260 binden fazla çocuğa kodlama eğitimi verdik

Tüm planlarımız yarına yönelik. Kendimiz için. Evlatlarımız için. Tüm ailemiz için sürekli yarının planlarını yaparken buluyoruz kendimizi.

Özellikle çocukların yarını en dikkat edilmesi gerekeni bence. Yarının dünyası da artık hepimiz biliyoruz ki dijital ve bilginin teknolojiyle birleştiği bir dünya olacak.

Peki çocuklar buna hazır mı?

Tüm dijital cihazları kullanmayı gayet biliyorlar. Ama dijital dünyada üretken olma kısmında hala çok yol almaları gerekiyor.

Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat geleceğin dijital dünyasına çocuklarımızı hazırlamak için onlara kodlama eğitimleri veriyor. Projenin adı da ‘’ Yarını Kodlayanlar ‘’. Uzmanlar kodlamayı geleceğin dili olarak tanımlıyor. Bazılarımız henüz tam olarak anlayamasa da o kadar önemli bir konu yani.

Benim en çok hoşuma gidense projenin kapsayıcılığı oldu. Altı yıllık bir sürede 260 bin çocuğu kodlamayla tanıştırmışlar. Bu müthiş bir rakam. Her iki sivil toplum kuruluşuna da yürekten bir alkış..

Üstelik şimdi de www.yarinikodlayanlar.com adresinden eğitimleri online hale de getiriyorlar.
Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel ve Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır’la birlikte proje dahilindeki okulda buluştuk. Çocukların enerjisi müthişti.

Hasan Süel; köy okullarındaki teknoloji sınıflarından yapay zeka eğitimlerine, Birleşmiş Milletler’de örnek proje olarak tanımlanmalarından gelecek hedeflerine kadar birçok detay anlattı.

ÖNCELİĞİMİZ KADINLAR VE ÇOCUKLAR

ODTÜ’de mühendislik okudu. Bilkent’te yüksek lisans, A.Ü Siyasal Bilimler’de de işletme doktorası yaptı. 2009’da Vodafone’a katıldı. Halen burada dış İlişkilerden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Aynı zamanda, 2010’dan bu yana Türkiye Vodafone Vakfı Başkanlığı’nı yürütüyor.


Türkiye Vodafone Vakfı olarak, “İyilik için teknoloji” mottosuyla, ülkemizin sosyal ihtiyaç haritasındaki açıklarına çözüm üretme hedefiyle projeler geliştiriyorsunuz. “Yarını Kodlayanlar” bunlardan biri. Bugüne kadar, 260 binden fazla çocuğa kodlama eğitimi vermişsiniz! Müthiş bir şey bu! Tebrik ediyorum.

-Teşekkürler. Biz yaptığımız her işin, iyi bir amaca hizmet etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu inancımızın bir yansıması olan sosyal sorumluluk çalışmalarımızı da vakıf çatısı altında sürdürüyoruz. “Kadınlar ve çocuklar, öncelikli odağımız. Bugüne kadar 4,2 milyon kişinin hayatına dokunduk. Reel değeri 104,3 milyon lira olan, 16 projeye destek olduk. Sürdürdüğümüz projeler arasında, “Yeşil Gezegen”, “Dijital Benim İşim” ve “Kırmızı Işık” önemli yer tutuyor. “Yarını Kodlayanlar” da göz bebeğimiz olan projelerimizden biri, 6 yıldır devam ediyor.

Nasıl doğdu Yarını Kodlayanlar? Çocuklara kodlama eğitimi vermeyi seçmenizin sebebi nedir?
-“Teknolojiyi, insanlığın iyiliği için sosyal bir ihtiyaca cevap vermek için nasıl kullanabiliriz?” diye düşündüğümüz bir dönemde, dedik ki “Biz önce insanların teknolojiye olan yatkınlığını artırmak için bir proje yapalım ve çocuklardan başlayalım!” Böylece, çocuklarımıza bugünkü deyimle kodlama, eski deyimle bilgisayar programlamayı öğretmeye başladık. Kodlama, çocukların, geleceğin mesleklerine hazırlanmasında da önemli rol oynuyor. Araştırmalar, bugün 3 çocuktan 2’sinin, bizim bilmediğimiz mesleklere sahip olacağını söylüyor. Bu mesleklerin temelinde kodlama var. Kodlamada yetkinlik ne kadar erken kazanılırsa, o kadar iyi.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM, ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN VE AİLELER DAHİL 92 BİN KİŞİYE DAHA TEKNOLOJİ EĞİTİMİ VERMEYİ HEDEFLİYORUZ!

