Sağlık Bakanlığı’na 1 Milyon Lira Nakit Bağışta Bulundu

Öyle bir dönemden geçiriyoruz ki, hayatımızın en önemli kahramanları hiç kuşkusuz, sağlık çalışanları. O yüzden de onları her akşam alkışlıyoruz. Ama bu, yeterli değil tabii.  Sağlık çalışanlarının zor şartlarda olduklarını unutmamak lazım. Kimilerinin koruyucu ekipmanı yok. Binlerce insanın hayatını kurtarmaya çalışıyorlar ama bazıları savaşa gönderilmiş, silahsız askerler gibi. Desteğe ihtiyaçları var. Teçhizata ihtiyaçları var.

Aile hekimleri de başka bir mesele. Onları da ayağım ağrıyor, kulağımda kaşıntı var diye meşgul etmemek gerekiyor. Her doktorun, her sağlık çalışanının Corona virüsle mücadeleye yoğunlaşması gerekiyor. Zor bir dönem yani. İşte bu dönemde Yemeksepeti’nin kurucusu Nevzat Aydın’ın Sağlık Bakanlığı’na yaptığı yardım, özel bir önem kazanıyor, örnek olması dileğiyle…

NAKİT BAĞIŞIN, EN ETKİLİ EN HIZLI VE EN DOĞRU YOL OLDUĞUNA KARAR VERDİK

Helal olsun 1 milyon lira bağışta bulundunuz Sağlık Bakanlığı’na! Ne düşündün de yaptın, saikin neydi?
-Bu süreçte tartışmasız en büyük kahramanlar sağlık çalışanları, hepimiz biliyor bunu… Biz, Yemeksepeti olarak, zaten, ekosistemimizdeki tüm paydaşlara elimizden gelen tüm desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Ancak sadece bununla yetinmek istemedik. Türkiye’nin en büyük şirketlerinden biri olarak, ülkemize destek vermek ve daha fazlasını yapmakla sorumluyuz. Bu kadar büyük ve özverili bir mücadeleyi yalnız bırakmamız düşünülemezdi. ‘Siparişlerde x kadar indirim kazan’ vs. gibi siparişe yönlendiren uygulamalarla, olayı sulandırmak istemedik. Bu nedenle tüm sağlık personelimize gereken ekipmanların temini için Sağlık Bakanlığı’na nakit bağışın en etkili, en hızlı ve en doğru yol olduğuna karar verdik.

TETİKLEYİCİ OLABİLMESİ DİLEĞİYLE

Bence önemli bir şey yaptınız. Diğer iş insanları da elini, taşına altına sokmalı mı…
-Yarattığı olumlu etkiyle, tetikleyici olabileceği dileğindeyim… Bu tip yardımları bildirmek pek tarzım değildir ancak diğer kurumlara ve bireylere örnek olmasını istediğim için açıklamaya karar verdim. Biz çok duyarlı bir toplumuz. Bu konuda hem bireysel hem kurumsal olarak çok faydalı işler yapılıyor ve eminim ki yapılmaya da devam edilecek. Bu süreçten birçok şey öğrenerek çıkacağımıza eminim. Tek ümidim, en kısa sürede bu zor zamanların üstesinden hep birlikte gelebilmek…

TEMASSIZ TESLİMAT BAŞLATTIK

Bu salgınla Yemeksepeti olarak sizin başa çıkma yönteminiz ne?
-Valla, hepimiz zor bir süreçten geçiyoruz. Alışık olmadığımız bir süreçten… Temennim en kısa sürede özgür ve sağlıklı günlerimize tekrar dönmemiz. Yemeksepeti olarak, binlerce insanın gıda ve market ürünlerine ulaşımında önemli bir rol üstleniyoruz. Önceliğimiz elbette ki kullanıcılarımızın ve çalışanlarımızın sağlığı. Bununla ilgili, elimizden gelen tüm tedbirleri aldık, alıyoruz. İş ortağı restoranlarımızın bu zorlu süreçte ayakta kalmalarını sağlamak için de sürekli onlara nasıl destek oluruz, yaşamlarını nasıl daha kolay hale getiririz diye kafa patlatıyoruz.

Aldığınız ekstra önlemler var mı?
-Evet. 16 Mart’ta “Temassız Teslimat” uygulamaya başladık. Kullanıcılarımızı ve kuryelerimizi, “yakın temas”tan koruyan bir uygulama. Nakit para alışverişi de yok. Olası riskleri minimize etmeye çalışıyoruz. Ayrıca, risk grubunda sayılan 50 yaş ve üzeri mevcut kullanıcılarımız için, Yemeksepeti Banabi’de gönderim ücreti almıyoruz. Bu zorlu süreci kullanıcılarımız adına hem fiziksel hem de finansal olarak kolaylaştırmaya çalışıyoruz.

