Bu sene peruk bağışında önceliğimiz depremzede kız kardeşlerimiz

Geldik ‘Birlikte Daha İyiyiz’ röportaj serimizin sonuna
.
Kanserle mücadele eden kadınların, hayata daha güçlü tutunmalarına yardımcı olmak için Pİ Kadın Kanserleri Derneği ve Pantene 3 yıldır el ele veriyor ve peruk bağışı kampanyası düzenliyor. Tedavi sürecinde en önemli şey moral, gerçek saçtan yapılan peruk bağışı da bu yüzden çok değerli!!!
.
Ben bu kampanyanın daha fazla kadına ulaşmasını çok önemsiyorum. O yüzden duyurmaya devam ediyorum. Bugün konuklarım Pİ Kadın Kanserleri Derneği Başkanı Arzu Karataş ve P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Kurumsal İletişim ve Medya Direktörü Nesli Kılıçal.
.
Arzu, hem arkadaşım hem de müthiş bi sivil toplumcu. Gurur duyuyorum onunla, ekibiyle ve Kadın Kanserleri Derneği olarak yaptıkları çalışmalarla. Ben de derneğin gönüllü destekçilerindenim
.
Arzu da eski bir kanser hastası. Hem kendinden hem de uzun yıllar içinde dokunduğu kanser hastası kadınlardan bizzat biliyor, iyi bir peruğun tedavi sürecine, nasıl mucizevi şekilde katkı sağladığını. Onunla bu anamlı projenin nasıl doğduğunu, geldikleri noktayı ve kadınlara ücretsiz perukları nasıl ulaştırdıklarını konuştukk
.
Bu sene binlerce kanser hastası kadına peruk bağışlayacaklar!!!! Aradıkları tek kriter de, başvuran kadınların kemoterapi nedeniyle saçlarını kaybetmiş olmaları. Lafı daha fazla uzatmadan sözü onlara bırakıyorum. Bir kadının bile bu sosyal projeden faydalanmasına aracılık edebilirsem, ne mutlu bana…

Tebrikler! Pİ Kadın Kanserleri Derneği olarak Pantene ile 2020’den beri çok anlamlı bir peruk bağışı kampanyasına imza atıyorsunuz. “Birlikte Daha Güçlüyüz” diyorsunuz, kemoterapi sürecinde saçlarını kaybeden kadınlara yol arkadaşı oluyorsunuz…
-Evet, çok gurur duyduğumuz bir proje! Müthiş bir ivme kaydediyor, her yıl da katlanarak büyüyor…

Fikir annesi senmişsin… Nasıl doğdu bu proje?

-Hep hayalini kurduğum bir projeydi. Peruk, kemoterapi nedeniyle saçları dökülen kadınların en önemli ihtiyaçlarından biri. Ben de eski bir kanser hastasıyım, iyi bir peruğun nasıl mucizevi şekilde hayat değiştirdiğini bizzat biliyorum. Gerçekten çok istedim böyle bir projeyi hayata geçirmeyi. “Bir şeyi çok istersen olur” derler ya… Oldu! Hayat, karşıma tamamen tesadüf eseri Tankut Turnaoğlu’nu çıkardı. P&G’nin CEO’su Tankut Bey. Bizim hastaneye ziyarete gelmişti. Tanışmak istediğimi söyledim, sağ olsun kırmadı. Gittim, derneğimizden söz ettim, meme kanseri hastası olarak neler yaşadığımı anlattım. Peruk bağışının önemine değindim. Beni ilgiyle dinledi. Sonrası da hayata geçirilen bu güzel proje oldu…

Senin kendi kanser hikayende, peruğun yeri neydi?
-Herkes 14 Şubat’ı Sevgililer Günü olarak kutlar, ben saçlarımın döküldüğü gün olarak hatırlıyorum. Tutam tutam elimde kalıyordu. Parça parça döküldüğü için gittim saçlarımı kazıttım. Çok zor bir psikoloji. Kendimi açıkta ve çırılçıplak kalmış gibi hissettim. Aynaya bakamıyordum. Aynadaki ben, “Sağlığın gitti, güzelliğin gitti!” diyordu. “Artık sen, sen değilsin!” O yüzden koşa koşa peruk almaya gittim. Kanser olsam da eski Arzu gibi görünmek istiyordum. Fiyatları görünce şoke oldum. Gerçek saçlardan yapılan peruklar çok pahalıydı. Ben alabilirdim belki ama ya alamayanlar? İşte peruk bağışı projesinin ilk aklıma geldiği günlerdi o günler…

