam oranına bakarsak, bunun yüzde 28 olduğunu görüyoruz. Bu oran ne yazık ki İstanbul gibi kozmopolit şehirlerde bile aynı. Tüm Türkiye coğrafyasına yayılan şirketimizde ise, işe alımlarımızda en az yüzde 40 – 47 aralığında gurur duyduğumuz bir kadın oranı var. Bizim yola çıkarken 3 ana stratejimiz vardı: Kadınlar için tercih edilen bir işveren olmak. Kadınlara kariyer yolculuklarında destek olmak ve kadın liderler yetiştirmek. Çeşitliliği kültüre dönüştürmek. Her bir başlıkta da çok anlamlı adımlar attık.

KADINLARI LİDER OLARAK YETİŞTİREN ÜLKELER ARASINDA TÜRKİYE İLK 3’TE YER ALIYOR

Globalde faaliyet gösteren diğer MediaMarkt ülkeleri arasında ne durumdayız?
-Globalde İspanya, İtalya kadın sayılarında oldukça iyi bir noktada. Ancak kadın çalışan ve kadın lider oranına baktığımızda, mevcut kadın çalışanların yüzdesine göre bu kadınları lider olarak yetiştiren ülkeler arasında Türkiye ilk 3’te yer alıyor.

Sizce kadın çalışan oranının yüksek olması bir kurumda nasıl bir pozitif etki yaratıyor?
-Bu etki aslında sadece kadın değil, tam bir kapsayıcılık ve çeşitlilik etkisi olmalı diye düşünüyorum. Biz yola; adil ve şeffaf süreçlerimize, sunduğumuz imkanlara ve çalışma ortamımızın refahına bakarak toplumsal olarak bizce en öncelikli konudan başladık. Ve kadın istihdamına öncelik verdik. Ancak toplumsal ve sosyal olarak gelişimin devamlılığı, çeşitliliğin sağlanması ile mümkün elbette. Biz yaratacağımız çeşitliliğin, bize sağlayacağı farklı bakış açıları, farklı güçlü kaslar ve derinlik ile oluşacak güçlü bir ortak akıl ile başarının peşindeyiz. Yani mutlu çalışan ve mutlu müşteriye ulaşma yolculuğundayız.

Kadın çalışanlar iş dünyasında kendi haklarının farkındalar mı?
-Evet, çoğu farkında. Ama haklarını arama konusunda kimi zaman ekonomik kaygılar ve toplumsal baskılar nedeniyle yeterince cesur değiller. Ayrıca kanunlarımızda, kadınlara verilmiş özel birçok hak, toplum nezdinde yeterince benimsenmemiş durumda. Bazı işverenler de bu hakların kullanımı konusunda kanuni uyum seviyesine gelememiş halde. Ben bu konuda sadece kadınların cesur olmasının yeterli olmadığına, şirket ve işverenlerin de bu hakları vermek için yeterli cesareti göstermeleri gerektiğine inanıyorum.

KADIN MENTORLUK PROGRAMIMIZ VAR

Kadınların iş ve sosyal yaşamda güçlenmesi adına ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
– “Kadının Hikayesi Yarının Hikayesi” inisiyatifi kapsamında, kadın çalışanlarımızın farkındalıkları arttırmaya çalışıyoruz. Yetkinliklerinin geliştirilmesi için uğraşıyoruz. Ve yönetici düzeyinde eşit temsil edilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. İş hayatında yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için hayata geçirdiğimiz gelişim ve “Kadın Mentorluk” programımız da var.

Sizin kurumunuzda neler seksist sayılıyor? Ne tür espriler hoş karşılanmıyor?
-Kurumumuzdan bağımsız, toplum olarak konuşma dilimizi, bakış açımızı değiştirmemiz, ön yargıları kırmamız ve eşitlikçi bir yaklaşıma doğru ilerlememiz gerekiyor. Tam da bu yüzden cinsiyetçi ifadeleri kullanmaktan kaçınmamız gerekiyor. Mesela kadını görünmez kılan, erkeği ise daha güçlü göstermeye çalışan “iş adamı” “adam gibi” ifadelerini kullanmamalıyız.

Yorum Bırak