İtirazım var!

Bu tasarı, çocuklara tecavüzün taciz ve istismarın ve imam nikâhının da meşrulaştırılması…
İTİRAZIM var.
Yeni hazırlanan nüfus yasa tasarısına itirazım var.
Müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesine itirazım var.
Bu ülkede yaşayan bir kadın olarak itirazım var.
Bir kız çocuğu annesi olarak itirazım var!!!

NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR BİZİ?

Genç kızlar, genç kadınlar bu ülkede nasıl yaşayacak?
Nasıl bir gelecek bekliyor bizi?
Biz, olan bitenin farkında mıyız?
Yeni ortaya çıkan her şeyle, kadınların, genç kızların hayatı biraz daha zorlaştırılıyor.
Kadın iyice geriye atılıyor, kadın tamamen yok sayılıyor.
Dekoratif bir unsur olmaya gidiyor.

KADIN ÇİÇEK DEĞİL KADIN KENAR SÜSÜ DEĞİL

Yeter ya… Yettiniz ya!
879 bin kere söyledik, yazdık, çizdik…
Almıyor mu kafanız!?
Kadın çiçek değil!
Kenar süsü değil!
Kuluçka makinesi değil!
Ev kuşu değil!
Üreten, çalışan, kendi başına var olan, katma değer yaratan bir varlık.

ÖZGÜRCE YAŞAYABİLMENİN GARANTİSİ: MEDENİ KANUN

Akıl alır gibi değil…
Bu ülkede Medeni Kanun 1926’da kabul edildi.
80 küsur yıl önce kadın-erkek eşitliği sağlandı.
Evliliklere resmi nikâh zorunluluğu getirildi. Erkeklere tekeşli evlilik esası getirildi. Kadınlara istedikleri mesleği yapabilme hakkı verildi. Kadınlar Medeni Kanun’dan sonra mahkemelerde tanıklık edebildiler. Miras ve boşanma konularında kadın ve erkeğe eşitlik yine Medeni Kanun sayesinde sağlandı.

Daha sonra 2000’li yıllarda “Evin reisi erkektir” cümlesi kaldırıldı. Bunlar hep güzel kazanımlardı. “Çalışmak için erkekten izin alma” maddesi de kaldırıldı.
Medeni Kanun, kadınların özgürce yaşayabilmesinin, çalışabilmesinin ve haklarının garantisiydi.
Ama yıllar içinde başımıza gelmeyen kalmadı.

81 İLDE, 81 FARKLI KADINLA DİNİ NİKÂH

İşte bu yüzden itirazımız var ya…
2015’te Anayasa Mahkemesi’nin, “dini nikâh kıyılması için resmi nikâh şartını iptal etmesi”, vazonun kırılmasına neden olacak ilk çatlaktı.
Yani bir kadınla bir erkek -ki kadının yaşının önemi yok, çocuk sayılacak yaşta da olabilir- dini nikâh kıyabiliyordu.
Resmi nikâhın olmaması, artık cezai yaptırımı gerektirmiyordu.
Türkiye’de aynı gün içinde 81 ile gidip, 81 ayrı kişiyle dini nikâh kıyabilmenin yolu da bu kararla açılmış oldu.
Üstelik bu işlerin kontrol filan edildiği de yok, çünkü bir kontrol mekanizması yok.

Erkeklere her şey mubah!

EVLİLİK AKDİNİ EVLENDİRME MEMURU YAPMALI

Oysa Anayasa’nın değişmeyen maddelerinden 174/ 4. maddesi der ki, “Devrim kanunları içinde olan evlilik akdinin, evlendirme memuru önünde yapılması hükmü, Medeni Kanunu’nun garantisidir!”
Yani ne oluyor?
Günlerdir tartışılan bu yeni tasarıyla, Medeni Kanun’la belediyelere verilmiş yetkilerin, esas işi din olan kurumlarla paylaşılması gündeme geliyor.
Olacak şey değil!
Müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesi kabul edilebilecek bir şey değil!
Bir kere Anayasa’ya aykırı.
Çünkü Anayasa’da da belirtildiği gibi evlilik dini bir işlem değil, medeni bir işlem…
Medeni Kanunu’nun hükümleri geçerli olmalı…
Ha istersen, belediye nikâhının üzerine, git imam nikâhını kıy, karışan yok…
Ama niye müftüler senin nikâhını kıysın?
Belediyelerde çok kuyruk oluyormuş, o yüzdenmiş…
Yok daha neler!
Biz de inandık!
Kimi yiyorsunuz siz!

CAMİLER YENİ DÜĞÜN SALONLARI MI OLACAK

Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir tasarı…
İsyan etmemek mümkün değil.
Diyelim ki kabul edildi…
İnsanlar, resmi nikâhları kıymak için belgelerini hazırlayıp müftülüklere gitti.
Müftüler nikâhı nerede kıyacak?
Müftülüklere salon mu yapılacak?
Diyorlar ki, “Yetkileri imamlara vereceğiz!”
Peki imamlar nerede?
Camilerde.
Yani bu durumda, camiler yeni düğün salonları olarak mı kullanılacak?
İstenen bu mu?
Biz nereye doğru gidiyoruz?

ÇAĞDIŞI DAYATMALARA İTİRAZ EDECEĞİZ

Bu tasarı, Adalet Bakanlığı’na gitmemiş, Aile Bakanlığı’na gitmemiş. Bir yerlerde, arka odalarda birileri hazırlamış getirmiş. Sivil toplumla görüşülmemiş, üniversite hocalarıyla görüşülmemiş…
Anket yok, araştırma yok, inceleme yok.
Ama kanun tasarısı var!
O yüzden itiraz ediyoruz ya…
Sonuna kadar da edeceğiz…
Bu çağdışı dayatmalara direneceğiz…

KADINLARIN… TARİHSEL KAZANIMLARINA ÖLDÜRÜCÜ DARBE!

Kadın hareketi de bu tasarıya karşı. Bakın Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü bu konuda neler anlatıyor…

– Müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesi ve TC vatandaşlığını evlilik yoluyla alacak kadınlarda aranan “genel ahlaka uygunluk kriteri”, bu ülkenin kadınlarının tarihsel kazanımlarına vurulmaya çalışılan öldürücü darbelerdir!

– Evde doğum yapıldığında, kimlik almak için nüfus müdürlüklerine müracaat edildiğinde sadece beyan üzerine dahi verilebilmesinin önünün açılması da gerçekten vahimdir!

– Bu yasa tasarısı, aynı zamanda erken ve zorla evliliklerin, çocuk tecavüzlerinin, taciz ve istismarının ve imam nikâhlarının da meşrulaştırılması.

– Bitmedi! Evde doğum neticesi ve doğum sonrası gerekli sağlık hizmetlerini alamayacak binlerce kadın ve kız çocuğunun maruz kalacağı onlarca sağlık sorununun de sebebi…

– Kabul edilirse, vay halimize yani!

Yorum Bırak