Türk dizilerinden sonra Türkiye düğün turizminde de yükselişte


Evet, bu son olaylar biraz sekte vurdu ama…
Türkiye, popüler bir düğün destinasyonu.

Aynen Türk dizi film sektörü gibi, Türk düğün turizmi de canlılığını koruyor.

Ve sıkı durun, Hintliler bize bayılıyor!

Her sene ülkemizde ortalama 6-7 Hint düğünü oluyor.

Büyük düğünler.

Üç gün üç gece sürüyor.

Dünyanın her tarafından 500 davetli geliyor.

Ve asıl şimdi sıkı durun…

Bütçesi 1.5 milyon dolardan başlayıp, 3-4 milyon dolara kadar çıkabiliyor!

Düğün, düğün olmaktan çıkmış, turizmin bir kolu olmuş.

Sadece Hintliler değil, Türk yetkililer de bu düğün organizasyonlarına önem veriyor.

Mumbai’de tanıştığım turizmci Duygu Kuşkulu’yla bu meseleyi konuşuyorum.

Yaptığınız işi bize anlatın…

25 senelik turizmciyim. Son dönemde “düğün turizmi” yapıyorum. Dünyada böyle bir trend var. Düğün ve seyahat birleştiriliyor. O yüzden düğünler, ciddi bir turizm aktivitesi haline gelmeye başladı. Ben yurtdışından Türkiye’ye gelenler üzerine yoğunlaşmış durumdayım. Özellikle de Hint düğünleri…

Türkiye’de senede kaç düğün oluyor?

6-7 tane. 2-3’ü İstanbul’da, gerisi Antalya’da. Bu sene hariç, son dört sene üst üste böyleydi…

Bu düğünlerde bütçe nedir?

Bir buçuk milyon dolardan başlıyor 3-4 milyon dolara kadar çıkıyor. Ulaşım, konaklama hepsi içinde. En az 500 kişiyi uçakla taşıyorsunuz. Bir de Hint düğünleri bizim düğünler gibi bir gecelik etkinlik değil. 3 gün 3 gece sürüyor.

Hintliler için düğün ne ifade ediyor?

Hindistan’ın en önemli kültürel ritüeli. İki insandan ziyade, iki ailenin birleşmesi anlamına geliyor. Hindistan’da “arranged marriage” diye bir kavram var.

Görücü usulü gibi yani…

Evet. Ve ilginçtir, boşanma oranı az. Hintliler, yıldızlara göre evleniyorlar. Kızla erkeğin, yıldızların birbirine uygun düştüğü günler var. Düğün o tarihlerde yapılıyor.

Genellikle kaç yaşında?

19-22 yaş arasında. Çocuk evlilik çağına geldiği zaman, anne-babaların görevi uygun aileleri araştırmak. Aileler tespit edildikten sonra, irtibata geçiliyor. Ve bu hiç ayıp değil. “Çocukları bir araya getirelim mi?” diye soruyorlar. Ve hemen yıldızlarına bakılıyor. Numeroloji ve astroloji inanılmaz yaygın. Sadece evlilikle ilgili değil, her konuda numerolojiye başvuruluyor. Doğacak çocukların isimlerine bile bu şekilde karar veriliyor.

Sonra gençler bir araya getiriliyor…

Evet. Ama taraflardan biri elektrik almıyorsa, zorlama yok, o evlilik olmuyor. Her şey tamamsa, düğün tarihine karar veriliyor. Ondan sonrası full hazırlık zaten.

Kim yapıyor düğünü?

Kız tarafı!

Aaaaaa! O 3 milyon dolar kızdan mı çıkıyor?

Evet, genelde öyle oluyor. Ama erkek de genelde bir o kadar hediye alıyor. Şöyle bir durum var Hindistan’da: Zengin kız, çulsuz adamla evlenmiyor. Aile deyince, akan sular duruyor. Ve düğünler için inanılmaz fedakârlıklar yapılıyor. Çocuklara, hele kızsa, yüzlerinin akıyla bu işin içinden çıkabilmek için müthiş bir hazırlık yapıyorlar. Bütün bir hayat boyunca kızının düğün parasını biriktiren biliyorum. Bu arada normal bir Hint düğününe 700-800 kişi geliyor. Kırsal bölgelerde davetli sayısı 7-8 binlere çıkıyor. Böyle acayip bir sektör. Ve işte yen yeni varlıklı aileler, Tayland, Mauritius ve Bali’den sonra düğün turizmi için Türkiye’yi seçmeye başladı.

