Şimdi sizi binlerce kişi arasından seçilmiş, çok özel gençlerle tanıştırmanın vakti .
“ETİ Sen Gençsin Güç Sensin” sosyal projesi kapsamında aslında dört farklı kategoride destek verilen toplam 16 gencimiz var. Yani toplam 16 genç bu proje kapsamında destek alıyor. Ancak onların hepsini bu sayfalara sığdırmak mümkün değil. Bu sebeple her kategoriden bir genci sizlere tanıştırmak istedim.
.
Zülal Tannur, başlı başına harika biri. Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyor. Hedefi, dünyanın görme engelli ilk nöro bilimcisi olmak. Sosyal sorumluluk kategorisinde yer alan Zülal’in ilham veren hikayesini ve engel tanımayan girişimci ruhunu tanıdıkça imrenmemek elde değil.
.
Ardından Berke Yalman’ı tanıyacaksınız. O da dansın iyileştirici gücü üzerine çalışmalar yapan örnek bir genç. Sanat kategorisinden seçilen gençlerden… Kuşaklararası Dans etkinliği planlıyor ve yaşlılarla torunları ortak bir noktada buluşturmayı düşünüyor.
.
Gençlerle konuştukça insanın içi açılıyor. Son bölümde bilim ve spor kategorilerinden örnek gençlerle buluşturacağım sizleri.
Tebrikler Zülal’cim! Eti ile TOG’un düzenlediği, “Sen Gençsin, Güç Sensin” projesinin, Sosyal Sorumluluk kategorisinin kazananlarından birisin. Seni tanıyabilir miyiz?
-Tabii. Microsoft’un ‘Teknolojiye Yön Veren Kadın Lideri’yim ve Imaginer’ıyım. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü’nde okuyorum. Bunun dışında da görme engelli bir girişimciyim. “From Your Eyes” adlı girişimin kurucusuyum.
Bravooo sana… Yanılmıyorsam dünyanın görme engelliler için geliştirilen, devrimsel özellikler taşıyan ilk akıllı bastonu WeWalk’un da ekibinde yer aldın…
-Evet. Hatta, kullanıcıların, ürüne adaptasyon süreçlerini kolaylaştıran bir alıştırma seansı programı oluşturdum. Ve 59 ülkeden sorumlu alıştırma seansları program yöneticisi olarak çalıştım. 2021-2022 döneminde Microsoft’un global bir programı olan Imagine’ın Türkiye ayağına, öğrenci elçisi olarak seçildim. Bulut bilişim, yapay zeka, güçlü platformlar gibi teknolojilerin yanı sıra liderlerinden proje yönetimi alanında mentorluklar aldım. Girişimim olan From Your Eyes’ı da bu program kapsamında hayata geçirmeye başladım.
Tüm bu başarıları elde etmende sana en çok ne/kim destek oldu?
-Öncelikle kendi potansiyel ve becerilerimin farkında olmam destek oldu. Farkındalığım yani. Sonra azmim, çalışkanlığım, asla pes etmeyişim… Tabii bana ayna tutan, gelişim alanlarımı her zaman en doğru şekilde görmemi sağlayan müthiş insanlar da oldu. Ailem, mentorlarım, rol modellerim. Hepsine bütün kalbimle teşekkür ederim. Başarılarımın en kıymetli ortakları onlar. Ben kendime inandım, onlar bana inandı!
Hayal kurmak, meraklı olmak, azimli olmak, disiplinli olmak, çok çalışmak… Bunların dışında bir “başarı reçeten” var mı?
-Olmaz mı? Hayallerime giden yolda önüme çıkan veya çıkabilecek manileri doğru tespit edebilmek, onları kaldırmak için hızlı bir şekilde aksiyon almak ve bu süreçte umudu hiç kaybetmemek!!!
Şahane hayallerin, hedeflerin var, bizimle de paylaşır mısın?
– Dünyanın görme engelli ilk nöro bilimcisi olmak istiyorum. Nöro bilim, yani sinir bilimi, yapay zekayı da doğuran bilim. Benim de en büyük ilgi alanlarımdan biri. İnsan biyolojisi, insan davranışlarının altında yatan sebepler ve beynin sağlıklı çalışma sürecine etki eden faktörlerin öncelendiği bu alan, erişilebilirlik bariyerlerine sahip olduğu için bu zamana kadar bu alanda yetişen görme engelli bir nöro bilimci henüz bulunmamakta. İşte benim hayalim, dünyanın görme engelli ilk nöro bilimcisi olarak hem ülkemi gururlandırmak hem de bu alanda çalışmak isteyen görme engelli bilim insanlarına rol model olmak.
