HANDE ÇAYIR

Erkek ya da diÅŸi metres dediÄŸin ‘gizli kiÅŸi’

Kafadan, damardan, sansürsüz metres hikâyeleri.

Oha!” oluyor insan. Kitap sarsıcı. Böylesini hiç okumamıştım. İlk defa ‘gizli kiÅŸi’ler konuÅŸuyor. Zaten kitabın yazarı da, ‘metresliÄŸi’ böyle tarif ediyor. ‘Gizli kiÅŸi’… Bir zamanların metresleri de tarihe karışmış bu arada. Artık kadın metresler kadar, erkek metresler, biseksüel metresler, lezbiyen metresler, trans metresler var.

Kitabın adı, ‘Ne Zaman BoÅŸanacaksın da EvleneceÄŸiz?‘ Ka Kitap’tan çıktı. Yazarı da muhteÅŸem bir kadın! Hande Çayır. Yaptıklarını anlatırken bile insanın başı dönüyor, aynı anda her ÅŸeyi yapıyor ve bu onun normal hali.

HANDE-CAYIR-1

Hem akademisyen, Bilgi Üniversitesi’nde doktora yapıyor; hem oyuncu (Med Cezir’de oynadı), aynı zamanda dansçı, aynı zamanda T24’te yazılar yazıyor, aynı zamanda bir baÅŸka yayında yayın yönetmenliÄŸi yapıyor, mesela kadınların soyadı meselesine takıp belgesel çekiyor, yurtiçinde ve yurtdışında gösteriliyor, ödüller alıyor, sonra da çevresinde pek çok insanın paralel hayatlar yaÅŸamasına takıp metresliÄŸin kitabını yazıyor. Daha doÄŸrusu bu gizli iliÅŸkileri yaÅŸayanların tanıklıklarını aktarıyor. Yolu açık olsun!

Metresler üzerine bir araÅŸtırmanız var: ‘Ne Zaman BoÅŸanacaksın da EvleneceÄŸiz?’ Nereden aklınıza geldi metreslere sarmak?

– Çünkü böyle bir gerçeklik var. Çünkü metresler her yerde. Kendimizi kandırmayalım, bu toplumun büyük bir kısmı ‘paralel hayatlar’ yaşıyor. Ama evlilik kurumu da bir taraftan devam ediyor.

Bu kitabı yazmaya karar vermenizin sebebi metreslik ilişkisini anlayabilmek mi? Yoksa ikiyüzlülüğümüzü suratımıza vurmak mı?

– İkisi de. Ben kendimi bildim bileli onlar var. Büyürken de varlıklarına ÅŸahit oldum. Madem varlar, niye görünür deÄŸiller? Niye onları yok sayıyoruz? Ben, var olan bir ÅŸeyin görünür olmasından yanayım. Dürüstlük bunu gerektirir. YüzleÅŸelim istedim: ‘Kutsal aile’ diye bir ÅŸey var ama onun altı kaynıyor…

Nasıl şahit oldunuz küçükken metreslerin varlığına?

– Felaket bir hikâye. Çok sık görüştüğümüz bir aile büyüğü vardı. Bir erkek. Ben de küçüğüm, beni de çok severdi, oyalanayım diye fotoÄŸraflar gösterdi. Kendisi var, bir de bir kadın. Benim çocuk aklımla, o fotoÄŸraflardaki kadın, karısı. Sonra onları bir çekmeceye koydu. Derken bir kadın geldi. Ben de sürpriz yapmak için, adamın bana gösterdiÄŸi fotoÄŸrafları çekmeceden alıp, sonradan gelen kadının kucağına koydum. Oyun oynayalım diye. MeÄŸer fotoÄŸraflardaki metresiymiÅŸ, sonradan gelen de karısı! Çocuktan al haberi derler ya. Kıyamet koptu. O iliÅŸki çatladı. Benim galiba sistemle derdim var, aileyle…

Ne derdiniz var?

