Şarjı hiç bitmeyen anneler!

 ONLARIN mottosu bu…
Şarjı hiç bitmeyen anneler!!!

Derya Divrikli Gül ve İpek Süer. teknolojikanneler.com’un yaratıcıları…

Hepimize ilham olacak iki ultra üretken kadın…

Bence şahane şeyler yapıyorlar, her yaşta, her eğitim seviyesinde kadına teknolojik eğitim veriyorlar.

Yazılar yazıyorlar, yüzlerce bilgi paylaşıyorlar, eğitimler, söyleşiler düzenliyorlar.

Bu teknoloji denen şeyin atla deve olmadığını anlatıyorlar.

En önemlisi de bilgiyi basitleştirerek veriyorlar. Teknoloji uzmanlarının hâkim olduğu konularda, olmayanlara “decoder” oluyorlar.

Mesela “hosting, domain” demiyorlar.

“İnternet de gerçek dünya gibi bir dünya! Oraya dükkân yapmak için de önce arazi alman gerek. İşte o araziye “hosting” deniyor. Dükkânını yaptıktan sonra, seni bulmaları için verdiğin adresin de “domain” oluyor.”

Bu şekilde anlatıyorlar, o zaman herkes anlıyor. Kadınları yeniliklerden haberdar ediyorlar.

Ben Derya’yı sorguya çektim, susmadı, bir sürü faydalı şey anlattı…

Hiç susmasınlar zaten, tüm Türkiye genelinde bütün kadınlara anlatsınlar…

– Seni tanıyalım?
– Hay hay. 38 yaşındayım. Mimar Sinan Üniversitesi’nde sanat tarihi okudum. En az sanat kadar teknolojiyle de ilgiliyim. ‘Teknolojik Anneler’in Derya’sıyım…

– Seni en çok tanımlayan şey?
– Bilmem… Meraklı, yeniliğe ve gelişmeye açık biriyim. Ama galiba beni en çok tanımlayan şey, adalet duygum olabilir. Eşitsizliklerle ilgili kendimi bildim bileli derdim vardı. En çok da kadınların yaşadığı eşitsizlikler ve haksızlıklar…

– Peki bir şey yaptın mı bu konuda?
– Tüm hayatım boyunca elimden geldiğince… Sanat tarihi okuduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları’nda yüksek lisans yaptım. Derdim, akademisyen olmak değil, kadınların ve kadın hareketinin tarihini, dinamiklerini öğrenmekti. Öğrendim.

– Peki meslek?
– Valla kitapçılıktan metin yazarlığına, zeytinyağı satıcılığından televizyonculuğa kadar bir sürü şey yaptım. Bu işleri yaparken de derdim yine eşitsizliklerdi…

– Nasıl yani?
– Mesela TRT 6 için Kürtçe teknoloji programı yaptım. Üstelik hiç Kürtçe bilmeden. Ben programın içeriğini belirliyor, çekimleri yaptırıyor, sonra konuyu en basit haline getirirken, Kürtçe editörler de çeviri yapıp dublaj yaptırıyorlardı. Hep beraber Güneydoğu’da yaşayan insanların hayatını kolaylaştırmak adına teknoloji dilini sadeleştiriyorduk…

– İyiymiş!
– Evet. O dönem birçok mesaj aldık. En çok da kadınlardan…

– Ne gibi mesajlar?
– Üniversite sınavlarına hazırlanırken bizim anlattığımız internet tüyoları sayesinde bilgiye daha rahat ulaştıklarını söylen genç kızlar oldu. Bizim programı izleyerek Facebook kullanmaya başlayanlar da olmuş….

– Sen ortağın İpek’le kadınların teknolojiye ulaşabilmeleri için çalışan birisin…
– Evet.

– Peki nereden çıktı teknolojik anneler?
– Benle benzer süreçlerden geçmiş, mesleği, uzmanlığı teknoloji olmamasına rağmen teknolojiye gönül vermiş, kendini geliştirmiş, daha internetin ülkeye yeni girdiği yıllarda çocuklara bilgisayar, internet anlatarak, yine benim gibi, dili basitleştirmenin öğrenme üzerindeki inanılmaz etkisini görmüş İpek Süer’le tanıştım. Konu üzerinde konuşmalarımızın ardından, birlikte teknolojikanneler.com’u kurmaya karar verdik.