Gelelim ödüle layık bulunan projen “From Your Eyes’a” Nedir tam olarak bu?
– Ben az gören bir çocuk olarak dünyaya geldim. Görme yetimi, 2011’de tamamen kaybettim. Ardından dünyadaki 330 milyon görme engelli gibi, biyolojik olarak gerçekleştiremediğim görme eylemini, teknik anlamda gerçekleştirebilmek için görsel açıklama teknolojisinden yararlanmaya başladım. Pek çok farklı uygulama denedim. Ancak aldığım verim beni hiçbir zaman tatmin etmedi. Hızlı ve nitelikli görsel açıklamalara erişemediğimi düşündüm. Tam da bu yüzden, ekibimle birlikte From Your Eyes’ı geliştirdik. From Your Eyes, insan ve yapay zeka iş birliğiyle, görme engelli kullanıcılara hem hızlı hem de nitelikli görsel açıklamalar sunan bir mobil uygulama.
Nasıl işliyor?
-Görme engelli kullanıcılar, uygulamaya görsel yüklediklerinde ya da kameralarından çektiklerinde, biz yedi saniye içerisinde, kendilerine yapay zeka tarafından geliştirilen bir görsel açıklama iletiyoruz. Kullanıcılar bu açıklamanın iyileştirilmesi gerektiğini düşünürlerse, bu taslakları uygulamadaki gönüllülerin (Betimleyicilerin) havuzuna gönderebiliyorlar. Burada, herkesin gönüllü olabildiğini de ekleyerek bir davette bulunmayı da çok değerli buluyorum. Betimleyicilerimiz, görseller ve taslakları karşılaştırarak metinlerde yazılı iyileştirmeler yapıyorlar ve görme engelli kullanıcılara geri gönderiyorlar. Uygulamamıza yüklenen görsellerle, biz de kendi görsel kütüphanemizi besliyor ve makine öğrenmesiyle, kendi yapay zeka servisimizi eğitiyoruz.
Başka ödüller de aldınız di mi?
-Evet. “From Your Eyes”, Ağustos ayında dünyanın en iyi 4. kuluçka merkezi olan İTÜ Çekirdek’in “ön kuluçka girişimi” olmaya hak kazandı. Geometri Melek Yatırım ağı tarafından düzenlenen Pitch Challenge’ta, 32 kişilik jürinin değerlendirmeleri sonucu 2022’nin en iyi girişimi oldu. 21 Ekim’de hem App hem de Play Store üzerinden yayımlandık. İngiltere, Amerika, Hindistan ve Rusya gibi 18 farklı ülkeye uzanan bir kullanıcı deneyim ekibine ulaştık. İlk bir buçuk ayda 1.800 görsel betimledik ve organik büyümeyle 600 kullanıcıya ulaştık. Kullanıcılar ilaç prospektüsleri gibi basılı belgeleri, gelişmiş metin okuma özelliğimizi kullanarak tanımladı ve etraflarındaki mekanın özelliklerine, detaylı pozisyon betimlemelerimiz sayesinde ulaştı. En güzeli de bunun gibi daha birçok özelliğe tek bir panelden erişim sağladılar. Girişimup ve in4startups’ın düzenlediği “Gelecek Vadeden Girişimler 2023” yarışmasında, sosyal girişim kategorisinde finale kaldık. Türkiye’nin en büyük girişimcilik sahnesi olan Big Bang Start-Up Challenge’a çıkan en iyi TOP 20 girişim arasında yer aldık. Sonra da büyük ödülü alarak, Big Bang’i kazanan girişim olduk. Gücümüzü, ülkemizden alarak hem Türkiye’de hem de küreselde büyümeye ve teknolojimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
Seni ayakta tutan en büyük güç kaynağı nedir?
