Yaptıkça yapmak istediğin şey: İyilik

BANA ilham veren bir kadın Itır Erhart.Benim için bir rol model. Ne zaman konuşsam, fikir alışverişinde bulunsam, “Vay be!” oluyorum, kafasının dolaştığı yerler beni büyülüyor. Tanıdığım en eğlenceli, hayat dolu akademisyenlerden. Bilgi Üniversitesi’nde yardımcı doçent ama bir öğrenci gibi, bence o bir hayat öğrencisi, çocuk çocuk bakan müzip gözleri var.
“Adım Adım”ın kurucularından. Sayesinde binlerce insan koştu, “koşu”yu sadece koşu olmaktan çıkardı, bambaşka bir forma soktu… İyiliği de hayatımıza daha fazla soktu. Şimdi de “Açık Açık”la huzurlarımızda…

Itır Erhart, bunca felaket haberinin içinde, sen yine iyi bir şeye imza atıyorsun. Müthiş bir STK’nın “Adım Adım”ın kurucularından birisin, pek çok insanın hayatına katkıda bulundun, pek çok insana ilham verdin, iyilik kaynağı oldun… Yetmedi! Şimdi de daha büyük bir projenin peşindesin… Nedir bu “Açık Açık”?

– Ne güzel sözler bunlar! Bu motivasyonla daha da büyük projeler yapabilirmişiz gibi hissettim. Aslında “Adım Adım”, “Açık Açık”ı kurmak için bize ilham verdi. “Adım Adım” bu yıl 10 yaşına giriyor. Geçtiğimiz 10 yıl içinde 111 bin bağışçı “Adım Adım” koşucuları üzerinden 14 buçuk milyon lira bağış yaptı.

Büyük rakam…

– Evet. Ve bu bağışçıların, bağış kararlarını etkileyen faktörlere baktığımızda, şeffaflık, güvenilirlik ve sosyal etkinin ön sıralarda yer aldığını gördük. Bir başka değişle, bir STK bu kriterleri karşıladığı oranda, bireysel ve kurumsal bağışçılardan destek alabiliyor.

Sen aynı zamanda akademisyen olduğun için bağışçılık davranışlarını analiz etin değil mi?

– Evet. Renay Onur’la yaptık 2015’te. Ve Bağışçı Hakları Beyannamesi ile karşılaştık. Bu beyanname 93 yılında ABD’de STK’lar tarafından kabul edilmiş. Örneğin bağışçıların, “Verilen bağışın amacına uygun kullanılacağı konusunda garanti isteme” hakkı var. Bu metinden de aldığımız ilhamla daha önce bağışçıların hakları, şeffaflık ve hesap verilebilirlik üzerine kafa yormuş duayenlerle -ki onlar İbrahim Betil, Suzan Bayazıt, Nurdan Şahin- bir araya geldik. Bilgi birikimlerimizi birleştirdik ve “Açık Açık” fikrini birlikte geliştirdik. Aramıza iş ve akademik dünyadan bize destek vermek isteyen Salih Berberoğlu, Emrah Kaya, Mehmet Köksal, Orkun Oğuz, Gonca Ongan ve Aydın Evren Özol da katıldı. Sonra gönüllülerimiz de katıldı aramıza. Ve çalışmalarımız, onların sayesinde hız kazandı. Yuvarla.com’un efsane yaratıcıları Emre Danacı ve Erdi Yerebasmaz da devreye girince, “Açık Açık”, fikirden gerçeğe dönüşüverdi.

MUTLULUĞUN SIRRI VERMEK

Peki nedir bu “Açık Açık?”…

– “Açık Açık” bağışçıları, bağışçı haklarını tanıyan STK’lar ile bir araya getiren bir platform.

Hangi ihtiyacı karşılayacak?

