Bir Türk kadını dünyaya İYİ YAŞAM GÜNÜ hediye etti!!!

Yaşasın! Bugün o gün.

Yürünmeyen yollarda yürüyen, cesur, yaratıcı, girişimci kadınlar günü.

Biliyorsunuz cuma günleri bu köşede sizi ilginç girişimlere, oluşumlara imza atmış kadınlarla tanıştırıyorum. Ülke ve dünya gündeminin bu sıkışık günlerinde hepimize ilham olsunlar, devam etme gücü versinler diye…

Belgin Aksoy da öyle bir kadın…

23 yıldır turizm ve otelcilik sektöründe çalışıyor. 7 yıl önce hayatımıza ‘Global Wellness Day’ yani ‘Dünya İyi Yaşam Günü’nü kazandırdı. Sözünü ettiği şey, beslenme ve egzersizin dışında, psikolojik açıdan da bir bütün olarak iyi olma hali. Her yıl haziranın 2’inci cumartesi günü kutlanıyor.

7 yıl önce başlayan bu iyi yaşam hareketi halka halka büyüdü, bugün tüm dünyada binlerce insan tarafından kutlanan bir gün haline geldi. Tamamen gönüllü olarak başlayan ‘Global Wellness Day’ hâlâ öyle devam ediyor, tüm dünyadan ödül kazanıyor ve yakında Birleşmiş Milletler tarafından resmi bir gün olarak da ilan edilecek. Sizi Belgin Aksoy’la baş başa bırakıyorum…

– “İyi yaşam, herkesin hakkı” dediniz ve ‘Global Wellness Day’i yarattınız. Şimdi 110 ülkede, binlerce insan tarafından kutlanıyor. Eylülde de Birleşmiş Milletler takvimine girmesi bekleniyor. Nereden esti dünyaya bir ‘İyi Yaşam Günü’ hediye etmek?
Sağlığımı kaybedip geri kazandım ben! 92’de tiroid kanseri teşhisi konuldu ve tiroidim komple alındı. Ondan sonraki zorlu süreç, beni daha sağlıklı, sporla iç içe bir yaşama yönlendirdi. Hayatımdaki değişimi ve pozitif etkileri gördükten sonra da bu süreci ve etkilerini daha çok insanla paylaşma arzusu bende müthiş bir tutku haline geldi. İşte ‘Global Wellness Day’ böyle doğdu.

– Ve şimdi 7. yılına giriyor…
Evet. 7 kıtada, 110’dan fazla ülkede, 4300’den fazla noktada kutlanan uluslararası bir gün haline geldi.

– ‘Wellness’ yani ‘iyi yaşam’ bir lüks gibi geliyor insanın kulağına, zengin işiymiş gibi…
Hiç alakası yok, her insanın doğal hakkı. ‘Wellness’; din, ırk, sosyo-ekonomik seviye tanımaz. Günümüzde insanların hiç olmadığı kadar kendilerini daha iyi hissetmeye ve daha iyi yaşamaya ihtiyacı var. Kişisel gelişim kitaplarıyla hayatlarında değişim sağlayacak mucizeyi aramalarının sebebi de bu…

KANSERİM BANA HEDİYEYDİ

– Peki nasıl oldu da tiroid kanseriniz, bugünün ilhamı oldu?
Şimdi düşündüğümde hastalığımın bana bir hediye olduğunu anlıyorum. 29 yaşında tiroid kanseri olunca, tüm yaşam şeklimi değiştirdim. Hastalığın tecrit süresinde ve sonrasında 17 aylık oğlumu, sevdiklerimi, yakınlarımı görememek, onlara dokunamamak, sarılamamak, beni bazı gerçeklerle yüzleştirdi. Görmezden geldiğimiz, farkına varmadığımız ya da hiç değişmeyeceğini düşündüğümüz şeylerin ne kadar kıymetli olduğunu bana gösterdi. Hastalığın arkasına sığınıp kendime üzülmek yerine, onu atlattıktan sonra hayatımı değil ama hayatımla olan ilişkimi değiştirmeye karar verdim. Bir nevi yeniden doğdum! Ve kendimde yaşadığım bu değişikliği, mümkün olduğunca daha fazla insana yayma arzusu duydum…

