İnsan Moda’da yaÅŸamak istemez de nerede yaÅŸamak ister?
Bayılırım taşınmaya, en sevdiğim şeydir. Yeni semtler, mahalleler keşfetmeye doyamam.
Bir mekânı, eve dönüştürmeyi severim.
Son üç senedir ormanda Kemerburgaz’da yaşıyorum sevgilim, kızım, kedimiz, köpeÄŸimiz ve kaplumbaÄŸamızla.
Ama hep “BaÅŸka nerede yaÅŸamak isterdim?”in hayalini kuruyorum. Biraz açgözlüyüm galiba. Hem yaÅŸadığım semti seviyorum hem de bu ÅŸehirde yaÅŸamak istediÄŸim baÅŸka büyülü semtler de var!
Ne yalan söyleyeyim…
Şu iki semtte yaşamadım diye çok çok pişmanım:
1) Moda
2) Kuzguncuk
İnşallah nasip olur.
Modalılara ayrı bir hayranlığım var.
Bu hafta da gittim, epey zaman geçirdim.
Acayip deÄŸiÅŸmiÅŸ, bir nevi Cihangir olmuÅŸ.
Her köşede minik bir kafe açılmış, ÅŸahane dükkânlar, genç insanlar sokaklarda, biraz Karaköy’ü de andırıyor.
Cool semt Moda.
Tarih desen yıkılıyor.
Haldun Taner’lerin, Mîna Urgan’ların, Cemal Süreya’ların, Barış Manço’ların yaÅŸadığı semt…
Sait Faik’lerin, Âttila İlhan’ların, YaÅŸar Kemal’lerin ve Tomris Uyar’ların Koço’da rakı-balık keyfi yaptığı semt…
Atatürk’ün İngiltere Prensi Edward ve İran Åžahı Rıza Pehlevi’yle Moda Deniz Kulübü’nde çay içtiÄŸi semt…
Atatürk, Moda Deniz Kulübü’nün terasında Celal Bayar’la…
Deniziyle, sahiliÄŸiyle, iskelesiyle, Moda Deniz Kulübü’yle, Koço’suyla, Dondurmacı Ali Usta’sıyla, kitap okunabilecek, sevgiliyle romantizm yapılabilecek çay bahçeleriyle, modernliÄŸiyle, kültürüyle, hoÅŸgörüsüyle püfür püfür esen bir semt…
Saygınlığı, ağırlığı olan bir semt.
Hepimiz, “Arkadaşım EÅŸek!” diye bağırırız, neÅŸeye bulanmış bir hüzünle Barış Manço’yu anarız.
O da Moda’dır çünkü.
Åžu anda da yazar Buket Uzuner’den ‘moda uzmanı’ olarak söz ediliyor. O ise “EstaÄŸfurullah, ben olsa olsa koyu bir Modalıyım!” diyor ama muhtara “34.5 rozetleri bastıralım mı?” diye de soruyor! Sadece Buket Uzuner mi? AyÅŸegül Sarıca, İdil Biret, Hakan
KırkoÄŸlu, arkadaşım halkla iliÅŸkilerin prensesi Feride Edige ve daha bir sürü deÄŸerli insan Moda’da yaşıyor… Nevi ÅŸahsına münhasır tipler yaşıyor orada.
Avrupa yakasının hareketliliğine ve dinamiğine, Anadolu yakasının da dinginliğine sahip.
Hoşuma gidiyor barındırdığı tezatlar. Sonra kozmopolit bir semt.
Modalı Ermeni de var, Rum da, Yahudi de, Alevi de…
Çokkültürlü tarihi var.
Estetik duygusu var.
Şahane binaları var.
Protest bir hali var.
*
CaferaÄŸa Mahallesi’nde bir sürü sürprizli sahaf var.
Sahaflık yapan kadınlar var.
Bitmedi!
6 tiyatro, 1 opera, 3 sinema var.
Daha sayayım mı?
5 kilise, 4 cami var.
İnsan Moda’da yaÅŸamak istemez de, nerede yaÅŸamak ister?
İstanbul Life Dergisi için Mert Fırat ve Buket Uzuner’le Moda üzerine röportaj yaptım. Bence ilginç ÅŸeyler anlattılar.
Denk gelirse okuyun. Uzuner, Moda Muhtar Meclisi üyesi. Modalı sanatçı, yazar, mimar, avukat ve psikologlardan kadın ağırlıklı bir meclis sözünü ettiğim.
Seçimle işbaşına gelmişler.
Modanın trafiğinden ağaçlarına, zayıflayan komşuluk ilişkilerinden sokak hayvanlarına her şeyi tartışıyorlar, sorun varsa, ortak akılla çözüm buluyorlar.
Aslında hepimize örnek oluyorlar, “YaÅŸadığınız semte sahip çıkın”diyorlar!
ONLARSIZ MODA OLMAZ!
113 yıllık Moda Eczanesi. Sahibi, şair eczacı Melih Ziya Sezer. O da nevi şahsına münhasırlardan. Eczaneye girdiğinizde hep klasik müzik çalar. Ve o güzelim kediler sandalyelerde uyur.
Koço. Moda’nın nostaljik, sıkı markalarından. Varlığı, tarihe saygı. Orada rakı-balık yapmamış olmak bir kayıp.
Dondurmacı Ali Usta. O da müthiş bir marka. Çocuktuk gittik, dondurmasını yedik, büyüdük hâlâ gidiyoruz, dondurmasını yiyoruz. Belli oranlarda almazsak, bünyenin eksikliğini hissettiği bir lezzet onun dondurması!
Şahane kahveleriyle Mambochino, Page Cafe ve limonatasıyla Satsuma.
Elif Pastanesi’ni unutmayalım. Sahibi Türkiye’nin ilk diplomalı pastacısı.
Moda Deniz Kulübü. Onu tanımlamaya gerek yok. Sadece Moda’nın deÄŸil, Kadıköy’ün, tüm İstanbul’un eÄŸlence markalarından biri.
Oyun Atölyesi’nin kafesi Antre.
Butik DeMOda. Elif Lomlu’nun çılgın tasarımlı elbiselerinin yuvası.
Tarihçi Kitabevi. Saatler geçirir insan orada.
Dilek Hanım’ın ev yemekleri.
Moda’ya gidip iskeleye uzanmadan ve deniz havası almadan sakın dönmeyin. Elif Pastanesi’nin meÅŸhur frambuazlısını deneyin. Ali Usta’nın dondurmasını yemeden Moda’dan dönmek zaten yasak olmalı!
Page Cafe’nin kahveleri müthiÅŸ.
HAMİŞ:
Modalılar, son beÅŸ yıldır, Moda’nın bir Disneyland’e dönüştürülmek istenmesine karşı direniyorlar. Hatta Moda Muhtar Meclisi böyle bir manifesto yayımladı. Tamam bazıları için Moda’nın her köşesinde kafe-barlar açılması harika ama giderek daha fazla tercih edilen olması dan ÅŸikâyetçi olanlar da var. Gürültüden, kalabalıkta yürüyememekten, geceleri uyuyamamaktan, yaÅŸam alanlarının ihlal edilmesinden…