– Aile, bize mutluluk yuvası olarak sunuluyor. Böyle yutturulmaya çalışılıyor. KeÅŸke öyle olsa. KeÅŸke beraber mutluca paylaşıp çoÄŸalsak, sevsek, sevilsek… Ama genellikle arkasında bir sürü yalanlar, riyakârlıklar, aldatmalar, üçüncü, dördüncü kiÅŸiler… İşin tuhafı, insanlar bozuÅŸunca bile ısrarla o aileyi bir arada tutmaya çalışıyorlar. Aman kaos çıkmasın, aman düzen korunsun. Belki o saÄŸlıksız ortam içinde çocuklar da mutsuz oluyordur. Yok, yine de düzen bozulmasın! Yani yaÅŸamamak üzerinden bir yere hapsolmak. Aile genel olarak böyle. Ha, aksi örnekler yok mudur? Vardır. Ama genel olarak bir ikiyüzlülüktür gidiyor. Bu da benim sinirimi bozuyor. Çünkü ben dürüst olmak istiyorum.

Metres kavramını da yeniden tanımlıyorsunuz…

– Evet. Türk Dil Kurumu’nda, “Evli bir erkekle iliÅŸkisi olan gizli, kapama, kapatma kadın, virgül zamazingo” yazıyor. Bu zaten yeterince aÅŸağılayıcı. Ben Mor Çatı gönüllüsüyüm, KEDEV, TEGEV, Filmmor’la filmler de yaptım. Kadın, benim öncelikli konum. “Metresler kadın olur ve yaşça büyük bir erkeklerin kapatmasıdır” yargısına itirazım var. Evdeki kadın ‘iyi‘, dışarıdaki kadın ‘öteki‘, buna da itirazım var. Çünkü kadınları bölüyor ve birbirine düşürüyor. Ya da “Metres dediÄŸin, erkekten kazanç saÄŸlar, çıkar saÄŸlar!” diye düşünülüyor. Bu da yanlış. Metreslik tek tip deÄŸil ki, asla para kabul etmeyeni var. Ayrıca konuÅŸtuÄŸum insanlar arasında erkek metres de var, biseksüel metres de var, lezbiyen metres de var, trans metres de var.

Peki size göre metres nedir?

– Bana göre metres dediÄŸin, iliÅŸkideki ‘gizli kiÅŸi’. Ben onların dünyasını öğrenmek istedim. Amacım kimseyi yargılamak ya da suçlamak deÄŸil.

Size nasıl bu kadar rahat anlattılar?

– E çünkü onlar da ÅŸiÅŸmiÅŸ, konuÅŸmak istiyorlar! İçlerinde birikmiÅŸ, birikmiÅŸ… Onlara da bir tür terapi gibi oldu. Kimisi çekinerek anlattı, kimi çok duygulu, kimi çok gururlu.

Neden onları sevgili, jigolo, âşık diye tanımlamadınız da, hepsini ‘metres’ kefesine koydunuz?

– Bütün bu gizli iliÅŸkiler herkesin kafasında canlansın diye! Ve metreslik yükünü sadece kadına vermek istemediÄŸim, paylaÅŸtırmak istediÄŸim için. Fakat ‘metres’ nedense sevilmeyen bir sözcük. Eskiler ‘dost tutmak’ diyormuÅŸ. Fransızcada ‘maîtresse‘, yani otorite, yani sahiplik demek. ‘Hanımefendilik‘ içeren bir iktidar. Kelime anlamı bu. Oysa biz, metres kelimesini küfür gibi kullanıyoruz. “Or.spudan hallice” diyor biri mesela. Yani metres yolludur, bakımı bir erkek tarafından saÄŸlanır, kadın da o adamın seks ihtiyacını giderir. Ama artık böyle genellemeler yapmak doÄŸru deÄŸil, iliÅŸkiler çok çeÅŸitlendi ve farklılaÅŸtı. Ben bazen kocamla iliÅŸkimi tanımlarken şöyle diyorum: “Onun hem âşığıyım, hem sevgilisiyim hem de metresiyim.” Hemen itiraz ediyorlar, “Nasıl olur da kocanla iliÅŸkini metreslik olarak tarif edebilirsin?” diye kızıyorlar. Oysa metres iliÅŸkisinde aynı zamanda gizli bir haz dünyası da var. Üç dakika içinde kapı arkasında seviÅŸmeler var. Derin bir fantezi var. Adrenalin var. Bir zamanın durması  hali var. Sonra seviÅŸmeye susamışlık var.