-Ben karşılaştığım her türlü zorlanmayı, bir öğrenme fırsatı olarak görüyorum. Bütün bunların beni güçlendirdiği ve bir rol model haline getirdiğinin bilincindeyim. Bu zamana kadar benim de birçok rol modelim oldu. İlham veren başarı hikayelerinin yarattığı pozitif etkiye tanık olan biri olarak, en büyük motivasyonum umudu ve ilhamı görme engelli olsun olmasın ihtiyacı olan kişilere ve ailelerine ulaştırabilmek. Görme engelli çocuklardan, ailelerinden, genç girişimcilerden ve daha birçok kişiden aldığım güzel geri dönüşler de bu vizyonla ilerlemeye devam etmemi sağlıyor. Görme engellilik, biyolojik olarak bir yeti kaybı olabilir ama teknolojiyle, sınırların ötesine geçmek mümkün. “From Your Eyes” olarak kullanıcılarımıza sınırları göstermiyoruz. Onların ötesine birlikte geçebilecek bir teknoloji üretiyoruz! Bu anlamda da milyonlarca görme engellinin yalnızca cep telefonlarına değil, gönüllerine de girmek ve hayatlarını kolaylaştırmak en büyük hayalim. Bu değerin bende yarattığı heyecan beni her gün müthiş bir umutla güne başlatıyor ve işime dört elle sarılmamı sağlıyor.
Tebrikler Berke! ETİ ile TOG’un düzenlediği, “Sen Gençsin, Güç Sensin” projesinin, sanat kategorisi kazananlarından birisin. Seni tanıyabilir miyiz?
-MEF Üniversitesi’nde 3. Sınıf Endüstri Mühendisliği öğrencisiyim. Nike’ta staj yapıyorum.
Aynı zamanda insanların karşılaşacakları problemleri, sanatla yenmeleri konusunda farkındalık yaratmaya çalışan bir sosyal girişim olan “Dance4Fun”ın kurucusuyum. Ortaokul yıllarında satranç, lise yıllarında Futsal Türkiye dereceleri elde ettim. Bu yıl, 2022 Türkiye Üniversiteler arası All Style ve Sportif Latin kategorilerinde MEF Dans Kulübü’yle şampiyonluğu yaşadık. Yeni şeyler keşfetmeyi, hayal kurmayı, hedef koymayı ve hedeflerim için çabalamayı çok seviyorum.
Sen, sanatın iyileştirici gücünü nasıl kullanmayı hedefliyorsun?
-Dans, büyülü bir şey! Faydaları say say bitmez! Telefonla etkileşimin arttığı bu çağda, insanları harekete geçirip vücutlarına, sağlıklarına katkıda bulunuyor. İnsanın kendini tanımasını sağlıyor. Mental olarak başarma hissi, bir ekiple birlikte çalışma, duygusal zekayı kullanma, topluma katılma, karşı cinsle iletişim, kötü alışkanlıklardan uzak tutma… Sabaha kadar sayabilirim.
Harikasın! Şimdiye kadar neler yaptın bu hayalin için?
-Bir yol haritası çizdim ve 2022 Nisan ayında bir ekip kurarak yola başladım. Ekibimle birlikte şu ana kadar; 2-70 yaş skalasında, otizmli, down sendromlu, görme engelli, birbirinden farklı 2000’den fazla insanla dans ettik. Sanatın iyileştirici gücünü yaydık. Çok daha büyük hedeflerimiz var. Bu yolculukta Hope Alkazar, Fikir Değirmeni, WeWalk gibi umut peşinde koşan birçok ekiple birlikte workshop’lar düzenledik.
Dance4Fun’ı kurmaya nasıl karar verdin…
-Hayatımın stresli bir dönemiydi. İstanbul, iş, huzursuzluk yaratan kavgalar, okul, arkadaşlar… Her şey, birbirine girmişken tanıştım dansla. Zaman içinde, dans, boş zamanlarımı geçirdiğim bir aktiviteden ziyade, varlık sebebim haline geldi. Dans ederken dünyanın geri kalanını unutuyorum. Sadece müziğin ritmini ve bedenimi duyuyorum. O anları beynimle değil, tüm kalbimle yaşıyorum. Bu durum sadece dansıma değil, iş ve özel hayatıma da yansıyor. Akışta olduğumu hissediyorum. Latin danslarıyla 19 yaşımda tanıştım. Keşke daha erken tanışsaydım. Gerçi dansın her çeşidi şahane. Ve size uyan bir türü mutlaka vardır. Dans, ruhunuza iyi gelir. İşte Dance4Fun sosyal sorumluluk projesini bu duygularla geliştirdim.
Projen sadece gençleri ve çocukları mı kapsıyor…
-Yok hayır! Dansın yaşı, cinsiyeti, ırkı yoktur. Bence sanat eşsizdir, zamansızdır ve herkes içindir. Nitekim Dance4Fun Şişli Belediyesi’yle “Kuşaklararası Dans” etkinliği planlıyoruz. Bu etkinlikte, yaşlılar torunlarıyla dans edebilecek.