Proje kaç yıldır devam ediyor?
-6 yıldır.

Eğitimleri nasıl bir çerçevede veriyorsunuz?
– 7-14 yaş arası çocuklara, gönüllü eğitmenlerin yönetiminde, programlamaya giriş, algoritma mantığı, uygulama yapma, hikâye oluşturma ve oyun yapma gibi konularda teorik ve uygulamalı eğitimler veriyoruz.

Bugüne kadar kaç çocuğa ulaştınız?
-Ülkemizin dört bir yanında, 260 bini aşkın çocuğa ulaştık! Son bir yılda, proje için yaptığımız her 1 liralık yatırım 7,7 liralık sosyal getiri sağladı. Önümüzdeki dönem, öğrenci, öğretmen ve aileler dahil 92 bin kişiye daha teknoloji eğitimi vermeyi hedefliyoruz!

Binlerce çocuğu, yeni dünyanın gerekliliği kodlamayla tanıştırmak gerçekten değerli. Amacınız, çocukları, dijital bir toplumun mimarları yapmak mı?
-Aynen öyle! Günümüzde, dijital teknolojiler büyük bir dönüştürücü güce sahip. Bu güçten, toplumun her kesiminin faydalanmasını istiyoruz. “Yarını Kodlayanlar” projesiyle, çocuklarımızı ve gençlerimizi dijital geleceğe hazırlıyoruz. Dijital toplumun parçası, hatta o toplumu inşa eden mimarlar olmalarını hedefliyoruz. Amacımız; tüketen değil, üreten bir neslin yetişmesine katkıda bulunmak!

Peki ya fiziksel olarak ulaşamadıklarınız? Onlar için bir çözümünüz var mı?
-Pandemide tamamen online bir modele geçiş yaptık. Pandeminin etkisinin azalmasıyla, sınıf eğitimlerimize geri döndük. Bununla birlikte, eğitimlerimizi online eğitim platformumuz www.yarinikodlayanlar.com üzerinden de sunmaya başladık. Bu platformda öğretmen, öğrenci ve eğitim almak isteyen herkes için dijital becerilerini geliştirecekleri ve yetkinliklerini artırabilecekleri, kodlama, oyun geliştirme, mobil uygulama, siber zorbalık gibi birçok konuda eğitim başlıkları mevcut. Hem öğrencilerimiz hem de öğretmenlerimiz, Tinkercad’den Micro:Bit’e, çeşitli eğitimlerden dilediklerine katılabiliyor.

Peki köy okullarına teknoloji sınıfları kurarak, kodlama projesini oraya taşıma fikri nasıl doğdu?
-Türkiye’de toplam 6 bin 200 köy okulu var. Bu okullarımızın önemli bir bölümünde teknoloji sınıfı bulunmuyor. Dezavantajlı bölgelerdeki çocuklarımızın yaşadığı “eğitimde fırsat eşitsizliği”ni bir nebze olsun hafifletmek istedik.

Harika bir şey bu. Kaç köy okuluna ulaştınız?
-Geçen yıl, ülkemizin farklı noktalarındaki 30 köy okulunda tam donanımlı teknoloji sınıfları açtık. Bu sınıflarda düzenlenen eğitimlerle, çevre köyler dahil olmak üzere, toplam 6 binden fazla çocuğa ve yaklaşık 2 bin 500 veliye ulaştık. Yeni dönemde, 15 köy okulumuza daha teknoloji sınıfları açacağız. Buna ek olarak, yeni dönemde, gezici eğitimlerle 360 köyü dolaşarak, eğitimlerimizi 10 bin çocuğa daha ulaştırmayı hedefliyoruz!