Yani iyi yanları da var!

– Zaten konuÅŸtuÄŸum bütün insanlar koÅŸa koÅŸa gidiyorlar metreslerine. Ama sadece seks de deÄŸil paylaşılan…

Peki sebepleri neler metresliğin? Yalnızlık, kafa karışıklığı, cinsel tıkanıklık, cinsel merak?

– Bir sürü sebebi var. Sıradışı cinsellik isteyenlerin tercihi oluyor. Mesela acı çektirilmekten hoÅŸlananlar. MazoÅŸistler yani. Bunu karılarına asla söyleyemiyorlar. Ya da anal seksten hoÅŸlananlar, oral seksten hoÅŸlananlar. Bunları eÅŸlerine teklif dahi edemeyenler. Ya da edip de reddedilenler. İşte onlar, bunları yaÅŸayabilecekleri yer bulduklarında kapılıp gidiyorlar. Ama “Çok âşık oldum!” diyen de var. Yani sadece cinsellik de deÄŸil, çatır çatır bir aÅŸk da söz konusu bazen. “BaÅŸka bir dünyanın anlamını buluyorum” diyen de var. Ama bir kadeh ÅŸarap için evli bir erkekle iliÅŸki devam ettiren de…

Çok ucuz değil mi bir kadeh şarap için metreslik?

– Öyle ama yoksul. Haftada bir gün adamla buluÅŸuyor; adam onu yemeÄŸe götürüyor; farklı bir dünyayla teması oluyor. Kendine kızıyor ama sonra “Ben de buyum!” deyip devam ediyor. Zaten insanlar kendilerini ya da kurdukları bu iliÅŸkileri metreslik olarak tanımlamıyorlar. Birine metres demek kötü bir ÅŸey olduÄŸu için, tanımına uysa bile “Ne münasebet! Ben metres deÄŸildim” diyor, “Ben âşık olunandım!” ya da “Âşık olandım!

HANDE-CAYIR-3GİDECEK ADAM GİDER

“Erkekler, soÄŸuk kadınlar yüzünden metres tutuyor!” deniyor, “Adama sıcak davranmazsan, cilve yapmazsan baÅŸka kadına gider” deniyor ama bunlar yapıldığı halde yine metresi olan adam da var. Ben onlardan biriyle konuÅŸtum. “Karım jartiyerle kapıyı açardı” diyor, “Anal seksi de merak ederdi” diyor. Ama o yine de metresine gidiyor.

GİZLİ KİŞİ

Çevremdeki herkesin neredeyse bir paralel hayatı var. Hocalarım, büyüklerim… Birileri bana evlilikleriyle ilgili bir ÅŸey anlatıyorsa, hep bir ‘gizli kiÅŸi‘ anlatıyor. “Biz karımla/kocamla çok mutluyuz, cıvıl cıvılız!” diyen nedense hiç olmuyor.

HER METRES BİR EŞCİNSELDİR ÇÜNKÜ DIŞARIDA BIRAKILIYOR, ÖTEKİLEŞTİRİLİYOR

Peki ya kumalar, onlar da metres mi?