Bir kanser hastası için sadece görsel bir aksesuar mıdır peruk?
-Asla! Peruk sadece peruk değil, pek çok şeydir. Mesela elbiseniz gibidir. Onsuz kendinizi çıplak hissedersiniz. Sizi dışarıya karşı koruyan bir kalkandır. Milletin ayrıştıran, ötekileştiren, içinizi acıtan bakışlarından, yorumlarında korur… Kafanızda güzel bir peruk varsa, kimse acıyarak, “İyi misiniz?” diye sormaz. Perukla sağlıklı olduğunuz günlerin geri geleceği hissiyatı güçlenir, kendinize olan inancınız artar…

Pek bu perukların özellikleri ne? Nasıl bu kadar gerçek duruyorlar?
-Çünkü insan saçından yapılıyorlar. Tamamen doğallar. İnsanın kendi saçı gibi görünüyor. İstediğiniz renge boyatılabiliyor. Bu da arzu edilen her renk ve şekilde kullanabileceği anlamına geliyor.

Bu sene kimler önceliklendirilecek?
-Deprem bölgesindeki kız kardeşlerimize öncelik vereceğiz. Yaralarını sarıp sarmalamak istiyoruz. Birçok proje başlattık. Bunlardan biri de o bölgede, ihtiyacı olan hastaların peruklarına öncelik vermek.

Peruk isteyen kanser hastaları n’apacak? Size mi başvuracak?
-Evet. Sistem gayet basit. Peruk isteyenler, önce kadinkanserleridernegi.org sitesine girecek. Karşılarına başvuru formu çıkacak. Formda, hastalıkları soruluyor, adres, telefon, gibi bazı bilgiler isteniyor. Dolduracaklar. O kadar! Gerisini dernekteki ekip arkadaşlarımız halledecek. Peruklar, kutuların içinde başvuranların adresine postalayacak. Türkiye’nin neresinde olursanız olun, o peruk size gelecek.

BİNLERCE KANSER HASTASI KADINA PERUK BAĞIŞLAYACAĞIZ. ARADIĞIMIZ TEK KRİTER, KEMOTERAPİ NEDENİYLE SAÇLARINI KAYBETMİŞ OLMASI
Bu sene, anladığım kadarıyla bugüne kadar yapılan en büyük peruk bağışı söz konusu…
-Evet! Bu yıl havalara uçuyoruz sayılardan söz edilince… Kalbimizden geçen şu tabii, her kadın peruk sahibi olsun. Ama bu mümkün değil, yine de binlerce kanser hastası kadına peruk bağışlayacağız. Aradığımız tek kriter, kemoterapi nedeniyle saçlarını kaybetmiş olması. O nedenle ihtiyaç sahibi her kadın bize başvursun istiyoruz.

Peki kanser hastası iyileşince peruk ne oluyor? Öyle atıl evde duruyor mu? Yoksa temizlenip ihtiyacı olan başka birine mi gidiyor?
-Peruk, kişisel bir şeydir. İhtiyacınız bittiğinde perukları geri gönderin demiyoruz. Ama saçları çıkan kadınlar, öyle yüce gönüllüler ki başka hastalara da ulaşsın diye geri göndermek istiyorlar. Onları da kırmıyoruz. Perukları alıyor ve titizlikle temizliklerini yaptırıyoruz. İsteyen hastalara gönderiyoruz. Ama tercihimiz, sağlık açısından her hastaya sıfır, yani hiç kullanılmamış peruk vermek.

AZMİYLE, BİLİNCİYLE BİR ROL MODEL DEMET IŞIL! KADINLARIN GÜCÜNÜ, İNANCINI, AYNI ZAMANDA DEĞİŞİMİNİ VE DÖNÜŞÜMÜNÜ TEMSİL EDİYOR

Sence Demet gibi kanser savaşçısı birinin, bir saç ürünü markasının yüzü olmasının, kanser hastaları açısından önemi ne?
-Müthiş bir güven ve umut hissi veriyor bize! Gencecik yaşta meme kanseriyle tanışmış, büyük bir mücadele vermiş, iyileşmiş ve şimdi dünyaca bilinen bir saç ürünü markasının yüzü… Daha ne olsun! Azmiyle, bilinciyle bir rol model Demet Işıl! Kadınların gücünü, inancını, aynı zamanda değişimini ve dönüşümünü temsil ediyor. Pantene Türkiye’yi de kutluyorum. İlk kez içimizden gerçek bir kahramanı, marka yüzü yaptı. Kalıpları kıran, acayip bir yenilikçi anlayış bu… Cesaretlerini alkışlıyoruz.