– Yani tiroid kanseri olmasaydınız, her yıl haziranın 2’inci cumartesi günü ‘Global Wellness Day’ olarak kutlanmayacak mıydı?
Evet, kutlanmayacaktı. En azından başlatan ben olmayacaktım! Bu arada, ‘Global Wellness Day’in zaten dünyada kutlanan bir gün olup, benim de Türkiye temsilcisi olduğuma dair yanlış bir algı var. Nedense bir Türk tarafından yaratılıp dünyaya yayılabileceğine inanmakta güçlük çekiyoruz. Oysa böyle bir günü icat eden benim. Dünyada gönüllü çalışan 86 elçimiz var ve biz gece gündüz çalışan bir aile olduk…

DAHA İYİ BİR YAŞAM İÇİN MUTLAKA YAPMANIZ GEREKEN 7 ŞEY

1- Bir saat yürüyüş yapın.
2- Daha fazla su için.
3- Plastik şişe kullanmayın.
4- Doğal gıdalarla beslenin.
5- İyilik yapın.
6- Sevdiklerinizle aile yemeği yiyin.
7- Saat 22:00’de uyuyun.

SAAT 10 DEDİ Mİ UYU VE İYİLİK YAP!

– Peki insanların saat 22:00’de yatması mümkün mü?
Günümüz dünyasında, yetişkinler için saat 22:00’de yatmak belki biraz iddialı gelebilir. Ama vücudumuzun kendisini onarıp iyileştirmesine yarayan, yaşlanmayı yavaşlatarak bizi hastalıklardan koruyan ve hücreleri yenileyen ‘büyüme hormonu’ HGH (human growth hormone), en çok 22.00 ile 02.00 arasında salgılanıyor. Bu nedenle buna ne kadar uyarsak, vücudumuzu o kadar yenileme şansımız olur…

– Peki iyilik yapmanın insanlara nasıl bir yararı var?
Manevi anlamda kişiye hissettirdiği mutluluğun dışında, yurtdışında yapılan araştırmalar iyilik yapmanın, kalp damar sağlığı, tansiyon ve stresten kaynaklı diğer birçok hastalığa iyi geldiğini ortaya çıkardı. Daha sağlıklı bir yaşam için iyilik yapmanın paylaşarak çoğaltılması gerektiğini düşünüyorum. O yüzden biz, yaşlılar evini ziyaret etmekten muhtaçlara gıda yardımı yapmaya, bir devlet okulunun duvarlarını boyamaktan çevreyi korumak amacıyla hatıra ormanı oluşturmaya, çöp toplama etkinlikleri düzenlemekten okullarda sağlıklı beslenmenin önemini yaymaya kadar birçok iyiliğin, tüm insanlığın sorumluluğu olduğuna dikkat çekiyoruz.

HER YIL 322 MİLYON KİŞİ DEPRESYONA GİRİYOR

– ”Dünyada her yıl 322 milyon kişi depresyona giriyor, bu sayının her yıl 800 bini de intihar ediyor. Bu intihar oranları, doğal afetlerde ve silahlı çatışmalarda hayatını kaybedenlerin toplamından daha fazla” diyorsunuz…
Evet. İnsanlar, kendilerini sevmeyi öğrenerek yetiştirilmiyor. Bunu ne kadar erken insanların hayatına sokarsak dünyadaki depresyon oranının o kadar azalacağına inanıyorum. Bunun için de ‘Global Wellness Day Kids’ projesini başladık. 2 yaşından itibaren kendini sevmeyi öğrenerek büyüyen bir çocuğun depresyona girmiş bir yetişkin olma ihtimalinin bir hayli düşük olduğunu iddia ediyoruz. 2018-2019 eğitim yılında, pilot ülke Tayland’da başladı. Tüm dünyada anaokullarında her sabah beş dakika, daha sonraki yıllarda da ilkokullarda haftada bir saat ‘wellness’ dersi verilmesi için bir müfredat programı hazırlıyoruz. Kulağa çok uçuk gelebilir ama tüm dünyada çocuklarda, kendini sevmekle depresyon, doğru nefesle suç oranı ve bilinçli farkındalıkla bilinçli beslenmeyi ele alarak obezite oranını düşürmeyi hedefliyoruz!

HAYATIMIZI TEHDİT EDEN EN ÖNEMLİ RİSK, ZİHNİMİZİN TA KENDİSİ

– Gerçekten depresyon ve intihardan ölen insan sayısı doğal afetler ve terör yüzünden ölen insan sayısından fazla mı?
Bu istatistik şaşırtıcı derece ürkütücü ama evet gerçek! Bu demektir ki hayatımızı tehdit eden en yüksek risk zihnimizin ta kendisi! Anksiyete ve depresyon salgın düzeyine ulaştı. Bugün ihtiyacımız olan, zihnimizin, hayatımızın kontrolünü ele almasının yollarını bulabilmek…

Yorum Bırak