Bu da bizim için iyi haber…

Tabii, tabii. Bir Hint düğününde beş etkinlik var. Hepsinin ayrı bir konsepti var. Bazılarında
gelin ve damat dans ediyor. Bunun için profesyonel koreograflardan ders alıyorlar. Yurtdışında düğün yaptıkları zaman, dans hocalarını da kendileriyle birlikte götürüyorlar. Geçen senelerde yaptığımız düğünlerden bir tanesinde gelinin koreografı uçağı kaçırdı diye gelin ağlamaktan helak oldu, iki kere bayıldı, neyse ki koreograf yetişti…

Dalga geçiyorsunuz…

Yok canım! Çok çok önemli bu düğün işleri Hintliler için. Tüm bu etkinliklerden sonra da ana düğün gerçekleşiyor. O da yıldızların emrettiği saate göre oluyor.

Sabah 9.00’da da olabilir, akşam da. Sonra dua töreni var. Sonra izleyiciler yemeğe alınıyor. O yemek sırasında ne eğlenceler oluyor anlatamam. Parası olan Jennifer Lopez’i getiriyor. Ben Cirque du Soleil’i getireni gördüm. Bolşoy Balesi’ni de…

Daha neler!

Tabii, tabii. Bazı düğün yemeklerinde Bollywood starları sahne alıyor. Geçtiğimiz mayısta Antalya Mardan’da yaptığımız Hint düğününe Bollywood’dan 65 kişilik bir dans grubu geldi. Onun haricinde de her etkinlik için ayrı şarkıcı getirildi. Düğünün anchorman’liğini de ünlü bir Bollywood oyuncusuna yaptırdılar. Bunlara “Grand Wedding” deniyor. Ve “Grand Indian Weddings Awards” diye bir ödül törenleri var. Oscar töreni gibi.

Nasıl yani?

Bir yıl boyunca bütün düğünler takibe alınıyor ve “En İyi Dekor”, “En İyi Müzik”, “En İyi Ambiyans” “En İyi Davetiye” gibi ödüller dağıtılıyor. Muazzam bir sektör, öyle böyle değil. Hintliler de her ülkede kendilerine bir turizm partneri buluyor. Ben de işte Türkiye’deki o partnerlerden biriyim…

HİNTLİLERLE İLGİLİ ÖNYARGILARIMIZ VAR

Bunca yıldır Hintlilerle çalışıyorsunuz, tespitleriniz neler?

Bizim kafamızda Hindistan, yokluk içinde bir ülke. Ya çok fakir biliyor, acıyoruz. Ya çok zengin diye kazıklamaya çalışıyoruz. Oysa ihtiyaçlara göre servis versek düğün sektörü çok büyür. Çünkü Türkiye’yi gerçekten seviyorlar. Ama Hintlilerle ilgili önyargılarımız var…

Ne gibi?

Hintliler hijyenik değildir biliyoruz. Sadece alışkanlıkları farklı. Evet, bazıları elleriyle yemek yiyor. Ama hemen ellerini yıkıyorlar.

Kadına şiddet?

Evet var. Ama bizden çok değil. Dahası, kendi Özgecan’larını bütün dünyaya duyurdular. Kendilerini feci eleştirdiler. Bizde oluyor ve içimizde kalıyor.

Peki gelir dağılımında gözle görülür bir adaletsizlik var, çok zengin de var, fakir de… Fakir, bunu nasıl kabulleniyor?

Yerleşik bir inanç var. Demişler ki, “Sen şimdi fakirsin, o zengin ama bundan sonraki hayatında sen çok zengin olacaksın. O yüzden şimdiki hayatında sus ve kabul et!” Karmaya ve reenkarnasyona inanıyorlar. Geçen gün Mumbai’de yerde yatan bir adamın üstünden atlayarak, şahane bir binaya girdik ve dedim ki, “O yerde yatıyordu. Biz v müthiş bir modern binadayız. Kendimi kötü hissediyorum!” Binanın sahibi dedi ki, “Hiç kötü hissetme. Bir sonraki hayatımızda o zaten oturacak en tepede!”

Yine bu inanç yüzünden mi bu kadar farklı din bir arada huzur içinde yaşayabiliyor?

Evet, bence sebebi biraz da bu reenkarnasyon inancı. Fakir, zengini kendinden ayrı görmüyor; Hıristiyan da kendini Müslüman’dan, Müslüman da Hindu’dan ayrı görmüyor. Herkes birbirine saygı duyuyor…

Yorum Bırak