– Kadınlar mahrum mu ediliyor teknolojik gelişmelerden? Siz o açığı mı kapatıyorsunuz?
– Evet… Kadınlar birçok alandan uzak tutuluyor türlü etiketlemelerle, dalga geçmelerle… “Kadındır yapamaz, anlamaz…” Kadın da sormaya, öğrenmeye çalışmaya çekiniyor haliyle. Biz de “Korkmayın, bakın aslında çok kolay” diyerek en azından bir başlangıç yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz.

KADINLAR BAL GİBİ ANLAR
– “Bir şeyi basitleştirerek anlattığınızda anlamayacak kitle yok.” Bu mu vermek istediğiniz mesaj?
– Tabii bu tüm deneyimlerimizden çıkardığımız bir ders aslında

– “Kadınlar da bal gibi anlar!” mı demek istiyorsun?
– Aynen öyle! Teknoloji hepimizin hayatını kolaylaştıran bir şey. Ama maalesef her zamanki, “Kadın anlamaz!” yargılarıyla, kadınların korktuğu, kaçındığı, uzak durduğu bir alan haline geliyor. Bizim teknolojikanneler’i kurma sebebimizi de bu. Bu yargıyı kırmak…

– Kadınlara ne faydanız var? Ne öğretiyorsunuz?
– Elimizden geldiğince, ulaşabildiğimiz kadar çok kadına, olabilecek en basit şekilde, teknolojinin aslında çok kolay olduğunu öğretiyoruz. Bu kadar mı? Hayır. Sosyal medyanın inceliklerini, bilgisayarı ve interneti güvenli kullanmayı, bilginin en sağlıklı yoldan nasıl aranıp bulunabileceğini, internetin alışveriş-sosyalleşme-iş için nasıl kullanılabileceğini, teknolojiye doğmuş çocuklarımızla aramızda nesil farkı oluşturmadan, onlara güvenli kullanımı da öğretiyoruz.

FACEBOOK BİLE BİZİ MERAK ETTİ
Bir gün de Facebook’tan mesaj aldık “Bir araya gelebilir miyiz? bir Ortadoğu ülkesinde kadın ve teknoloji ile ilgili böyle bir iş yapan kadınlarla tanışmak istiyoruz da…” diye.

DAHA ÇOK KADINA ULAŞMAK İÇİN
Hedefimiz, hep daha çok kadına ulaşmak. Ama yaygınlaşmak için gereken bütçemiz yok. Bu yüzden kadınlarla ilgili sosyal sorumluluk çalışmaları yapan markalara ulaşmak istiyoruz.

BAKIN TEKNOLOJİ KADINLARIN HAYATINI NASIL KOLAYTIŞTIRDI
Hayatı teknolojiyle daha kolay organize edebildiği için çocuğuna daha fazla vakit ayıran kadınlar oldu.

Ürettiklerini sosyal medya aracılığıyla satmaya başlayan kadınlar oldu.

Anadolu’da meslek lisesini bitirmiş, mevsimlik işçi olarak çalışan, bizim eğitimlerin ardından kendine bir site açıp oraya çalışmalarını yükleyen, o sitenin referansıyla da kendine iş bulan genç kızlar oldu.

Sitemizde yer alan “Uydu anteni ayarını nasıl yaparsınız” yazısına mesaj olarak “Uyduyu bozmuştum. Sayenizde babamdan dayak yemeden ayarını yeniden yapabildim” diyen de!

Hiçbir somut etkisi olmasa bile kendisiyle benzer sorunlar yaşayan kadınlarla temasa geçip, yalnız olmadığını görüp girdikleri depresyondan kurtulan kadınlar da!

Teknolojiden anlamadığını etrafına çaktıramayan, bilmediklerini öğrenmek için sitemizi sürekli ziyaret eden onbinlerce erkek takipçimiz de oldu!

KADIN İŞÇİLERE SOSYAL MEDYA EĞİTİMİ
– “Sendikalar, Kadın İşçiler ve Sosyal Medya Eğitim Programı” başlığıyla sendikalı işçi kadınlara da eğitimler vermişiniz… Neler öğrettiniz?
– İnternet okuryazarlığı, yurttaş gazeteciliği gibi başlıkları olan geniş bir programın içinde, ben “Sosyal Medya Temel Kullanımı”nı anlatmıştım.

Yorum

Yorum Bırak