Uzan, seni seyretmek istiyorum!


FERZAN Özpetek… Medar-ı iftiharımız. Bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerinden biri. Benim de insan olarak çok sevdiğim biri. Ve ben ona soru sormalara doyamıyorum. Pazar gazetesi yetmiyor, salı gününe de taşıyor…
Doğu Roma’nın başkentinde doğdu, Batı Roma’nın başkentinde yaşıyor. Hem Türk, hem İtalyan. Türkler de bayılıyor, İtalyanlar da. İtalyanlara göre o bir ‘büyücü’. ‘Özpetekyani’ dokunuşuyla insanları ünlü ediyor, şehirleri şiirsel bir güzellikte gösteriyor, öyküleri içimize işleyecek şekilde anlatıyor…
Son filmi ‘Napoli Valeta’, yani ‘Napoli’nin Sırrı’ şimdi Türkiye’de de vizyonda. ‘Artı 18’ izleyebilecek çünkü erotik sahneleri olan bir film. Ferzan için de bir ilk bu. Daha önce bu kadar yoğun erotik sahneleri olan bir film çekmedi. Yıllar önce ‘Karşı Pencere’de oynayan Giovanna Mezzogiorno kadın başrolde. Giovanna, İtalyanların çok sevdiği, çok saydığı bir oyuncu ve 43 yaşında. Erkek başrol ise İtalya’da şu anda yeni patlayan genç bir adam, Alessandro Borghi. Giovanna’dan 15-16 yaş küçük. Bu ikilinin sevişme sahneleri haliyle tartışma yaratıyor. Çünkü başrol kadın, beyaz perdeye göre ideal kadın ölçülerinde değil. Biz hep çok genç, çok daha diri kadınlar ve kadın bedenleri görmeye alışığız. Bu anlamıyla da Ferzan Özpetek ezberleri bozdu…
Bütün kadınlar bu filmde ‘normal ölçülerde’ bir kadın başrol oynattığı için ona teşekkür etti. Herkesin yorumu farklı. İzleyin filmi, bakalım siz ne hissedeceksiniz…
FİLM KARIŞIK ÇÜNKÜ HAYAT KARIŞIK

Filmin bu kadar başarı kazanmasının altında sence ne yatıyor?
İtalya’daki başarısının sebebi beklemedikleri bir Napoli görmeleri. Mesela ben Napoli’de kralım şu anda tabii. Napoli’nin zengin kültürünü gösteren bir film oldu…

Filmi çok da rahat anlayamıyorsun ama… Bazı şeyler havada asılı kalıyor, kafan karışıyor… Bunu özellikle mi yaptın?
Elbette, çünkü hayat da böyle… Hepimizin kendimize sürekli sorup cevabını veremediğimiz şeyler var.
Bir ömür de onların cevabını bulmaya yetmeyecek! Cevaplarını veremediğimiz bir sürü olan olaylar dünyada varken bir filmde niye olmasın?

YÖNETMEN OYUNCULARIN POPOSUNA BAKMAZ!

Karakterlerini seçerken fiziksel özelliklerini ne kadar dikkate alıyorsun? Bir yönetmen, bir kadının ya da bir erkeğin memesine, poposuna bakabiliyor mu?
Tabii ki hayır!

Bu filmdeki adamın çok güzel bir poposu var, ya çirkin olsaydı…
Vallahi ben adamın poposunu görmemiştim. Adamı seçmemin tek bir nedeni var. Geldi karşıma oturdu. İtalya’nın yeni star’ı. Herkes ondan bahsediyor, acayip bir film yapmış. Benim filmimde oynamaya da can atıyor. Bir sürü soru sordum. Bir ara başka bir şeyden bahsetti, yüz ifadesi ve bakışları tamamen değişti. Birdenbire yüzünde katı bir bakış oldu. Sonra tekrar yumuşak bakışa döndü. “Aa adama bak, ne tuhaf!” dedim. Aynı anda iki farklı duyguyu yaşıyor ve yüzüne yansıtabiliyordu. Bu yüzden onu seçtim.

BİRDENBİRE SİZE ÇARPAN BİR GÜZELLİK BİRDENBİRE AYNI HIZLA YOK OLUR!



“Bir oyuncuyu seçerken oyununun beni cezbetmesi lazım. Çekici olması lazım. Ama bu, kıçı nasılmış, midesi nasılmış, göğüsleri nasılmış… Bunlar değil. Bir oyuncuda “fazladan olan bir şey” olması lazım. O nasıl tarif edilir bilmiyorum. Biz çok güzel adamlar, çok güzel kadınlar görüyoruz her yerde. Niye aklımızda kalmıyorlar? Oscar Wilde’ın çok güzel bir lafı var. Diyor ki “Birdenbire size çarpan bir güzellik, birdenbire aynı hızla yok olur!” Çünkü bildiğimiz bir güzelliktir. Asıl bilmediğimiz, alışmadığımız bir şey dikkatimizi çeker, fark yaratır. İşte bir oyuncuda da onu yakalamak lazım.

PORNO DİYEN DE VAR ÇOK ESTETİK DİYEN DE

“Warner Bross dedi ki ‘Ferzan, tabii ki sen karar vereceksin ama bizim en çok istediğimiz şey filmin çıkışında tartışmaların yaşanması!’. Öyle de oldu. Aynı gazetenin bir yazarı ‘Resmen porno bu!’ derken, kadın bir yazar ‘Hayatımda gördüğüm en estetik sevişme sahnesi!’ diyor. Instagram’da ‘başyapıt’ diyenler var, ‘Bu filmden hiçbir şey anlamadım, sinirim bozuldu’ diyenler var. Bu da beni rahatsız etmiyor. Herkesin hayata ve cinselliğe bakışı farklı.”

SIRADAN SAHNE İSTEMEDİM

“Klasik bir sevişme sahnesi istemedim. Daha değişik olsun istedim. Kadına dedim ki “Adamın vücudu seni çekiyor. Diyorsun ki ‘Uzan, seni seyretmek istiyorum!’ Adam da uzanıyor, sen ona bakıyorsun. Sonra sırtını dön diyorsun. Adam sırtını dönünce de…”

ÖLÜM DUYGUSUYLA BAŞ EDEMİYORUM

Ölüm duygusu sıklıkla hissediliyor. Ölüm hep kafanı taktığın şeylerden biri, değil mi?
Evet. Bir türlü alışamadığım bir şey. İğreniyorum, hatta nefret ediyorum. Bir insanı bir daha asla görmemek korkunç bir şey. Bu duyguyla nasıl baş ettiğimizi de bilmiyorum. Abimin mezarlığa gidemiyorum. Çünkü hâlâ öldüğünü ve onu hiçbir zaman göremeyeceğimi kabul edemiyorum.

Yorum Bırak