Şehrin yeni çekim merkezi: HOPE Alkazar – Hareketin Sahnesi

Şehrin çekim merkezi HOPE Alkazar, cumartesi günü kapılarını açtı. Anlatmalara doyamadım. Ama herkesin haberi olsun, duyan duymayanlara anlatsın istiyorum. Öyle bayıldım. Hayran kaldım!!!

Alya ile gitmiştik, hızımı alamayıp Ömer ve Yaso’yla da gittik. Değişen Beyoğlu’nda, Nike’ın katkılarıyla gençliği, spor, kültür ve sanat ekseninde harekete çağıran ‘’Hareketin Sahnesi’’ herkese açık.

Burası, alışılmışa kafa tutarak, anlamlı bir değişim yaratmak için harekete geçenlerin buluşma noktası! Amaçları, bütün bu toplulukları birleştirip, sosyal faydayı büyütmek.

Refik Anadol’un Alkazar Rüyası nefes kesici! 150’den fazla eski Yeşilçam filmini ve bu filmlere ait kayıtlarla görüntüleri, güncel yapay zeka teknolojileriyle işledi.


HOPE Alkazar’ı, bir de Nike Türkiye Ülke Lideri Ahu Torun Altuğ’dan dinleyin…

GENÇLERİ SPOR, SANAT VE KÜLTÜR EKSENİNDE HAREKETE ÇAĞIRIYORUZ

Neyin nesi bu HOPE Alkazar?
– Beyoğlu’nun sembolik adreslerinden Alkazar Sineması’nı yepyeni bir sahneye dönüştürdük! Gençliği, spor, kültür ve sanat ekseninde harekete çağırarak, Alkazar’ın kapılarını yeniden açtık. Burası, sosyal iyiliği merkezine alan, herkesi kucaklayan, dijital ve fiziksel bariyerler olmadan her yerden erişilebilen bir platform. Topluluk oluşturmayı ve bir arada gelişip güçlenmeyi teşvik ediyoruz. Daha sürdürülebilir bir geleceğin bilincini vurguluyoruz. Biz buraya, tüm yönleriyle “Hareketin Sahnesi” diyoruz.

Amaç ne peki?
-Gençlere umut verme istiyoruz. Beraber düşünmek, beraber yaratmak, birbirimizi dinlemek ve birbirimizden ilham almak. Çünkü burası, alışılmışa kafa tutarak, anlamlı bir değişim yaratmak, kimliğini ve sahiplendiklerini dünyaya anlatmak, kolektif bir bilinçle birlikte dönüştürmek için harekete geçenlerin buluşma noktası! Fikirleri ve çalışmalarıyla fark yaratan kişi ve toplulukları spor, kültür ve sanat ekseninde buluşturuyoruz.

Kim onlar?
-Her alanda geleceğin peşinde olan isimler ve ekipler. Dijital sanatın alışılmışa meydan okuyan isimlerinden Refik Anadol mesela. İlkleri denediği “Alkazar Rüyası” isimli interaktif enstalasyonu ile, HOPE Alkazar’da yerini aldı. Sonra Ebrar Karakurt ve Cedi Osman gibi spor dünyası ve zihinlerdeki bariyerleri aşıp zirveye tırmanan Nike sporcuları, geleceğin atletlerine ilham verecek atölyeler düzenliyor. Esra Gülmen gibi tabuları yıkan genç sanatçı ve tasarımcılar bu topluluğun parçası olarak öne çıkarken DansFabrika, Cihangir Yoga, SosyalBen, Onaranlar Kulübü gibi yenilikçi ve cesur ekiplerin etkinlikleri de yine bu çatı altında. Atölyelerimiz başladı bile. İnanılmaz bir ilgi var. Çok mutluyuz.

“Şehrin kalbi” artık burada mı atacak?
-Biz öyle olacağını düşünüyoruz. Beyoğlu, Kültür Bakanlığı’nın da desteğiyle büyük bir değişim geçiriyor. Birçok alan yenileniyor, dönüşüyor, tekrar yeni bir anlam kazanıyor. Biz de Nike olarak, HOPE Alkazar’la bu değişimin bir parçası olmaktan, çok çok heyecanlıyız.


YENİ NESİLLERE VE İSTANBUL’A FAYDA SAĞLAMAK ARZUSUNDAYIZ

Ne vadediyor HOPE?
– Yeni nesillere ve İstanbul’a fayda sağlama arzusundayız. Burada, farklı deneyim alanları bulunuyor: Alkazar Sahnesi, spor stüdyosu, yaratıcı atölye, kafe ve ortak çalışma alanları ile çok amaçlı spor sahası olan teras alanı. Herkesi kapsayan rengarenk bir topluluk olmak istiyoruz. Ve HOPE Alkazar’ın kapıları herkese açık. Burası, hayatta bir amacı olduğunu hisseden, sadece kendi için değil herkes için daha iyi bir ortak gelecek hayal eden, her anlamda eşitliğe inanan, çeşitlilik ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda adım atmaya hazır olanların yeri.