1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası’nda nelerin altını tekrar tekrar çizeceksiniz?
-Klasik bir söylem ama doğru bir mesajı tekrarlayacağız: “Farkında ol” diyeceğiz, “Kanserde erken teşhis hayat kurtarır. Kontrollerini ihmal etme” diyeceğiz. Kadınlara “Elbette sevdiklerini düşün ama kendi sağlığını öteleme” diyeceğiz.
Pi Kadın Kanserleri Derneği olarak hijyen kitleri yolladınız bölgeye… Başka neler yapmayı hedefliyorsunuz?
-Ahh, gönlümüz hep onlarla. Hep aynı şeyi düşünüyoruz, daha fazla neler yapabiliriz diye. Hijyen kitlerimizi yolladık. Şimdi de yeni bir proje başlatıyoruz; Pİ Kız Kardeşim Köyü kuruyoruz. Kanserle mücadele eden kız kardeşlerimizin aileleriyle oturabileceği konteyner evlerden oluşan bir köy hayali kurduk. Çünkü kanser hastaları için ortam temizliği önemli. Tabii sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarının da düşünüldüğü bir köy olacak bu.

Peruk bağışı kampanyanız için sizi çok tebrik ediyorum… Bu sene de devam eden projenizin, önceki senelerden farkı ne?
-Öncelikle yaptığımız peruk bağışlarında, bizim için asıl değerli olan, hayatlarına dokunduğumuz kadınlara, yürüdükleri bu zorlu yolda yalnız olmadıklarını hissettirmek. Çünkü biliyorsunuz ki kanserle mücadele fiziksel olduğu kadar psikolojik de bir savaş. Ve bu savaştan başarıyla ayrılmanın ön koşullarından biri de umudunu, moralini, yaşam sevincini her zaman korumak. Bu yüzden de hayatına dokunduğumuz kadın sayısı artıkça, onlara bir nebze olsun güç veriyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Böyle değerli bir projeyi, her sene sürdürüyor olmak bile bizim için büyük bir gururken, bu sene bağış kapsamımızı önceki senelere kıyasla artırıyoruz. Çok daha fazla kadına, mücadelesinde yol arkadaşı oluyoruz. Bu senenin en önemli farklarından biri de depremzede kadınlarımızın peruk ihtiyaçlarını önceliklendiriyor olmamız. Tüm gücümüzle bu elim olaydan etkilenen vatandaşlarımıza destek olmaya hem Pantene hem de P&G ailesi olarak devam edeceğiz.

Marka yüzü olarak bir kanser savaşçısını kullanmak çok alışageldiğimiz bir şey değil. Bu kararı nasıl verdiniz?
-Kadın kanserleriyle ilgili bağış ve farkındalık çalışmalarımıza bir süredir devam ediyoruz. Buradaki çalışmalarımız sırasında gördük ki saçlarını kaybetmek bir kadın için en zor deneyimlerden biri. Kemoterapi sürecinde saçlarını kaybetmeye başlayan kadınlar, tekrar hatırlıyorlar kansere yakalandıklarını sanki. Saçlarını geri kazanmaksa onlar için kanserle mücadelede aldıkları zaferin, geri kazandıkları sağlıklarının bir işareti. Bu yüzden saçlarına kendi hayatlarında farklı anlamlar yükleyen, saçları ayrı bir değer ifade eden kadınların ilham verici hikayelerini paylaşıyoruz. ‘Göster Saçlarının Gücünü’ kampanyamızı kurgularken; saçlarını kaybettiği ve geri kazandığı süreci takipçileriyle samimi bir şekilde paylaşan Demet Işıl’la bir araya gelmemek olmazdı. Onun hikayesinin herkese ilham olmasını istedik. Ve buna aracılık etmekten mutluluk duyuyoruz.

Yorum Bırak