– Diyelim sen bağış yapmak istiyorsun, desteklemek isteğin alan da örneğin kadın… Ama faaliyet gösteren STK’ların hangileri olduğunu bilmiyorsun. Siteye girip bu alandaki STK’ları bulabiliyorsun. Bu STK’ların amaçları, projeleri ve yöneticileri hakkında bilgi edinebiliyorsun. Sorularının hepsine cevap bulamadıysan STK’nın bağışçı ilişkilerine mesaj atabiliyorsun. İstersen bu alanda çalışan STK’ları karşılaştırabiliyorsun. Ve sonrasın dilediğin STK’ya bağış yapıyorsun. İlgini çekiyorsa bağış yaparken dikkat edilmesi tavsiye edilen bilgilere, vergi avantajlarına ve bağışçılık hakkında bilgilere de ulaşabiliyorsun. Her şey açık, açık açık…

Bence çok önemli bir şey! İyi de neden? İnsanlar iyilik yapmak için ölüyor mu bu ülkede? Ya da sen bu yolla, onların aklına “iyilik kabuğu” mu düşürüyorsun? Yoksa bağış yapmak isteyen pek çok firma, insan, grup var da nereye yapacaklarını mı bilmiyorlar?

– Evet, bağış yapmak isteyen ve nereye nasıl, bağış yapacakları konusunda soruları olan pek çok kurum ve kişi var. O kadar sık karşılaşıyoruz ki… “Açık Açık” onların ihtiyacını karşılamayı, bir bakıma hayatlarını kolaylaştırmayı hedefliyor. Ama daha önce hiç bağış yapmamış, hatta bağışçı olmayı, çeşitli nedenlerle hiç aklından geçirmemiş insanları da ikna etmek istiyoruz. Onlara siteye girdikleri an “Neyi değiştirmek istiyorsun?” diye soruyoruz. Bunun üzerine, belki de ilk kez, düşünmelerini istiyoruz. Çünkü iyiliğin, vermenin, paylaşmanın, değişime aracılık etmenin, bireye iyi geldiğine inanıyoruz. “Vermek” hem mutluluğu hem de yaşam kalitesini artırıyor…

NEYİ DEĞİŞTİRMEK İSTERDİNİZ?

Bu platformu 30 STK ile birlikte hayata geçiriyoruz. Ali İsmail Korkmaz Vakfı’ndan UNICEF’e kadar pek çok STK yer alıyor. Tüm dernekleri ve vakıfları da “Açık Açık”a davet ediyoruz. “Neyi değiştirmek istersin?” sorusunun ne kadar çok yanıtı olursa, o kadar çok birey ve kurumu iyilik yapmaya ve paylaşmaya ikna edebiliriz çünkü.

SENDEN DAHA BÜYÜK BİR ŞEYLERE AİT OLMA HİSSİ

“Açık Açık”ın, açıklık ve şeffaflık dışındaki felsefesi ne?

– Yardımlaşma, dayanışma, fark yaratma, sürdürülebilirlik, güvenilirlik, paylaşım ve tabii değişim… Tüm bunların yan etkisi olarak da bireysel ve toplumsal refah ve mutluluk.

Sen bu ülkede zor durumdaki insanlara iyilik yapma potansiyelini hangi seviyede görüyorsun?

– Oldukça yüksek bence… Önemli olan o ilk adımı atmak. Biz insanların o ilk adımı atmalarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz zaten. O ilk adımı attıktan sona bunun sana ve çevrene iyi geldiğini görmen uzun sürmüyor. İyilik öyle bir şey ki, yaptıkça yapmak istiyorsun ve yaptıkça daha da mutlu oluyorsun! Hissettiğin anlık mutlulukların çok ötesinde bir duygu. Senden daha büyük bir şeylere ait olduğun hissi ve dünyayı daha iyi bir yer yapmak için harekete geçmiş olduğun için hissettiğin tatmin…

HAMİŞ: acikacik.org’a girebilir, bu platformu inceleyebilirsiniz…

Yorum Bırak