5 temel değerin üzerine kurmuşsunuz bütün hikayenizi…
-Evet. Çok önemsiyoruz bu 5 temel değeri. Nedir onlar? Yenilikçilik, açıklık, sınır tanımazlık, birlikte olma duygusu, çevreye duyarlılık. Bu değerler, burada, güçlerimizi birleştirdiğimiz toplulukların da öz değerleri. O yüzden, yollarımız kesişti. Onlar da bizim gibi, umuttan, yaratıcılıktan, heyecan ve hareket etmekten besleniyor. Biz, birlikte hayal kurduğumuz bu topluluklarla ve onların ürettiklerine ilgi duyan insanlarla hepimize iyi gelecek bir sosyal etki yaratmak istiyoruz.

HOPE Alkazar, sadece gençliği mi, spor, kültür ve sanat ekseninde harekete çağırıyor? Biz peki? Biz n’olacağız?
– Olur mu öyle şey? Hiç öyle bir sınırımız yok. Bizim değerlerimize kendini yakın hisseden, bünyemizde olan topluluklarla birlikte bir şeyler yapmak isteyen herkese kapımız açık.

Ebrar Karakurt ve Cedi Osman da topluluk temsilcileriniz arasında. Onlar da mı atölyeler düzenleyecek…
-Evet. Sosyal ve kültürel bariyerleri voleyboldaki üstün becerisiyle bir bir yıkan Ebrar’la, sınırları aşıp NBA’de oynamayı başaran Cedi Osman, topluluğumuzun aktif birer üyesi. Onlar da gençlerin harekete geçirilmesi için sürdürülebilirliğe yönelik çeşitli çalışmalar yapmaya hazırlanıyor. Sivil toplum örgütleri de bu topluğun bir parçası. Tohum Otizm Vakıf’ı da mesela burada farklı etkinlikler yapacak. Biz asla, HOPE Alkazar’ı Nike’ın bir alanı olarak görmüyoruz, dikkat ederseniz hep “Nike’ın katkılarıyla” diyoruz. Amaç, bütün bu toplulukları birleştirip, sosyal faydayı büyütmek…

Peki herkes kapıdan girebiliyor mu içeriye?
-Program detaylarımız ve güncel bilgiler www.hopealkazar.com adresinde mevcut. Yani hem dijital kanallarından erişilebiliyor hem de Nike mobil uygulamasını indirip üyelik oluşturarak girilebiliyor. Nike üyesi olduktan sonra, bir programlama görüyorsunuz. Sonra ne istiyorsanız, seçiyorsunuz. Mesela, “Cihangir Yoga’yla saat 3’te workshop varmış” diyorsunuz. Dilerseniz girip, kayıt yaptırıyorsunuz. Ya da bakıyorsunuz, “Ebrar Karakurt ve Onaranlar Kulübü, eski malzemelerden voleybol filesi yapacaklar.” Giriyorsunuz, kayıt oluyorsunuz. Elbette mekanın alabileceği insan sayısı sınırlı, ama buna da formül bulduk, atölyelerimize online katılmak da mümkün.

HOPE ALKAZAR’DA YAPILABİLECEKLER SINIRSIZ!

DANSTAN YOGAYA, ÖZ SAVUNMADAN VOLEYBOL, FUTBOL VE BASKETBOLA, MÜZİKTEN MODAYA, TİYATRODAN FİLM GÖSTERİMLERİNE KADAR
ÇOK YÖNLÜ BİR PROGRAM

HOPE Alkazar’da neler yapmak mümkün?
-Yapılabilecekler sınırsız! Danstan yogaya, öz savunmadan voleybol, futbol ve basketbola, müzikten modaya, tiyatro ve performans sanatlarından film gösterimlerine kadar çok yönlü bir programımız var. Yenilikçi ekiplerle bir arada farklı etkinliklerin, düzenli ders ve atölyelerin parçası olmak mümkün. Bu yepyeni çekim alanıyla ilgili güncel bilgileri ve program detaylarını, www.hopealkazar.com ve HOPE Alkazar Instagram hesabından takip ederek öğrenebilirsiniz.