Her gün iş, devam mı?
-Elbette! 16 Mart itibarıyla, saha ekibimiz hariç, kademeli olarak, “evden çalışma” sistemine geçtik. Evden çalışma konusuna, uyumda biraz daha şanslı olduğumuzu söyleyebilirim. 20 yılın getirdiği tecrübeyle, gerektiğinde tüm ekibimizin evden çalışmasını sağlayacak teknik alt yapıyı çoktan oluşturmuştuk çünkü. Bir de ekip olarak dinamik ve yeniliklere kolay adapte olan bir yapımız var. O nedenle iş yapış sürecimizde bir aksama olmadan yolumuza devam ediyoruz. Her bir çalışanımla gurur duyuyorum.

Sen peki?
-Ben her gün işe geliyorum. Biraz ilginç hissediyor insan… 19 sene önce 4-5 kişi kurmuştuk bu şirketi, şimdi bin kişilik binada, yine 4-5 kişi çalışıyoruz!

Bu, stres kaynağı olmuyor mu?
-Olmaması mümkün mü? Daha önce benzerini yaşamadığımız çok ama çok zor bir dönemden geçiyoruz. Sürekli gündemi takip ediyoruz. Dolayısıyla, bazen kaygılanıyor bazen hassaslaşabiliyoruz. Ama yine de enseyi karartmadan, mümkün olduğunca pozitif bir şekilde, enerjimizi, topluma nasıl bir fayda yaratabiliriz konusuna kanalize ediyoruz.

Kapatmayı düşünmediniz mi?
-Asla! Direkt ve dolaylı olarak 500 binden fazla insanın aile ekonomisine, milyonlarca insanın günlük yaşamına katkı sağlıyoruz. Kullanıcılarımızın ihtiyaç halinde, istedikleri gıdaya ulaşabilmeleri için restoranlarımızla birlikte, 7/24 çalışıyor ve tüm siparişleri en hızlı, doğru ve güvenli bir şekilde ulaştırmaya çalışıyoruz. Banabi tarafında da tüm kullanıcılarımızın market ihtiyaçlarını giderebilmek için yine, 7/24 esasıyla çalışıyor, artan talebini, iş arkadaşlarımızın olağanüstü çabasıyla karşılamaya gayret gösteriyoruz.

EL DEZENFEKTANLARI MASKELER VE ELDİVENLER VERİLDİ

Aldığınız başka önlemler var mı?
– Kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için, sahada özveriyle görev yapan tüm iş arkadaşlarımıza gerekli tüm hijyen malzemelerini ulaştırdık. Bununla birlikte kuryelerimize gerekli tüm ekipmanlar; el dezenfektanları, maskeler ve eldivenler verildi. Tüm kuryelerimiz bu ekipmanları kullanarak siparişleri teslim ediyorlar.

KORKMAK YA DA KORKUYU BEKLEMEK YERİNE KORKUYU YÖNETMEYİ TERCİH EDİYORUM

Sen peki Nevzat Aydın olarak korkmuyor musun?
-Valla, korkmak ya da korkuyu beklemek yerine, korkuyu yönetmeyi tercih ediyorum. Alabileceğimiz tüm önlemleri aldığımızda, riski minimize etmiş oluruz zaten. Ben de bunu yapıyorum. Her türlü önlemi aldıktan sonra gerisi biraz da tatlı veya tatsız tesadüflere kalıyor.

ŞU AN HAYATTA OLAN HİÇ KİMSE BÖYLE BİR SALGINA ŞAHİT OLMADI

Bu çapta bir işi yönetebilmek, bu şartlarda, her zamankinden daha zor değil mi?
-Zor tabii. Sadece biz değil herkes bu zorluğu yaşıyor. Şu an hayatta olan hiç kimse böyle bir salgına şahit olmadı. Etkilerini bu kadar derinden hissetmedi. Psikolojik adaptasyonu sağlamakta hepimizin zorlandığı kesin ama dediğim gibi negatif düşünmek yok!

Kapanan restoranların telafisi nasıl oluyor?
-Yemeksepeti’nde kullanıcılar için birçok farklı restoran seçeneği var, o nedenle kullanıcılarımız herhangi bir sıkıntı yaşamıyorlar. Ancak elbette hiçbir restoranın kapanmasını istemeyiz. Bu zorlu süreci en az hasarla atlatmaları için elimizden geleni yapacağız. Pazartesi bir paket açıklayacağız.

Türkiye’deki mücadeleyi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Birçok ülkeye göre hızlı ve doğru aksiyonlar aldık. Bu aksiyonların salgın üzerindeki etkisini hep beraber göreceğiz. Bunda diğer ülkelerden öğrenme ve uygulama kapasitemiz de önemli yer tuttu elbette. Bu olağanüstü durumu en kısa sürede en hasarsız şekilde atlatacağımızı ümit ediyorum…

Yorum Bırak