– Hayır, kuma daha görünür. Onlar kabul görüyor. EÅŸin üstüne bir eÅŸ daha geliyor, iki kadın aralarında anlaşıyorlar bile. “İki karım da çok iyi anlaşıyordu” diye anlatıyor birisi mesela. Ama metres görünmüyor, dertleÅŸemiyor. Bir eÅŸcinselle konuÅŸuyorum kitapta mesela. O diyor ki, “Her metres bir eÅŸcinseldir aslında. Çünkü dışarıda bırakılıyor, ötekileÅŸtiriliyor…” Fakat ilginçtir, Metresler DerneÄŸi falan yok. Oysa eÅŸcinsellerle ilgili Kaos var, Lambda var, Spot var. Kadınlarla ilgili Mor Çatı gibi dernek var. Yani dışarıdaki bırakılmış gruplar, çeÅŸitli ortamlara gidip, dertleÅŸip rahatlayabiliyorlar. Ben metres kavramına kızgın olmama raÄŸmen, içlerine girince üzüldüm. Yargılama meselesinde yön deÄŸiÅŸtirmiÅŸ oldum. Zaten araÅŸtırmaların bu yönünü seviyorum, beni deÄŸiÅŸtiriyor. Metreslerin de hayatı zor. Aradığı ÅŸeyin seks olduÄŸunu sanan ama ÅŸefkat peÅŸinde koÅŸan kadınlar var

Metreslik sadece eÄŸlence ve haz iliÅŸkisi mi?

– Hayır. Aradığı ÅŸeyin seks olduÄŸunu sanan ama ÅŸefkat peÅŸinde koÅŸan kadınlar var. Anne-baba iliÅŸkisine dönüşenleri bile var. Adam metresini sahipleniyor, ona kızıymış gibi davranıyor. Ya da kadın adama, çocuÄŸuymuÅŸ gibi… ‘Dostu varmış’ lafı zaten meselenin sadece seks olmadığını anlatıyor. Adı üstünde ‘dostluk‘ iliÅŸkisi yani. Bazen de yalnızlıktan bıkmış insanların çözümü. Kısacası metreslik kavramını sadece sekse baÄŸlamak doÄŸru deÄŸil.

BİZDE HER YOL VAR!

Bir erkek metresle konuÅŸtum. Evli bir kadınla uzun süreli bir iliÅŸki yaÅŸamış. Kadın bunu kocasıyla ve çocuÄŸuyla da tanıştırmış, çok rahatsız olmuÅŸ. Fakat sonra “Ben biseksüelim” dedi, “Translarla da iliÅŸkim oluyor.” Sonra evleniyor ve trans bir metresi oluyor. Bu arada en büyük hayallerinden biri straponlu bir kadınla cinsel iliÅŸki yaÅŸamak. Yani bir kadın, yapma penis takacak ve onunla cinsel iliÅŸkiye girecek. “Nasıl oluyor her ÅŸey?” dedim. “Oluyor” dedi. “Bunlar de benim lükslerim!” Yüzde 70 karısıyla hetero bir iliÅŸki sürdürüyor, yüzde 30 da baÅŸkalarıyla böyle. Kendine ait bir dünyaymış bu, kimsenin anlaması gerekmiyormuÅŸ, yargılaması da…

METRES AŞKINDAN İLAHİ AŞKA

Görüştüğüm kadınlardan biri, dört sene evli bir erkeÄŸin metresi olmuÅŸtu. “Ben Yaradan’a sığınıyorum” dedi. “Bu yaÅŸadıklarımı anneme, babama, kardeÅŸlerime anlatamam. Kız arkadaşıma da anlatamam. Çünkü beni tehdit olarak algılar. ‘Evli adamlarla birlikte olan bir kadın, benim kocama da musallat olur’ diye düşünür.” Metreslik, ona göre toplumda güvensizlik inÅŸa ediyor, o yüzden diyor ki: “Ben bunu kimseye anlatamam, Yaradan’a sığınıyorum.” Ve ekliyor: “İlahi aÅŸk yolunda bu iliÅŸkiler bizim öğretmenlerimiz.” Onlarla karşılaÅŸtıkça olgunlaÅŸtığını düşünüyor.