REFİK ANADOL’UN ALKAZAR RÜYASI NEFES KESİCİ!
150’den fazla eski Yeşilçam filmini ve bu filmlere ait kayıtlarla görüntüleri, güncel yapay zeka teknolojileriyle işledi.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Refik Anadol (@refikanadol)’in paylaştığı bir gönderi

Gelelim Refik Anadol’a ve Alkazar Rüyası’na…
– Refik Anadol, dünya çapındaki sergileriyle, interaktif dijital sanatın öncülerinden. Nike iş birliği ile HOPE Alkazar için özel olarak “Alkazar Rüyası” isimli interaktif bir enstalasyon hazırladı. Mekanın ziyaretçilerini eşsiz bir deneyime davet ediyor. Refik ve ekibi bu çalışmada, 150’den fazla eski Yeşilçam filmini ve bu filmlere ait kayıtlarla görüntüleri, güncel yapay zeka teknolojileriyle işledi. Geçmiş ile geleceğin iç içe geçtiği enstalasyonun ikinci bölümünde ise, bir ilki denedi. Bu bölümde, yapay zeka ile hareket bir araya geliyor ve insanlar ilk defa katılımcı olarak kolektif bir pigment halinde, sahnenin parçası oluyor. Ziyaretçilerimiz bu kısmı, ister gezerek, isterlerse dans ve yoga gibi çeşitli özel spor seanslarına katılarak deneyimleyebiliyor.

HOPE ALKAZAR’DA HERKES KENDİ HİKAYESİNİ YAŞASIN VE KENDİ HİKAYESİNİ YAZSIN!

Buradaki aktivitelere neden “deneyim” diyorsunuz?
-Çünkü bu mekanı ve pek çok şeyi hayatta deneyimleyerek anlayabiliyorsunuz. Sabah uyandığınızda içtiğiniz kahvenin keyfi bile, bir ritüel, bir deneyim. Deneyim, sizi, işin bir parçası yapıyor. İzleyici olmuyorsunuz artık. Bir parçası oluyorsunuz ve sizin deneyiminizle, o, biricik oluyor. Her birimizin, Refik Anadol’un “Alkazar Rüyası” deneyimiyle yaşadığı bambaşka bir şey. Biz istiyoruz ki, HOPE Alkazar’da herkes kendi hikayesini yaşasın ve kendi hikayesini yazsın.

BİZ HERKESE, “SAHNE SENİN” DİYORUZ

Mekana girişte sizi bir manifesto karşılıyor. Neden böyle bir şey yapma ihtiyacı hissettiniz?
-Çünkü burası Hareketin Sahnesi ve davetiyeyi girişte vermek istedik. Manifestonun bütün hikayesi şu: Burada bir sahne korkusu yok. Burası, zihni fikri açık olan herkese açık. Biz herkese, “Sahne senin” diyoruz. Hepimizin duyulmaya, kendini anlatmaya, herkesin birbirini dinlemeye ihtiyacı var. Burası öyle bir yer. Sosyal medya aslında hepimizin üstünde bir baskı. Gençler daha da büyük bir baskı altında. Nasıl gözüktüm, nasıl ifade ettim, edebildim mi? Orada kendileriyle ilgili bir resim çiziyorlar. Buradaysa böyle bir şey yok. Burada sen neysen, osun! Sahne gençlerin. Gençlerin böyle sahnelere çok ihtiyacı var. Bir de cesarete ihtiyaçları var. “Ben üretebilirim, yapabilirim” demeliler. Bunu çok önemsiyoruz.

HİÇBİR TİCARİ BEKLENTİMİZ YOK AMAÇ GENÇLERİ HAREKETE GEÇİRMEK

Yapılan yatırımın maddi olarak size dönebilmesi mümkün mü?
-Böyle bir derdimiz yok. Hiçbir ticari beklentimiz yok. Amaç gençleri harekete geçirmek. Sporun, kültürün, sanatın gücüyle onlara hayal kurdurmak ve toplumsal faydayı yaşamak.

GÜLMEK BULAŞICIDIR! BERLİN’DE YAŞAN DEĞERLİ SANATÇI ESRA GÜLMEN DE ÇOK YARATICI BİR SPOR STÜDYOSU YARATTI

ÇEŞİTLİLİK, KAPSAYICILIK, EŞİTLİK, EMPATİ, BİRLİKTE OLMA, ÖZGÜRLÜK VE TOLERANS ÖZELLİKLE ALTINI ÇİZDİĞİMİZ DEĞERLER

TASARLADIĞI KAPSÜLÜN GELİRİ, TOHUM OTİZM VAKFI’NA BAĞIŞLANACAK

Sanatçı Esra Gülmen’den de farklı bir spor stüdyosu söz konusu…
-Aynen öyle! Esra, Berlin’de yaşıyor. Müthiş işlere imza atan bir sanatçı. Esra, HOPE Alkazar için, çeşitlilik, kapsayıcılık, eşitlik, empati, birlikte olma, özgürlük ve tolerans gibi kavramlardan esinlenerek çok yaratıcı bir stüdyo yarattı. Ziyaretçilerimiz farklı spor dallarını burada deneyimleyebilecekler. Bu stüdyo, sporun yeni yüzünü yansıtıyor. Sporculara ilham ve cesaret veren bir karaktere sahip. Tabanında gülen yüzler mevcut. Esra, gülmenin bulaşıcı olduğuna da inanıyor. Aynı zamanda, 6 parçadan oluşan bir kapsül Nike koleksiyonu tasarladı. Tüm geliri, Tohum Otizm Vakfı’na bağışlanacak.

Yorum Bırak