Dijital seferberliğiniz sadece küçük çocuklar için mi? Başka yaş gruplarına gidiyor musunuz?
-Hedef kitlemize 14-17 yaş grubu gençleri de ekledik. Bu konuda, global bir oluşum olan The Clubhouse Network ile iş birliğimiz var. Clubhouse’lar, gençlerin okul sonrası gittikleri bir eğitim merkezi. Dezavantajlı konumda olan gençlerin fikir ve yeteneklerini, teknoloji aracılığıyla geliştirilmesini hedefliyorlar. Biz de Türkiye’de bu kapsamda, gençlere Yapay Zekâ eğitimleri veriyoruz. Bu eğitimleri meslek liselerine de taşımayı hedefliyoruz. Bugüne kadar 4 bin 782 öğrenciye eriştik.

Kodlama eğitimi almış olan çocukların bu kültürü aldıktan sonra ortaya koydukları projeler oldu mu hiç?
-Elbette! Pek çok başarı hikâyesi mevcut. Örneğin, proje katılımcısı öğrencilerimizin geliştirdiği ve #BuMamaBenden etiketiyle atılan tweet’lerle, çalışan mama makineleriyle bugüne kadar yüz binlerce sokak hayvanının beslenmesini sağladık. Yine çocuklarımızın, yaşlılar için geliştirdiği “lokasyon bilgisi yer alan kol saati” fikrini Vodafone olarak hayata geçirdik. Öğrencilerimiz, Alzheimer hastaları için akıllı kapı sistemi tasarladı. Ayrıca, uluslararası yarışmalarda elde ettiğimiz başarılar da var. Öğrencilerimiz, 2018 ve 2019 yıllarında MakeX Robotik Yarışması’nda, sırasıyla dünya 3’üncüsü ve dünya şampiyonu olarak hepimizi gururlandırdı.

İKİNCİ KEZ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SAHNESİNDE YER ALMANIN GURURUNU YAŞADIK

Türkiye’de gerçekleştirdiğiniz projeyle Birleşmiş Milletler’e gitmişsiniz. Nasıl oldu bu başarı?
-Projemizin uluslararası arenada ses getirmesi bizim için büyük mutluluk. İlk olarak Vodafone Grubu’nun 2017 yılında yayımladığı “Connected Education” raporunda, dijital okuryazarlık eğitimi alanında dünyaya örnek gösterildik. Vodafone Türkiye olarak, 2020’de yine grubumuzun Türkiye’yle birlikte 13 Avrupa ülkesinde dijital becerilerin geliştirilmesi ve dijital eğitimin desteklenmesi için ayırdığı 20 milyon euro’luk fondan yararlanmaya hak kazandık. Geçen yıl, projemizi Birleşmiş Milletler Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi’nde tüm dünyaya tanıttık. Bu yıl da Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Üst Düzey Siyasi Forumu’na katılarak ikinci kez BM sahnesinde yer almanın gururunu yaşadık.

Ailelerden nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
-Geri dönüşler, son derece olumlu. Yaptığımız sosyal etki ölçümlerine göre projemiz, tüm gruplarda önemli ve olumlu yönde değişimler yaratmaya devam ediyor. Çocukların yüzde 79’u, daha önce kodlama eğitimi almadığını söylüyor. “Yarını Kodlayanlar”, çocuklarımızın kodlamayla ilk defa tanışmasını sağlayan bir etkinlik olarak öne çıkıyor.
Eğitimlerimiz, çocuklarımızın kodlama konusunda becerilerini artırmanın yanı sıra, geleceğe dair motivasyonlarını ve kendilerine olan güvenlerini de olumlu etkiliyor.

On yıl sonra “Yarını Kodlayanlar” projesinin geleceği yer neresi olacak?
-Aldığımız sonuçlar, bizim için önemli bir memnuniyet ve motivasyon kaynağı. Hem toplumsal hem de ekonomik gelişim anlamında ne kadar önemli bir iş yaptığımızın göstergesi. Bu motivasyonla, önümüzdeki dönemde de ana misyonuz, çocuklarımızın ve gençlerimizin dijital yetkinliklerini artırmak olacak. Bir yandan projemizi tüm Türkiye’de yaygınlaştırırken, bir yandan da yeni eğitim başlıklarıyla projemize devam edeceğiz.

Yorum Bırak