METRESLER BAZEN KÖTÜ EVLİLİKLERİ İYİLEŞTİRİYOR

Erkekler hangi tür kadınlardan kaçıyor ve metres tutuyor? Kitabınızda bir eÅŸ tarifi var…

– Ben genellemelere karşıyım. Ama aldığım cevaplar hep aynıydı: Dominant ya da cinsel taleplerini söylemedikleri kadınlardan. Bir de ortak özellik olarak telefon çıktı. Eksiksiz hepsi, eÅŸinin bir metresi olduÄŸunu cep telefonundan anlıyor. Ya bir mesaj unutuluyor ya da baÅŸka bir ÅŸey. Bana tuhaf gelen, insanlara sürekli “Evlen, evlen!” diyorlar. Sonra mutsuz olunca herkes kendine bir metres yapıyor. Yani evlilik denilen kurum, bir süre sonra, üçüncü-dördüncü kiÅŸilerin girdiÄŸi fokurdayan bir kazan haline geliyor.

Sizin hiç gizli ilişkiniz olmadı mı?

– Olmadı.

Bu araştırmayla ilgili sizi en çok ne şaşırttı?

– Metreslerin beklenmedik fonksiyonu! Her zaman olmasa da bazen kötü evlilikleri iyileÅŸtiriyorlar.

Nasıl yani?

– Mesela adamın kendini iyi hissetmesine neden olduÄŸu için, o hal adamın evlilik iliÅŸkisine de yansıyor. Metres bazen görevini tamamlıyor çıkıyor o evlilikten; o çift, hayatına devam ediyor. Bazen de erkek, karısı öğrendikten sonra hatasını anlıyor, eÅŸine daha farklı davranmaya baÅŸlıyor. “Seninle birlikte olduÄŸum günlerde kocama daha iyi davranıyorum” diyen kadınlar da var. Bir erkek metresi olduÄŸu için suçluluk duyuruyor ve o akÅŸam eÅŸini uçuruyor. Benim ilginç bir tespitim daha oldu.

Nedir o?

– İnsanlar her türlü ÅŸeyi, fanteziyi yaşıyorlar, eÅŸ deÄŸiÅŸtiriyorlar, grup seks yapıyorlar, böbürlenerek anlatıyorlar. Ama kendi çocukları söz konusu olunca iÅŸler deÄŸiÅŸiyor, “Gönlüm bütün her ÅŸeyi eÅŸiyle yaÅŸamasında!” diyorlar.

Siz bu konuştuğunuz kişilerden nasıl bir sonuca varıyorsunuz? İnsanların poligam olduğuna, tekeşli olamayacağına mı?

– Evet, benim konuÅŸtuÄŸum örneklere göre tek eÅŸli deÄŸiliz. Zaten kitabın arkasında da iliÅŸki(leri)miz deyip, ‘ler’i parantez içine aldım. Kendi kendime düşünüyorum: Belki de bu, kitap okumak gibidir. Ne kadar çok iliÅŸkin olursa, o kadar geliÅŸir, zenginleÅŸirsin… Bu arada anlaÅŸmalı açık iliÅŸki yaÅŸayanlar da var. SaÄŸlam bir iliÅŸkileri var, aralarında sevgi de var ama baÅŸkalarıyla seviÅŸiyorlar, bunu da birbirlerinden gizlemiyorlar. Åžunu anladım, tek tip bir ÅŸey yok. “Bir kadın ve bir adam var, sonsuza kadar mutlu yaÅŸadılar” yok.

HANDE-CAYIR-2

EDEBİYAT DÜNYASINDAN METRES ÖYKÜSÜ

Edebiyat dünyasında metres hikâyeleri var. Sylvia Plath müthiÅŸ bir kadın ÅŸair. Kocası Ted Hughes de bir ÅŸair. Aralarında mesleki rekabet de var. Fakat Sylvia, evde pasta falan yapmaya baÅŸlıyor ve onu bekliyor. Kocasınınsa bir metresi var, konferanslarda baÅŸka bir kadınla iliÅŸki yaşıyor. İki çocuÄŸu var Sylvia’nın. Gazı açıyor, kendisini öldürüyor, çocukları da gazdan etkilenmesin diye duvarları bantlıyor. Sonra Ted Hughes iliÅŸki yaÅŸadığı metresiyle evleniyor. İşe bakın ki, karısı olan metresi de bir süre sonra intihar ediyor.

BEN BİR ACI EMİCİYİM

Ben bir ÅŸeyleri önce kendime iyi gelsin diye üretiyorum. Terapi süreci gibi. Aynı anda bir sürü ÅŸey yapıyorum. T24’te yazılar yazıyorum, oyunculuk yapıyorum, dans ediyorum, belgesel çekiyorum, aynı zamanda Bilgi Üniversitesi’nde doktora yapıyorum. Bunların hepsi, kendimi ifade etme araçları, birbirini besleyen disiplinler. Ben bir, ‘acı emici’yim. Bu toplumda yaÅŸanan bir ikiyüzlülüğü görüyorum -benim yaşıyor olmama gerek yok, baÅŸkaları adına da incinebiliyorum ben- ve o ikiyüzlülüğü insanlara göstermek istiyorum. Bazen belgesel yapıyorum, bazen kitap. Metreslerle ilgili olan çalışmam bir kitap olarak yayımlandı.

BİZE DE CİNSEL DEVRİM LAZIM

Bu kitapta konuÅŸanlar öyle ÅŸeyler anlatıyorlar ki… Cinsel özgürlük almış başını gitmiÅŸ, öyle mi düşünüyorsunuz gerçekten?

– Yok hayır, sadece toplumun bir kesimi bu. Bu kadar uçuk cinsel hayatımız olsa, bu kadar tecavüz, kadın cinayeti olmaz! Bu ülkenin pek çok sorunu var ama ihtiyaçlarından biri de cinsel devrim.

‘Etik aldatma’ olabilir mi? Yoksa etiÄŸi metiÄŸi yok mudur bunun?

– Olsa olsa şöyle olur: Bir kadınla, bir adam evlidir. Mesela adam, yıllar içinde felç olmuÅŸtur ya da o tarz bir engellilik söz konusudur. Kadın da vefalı olduÄŸu için ilgileniyordur. Ama baÅŸkasıyla da yatıyordur. Olsa olsa bu etik bir aldatma olabilir.

Bu toplumun geneli, karısından boÅŸanmıyor ama evlilik dışı iliÅŸkilerini sürdürüyor. Karısından ayrılıyor olmayı ‘etik aldatma’ olarak tanımlıyor, öyle mi?

– Hayır, bu etik aldatma deÄŸil, olsa olsa ikiyüzlülük! Ama kocasının evlilik dışı iliÅŸkilerini bilmesine raÄŸmen, rahatı bozulmasın diye kocasından ayrılmayan kadının davranışı da bence ikiyüzlülük. Tabii taraflar (üç taraf) bu durumdan ÅŸikâyetçi deÄŸilse, bize laf düşmez.

HANDE-CAYIR-4

SİZCE MÜMKÜN MÜ? 25 SENE HETERO SONRA LEZBİYEN

Sizce insanın cinsel yönelimi doğuştan belli mi?

– Ben öyle olduÄŸuna inanmıyorum. Denemeden bilemeyiz gibi geliyor bana. Hayatımızın ÅŸu anki zamanına kadar böyleyiz. Ama denersek, belki hoÅŸumuza gidecek, bize hoop bir etiket daha verecekler, sonra hoop bir baÅŸka ÅŸey daha verecekler.

Nasıl yani? Öyle doÄŸulmuyor mu? Hetero doÄŸmuÅŸsundur, hetero devam edersin gibi…

– Hayır, sonradan yönelimi deÄŸiÅŸenler var. Yıllarca bir erkekle uzun süreli bir iliÅŸkisi var, sonra kadınlarla birlikte olmaya baÅŸlıyor. Yani bir kadının 25 sene hetero yaÅŸayıp sonra lezbiyen olması mümkün. Benim böyle tanıdığım örnekler var.

Gerçek yönelimini gizleyen örnekler mi?

– Hayır efendim, sonradan olan…

Yorum Bırak

four × three =