Cinayet, tecavüz, cinsel istismar biter mi?

ARTIK kabul etmek zorundayız…
Bu ülkede, feci bir “cinsel sorun” var.

Çözülemiyor, aşılamıyor.

“Seks”, koskoca bir lanet olarak tepemizde duruyor!

“Yasak!” “Günah!” dendiği, sürekli bastırıldığı ve bitmez tükenmez bir cinsel açlık olduğu için de…

Her Allah’ın günü, cinsel içerikli bir sorunla baş başa kalıyoruz…

BİRİ BİTİYOR BİR BAŞKASI FIŞKIRIYOR

Bir bakıyorsunuz…

Boşanmak isteyen kadın, kocası tarafından öldürülmüş. Ya da şans eseri, bilmem kaç kurşun yemesine rağmen hayatta kalabilmiş!

Bir bakıyorsunuz…

Gecenin bir saatinde bir adam, kendi halinde evine gitmeye çalışan gencecik bir kıza tecavüz etmiş! Ya da hırsız gibi evine girmiş, uyuyan kadına önce tecavüz etmiş, yetmemiş öldürmüş!

Bir bakıyorsunuz…

Adam öğretmen olmuş ama iğrenç fantezilerini küçücük çocuklar üzerinde gerçekleştiriyor.

Vakaların biri bitiyor, bir başkası fışkırıyor…

HER YIL ORTALAMA 1000 KADIN ÖLDÜRÜLÜYOR

Cinayet, tecavüz, istismar o kadar almış başını gitmiş ki, gazetelerin haberlere yetişip tamamını aktarabildiğinden şüpheliyim.

Bakın, 2002-2016 yılları arasında öldürülen kadın sayısı 14 bin 293. Türkçesi, yılda 1000’i aşkın kadın, verdiği ayrılık kararına erkeğin biri saygı duymadığı için mezara gidiyor!!!

Bu mesele artık öyle bir boyuta ulaştı ki, eğer ciddiye alınmazsa, ciddi bir mücadeleye girişilmezse, bu sayı katlanarak artacak…

REZALET ÖRNEKLERİNİ SUNARIM

Son günlerde yaşadığımız rezalet örneklere bir bakar mısınız lütfen…

Afyon’da bir anne, tesadüf ya, o gün işten eve erken dönüyor ve 11 yıllık kocasını, yatakta başka bir kadınla yakalıyor. Suçlu durumdaki adam, kadını eşek sudan gelinceye kadar dövüyor. Yetmiyor, işkenceye geçiyor. Kadının vücudunda sigara söndürüyor. Kadın punduna getirip Antalya’ya, kardeşinin yanına kaçıyor. Orayı da kaldığı evi de basıyor. Kadın, karakola şikâyete gidiyor, “Beni öldürecek!” diye. Nitekim şikâyetten 2.5 saat sonra cani koca, karısını öldürüp, karısının kardeşini de yaralıyor. Sonra da polise diyor ki, “Sen beni yatakta o şekilde görsen nasıl olurdu dedi! Sinirlendim, öldürdüm tabii…”

Allah belasını versin!

BENDEN SONRA HAYATINA BİR ERKEK ALIRSAN…

Delirmemek mümkün değil…

İzmir’de başka bir vaka. Çift boşanmış. Adam, tabancayla ateş edip karısını vuruyor, Allah’a şükür kadın ölmüyor. Ağır yaralı olarak 45 gün yoğun bakımda kalıyor. Adam şu anda hapiste, nedense sadece 17.5 yıl yemiş durumda ve karısına haber uçuruyor durmadan. “Hayatına birisini alırsan, ne yapar eder, bu sefer seni öldürürüm!” diye… Bu hapisteki boşanmış kocalardan, eski eşlere ölüm tehdidi olayı o kadar çok ki… Artık sayamıyorum bile…

BU NASIL DELİL YETERSİZLİĞİ

Bir başka vaka… İstanbul’da. 19 yaşındaki kıza, aynı mahallede oturan iki adam tecavüz ediyor. Kız direndiği için darp edilmiş durumda. Adamlardan birinin spermi, olay mahallinde tespit edilmesine rağmen, yerel mahkeme delil yetersizliğinden adamları serbest bırakıyor. Allah’tan üst mahkeme itirazı kabul edip, tecavüzcülerin tutuklanmasına karar veriyor. Yargılama sürüyor, ceza henüz belli değil…

Eskişehir. Adam öğretmen ama sapık. İlkokul 4. sınıftaki 4 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanıyor. Neden tutuksuz, kim açıklayabilir? Kimse. Mahkeme, 26 yıl 6 ay 21 günlük cezayı kesinleştiriyor. Ama adam hâlâ serbest! Yargıtay onarsa, hapse girecekmiş. Neticeyi bekliyoruz…

İNDİRİMLERDE ÖLÇÜSÜZLÜK BÜYÜK SORUN

Ve daha bir dolu örnek… Boşanma aşamasında ayrı yaşayan koca, karısını “tayt giydiği ve rahat hareket ettiği” için ağır yaralıyor ve mahkemeden bu gerekçeyle haksız tahrik indirimi alıyor. Allah’tan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı karara itiraz ediyor da ceza bir 4 yıl daha artıyor…

Örneklerin sonu gelecek gibi değil.

Ama asıl anlatmak istediğim, bu konuda yaşanan karmaşa.

Neden? Çünkü bir “ölçüsüzlük hali” söz konusu. Her vaka için aynı, caydırıcı ve adil ceza uygulanmıyor.

Tamam, her vaka birbirinin tıpatıp aynı değil ama bir yerde “cinsel istismar” vakası, “sarkıntılık” diye yorumlandığında, hooop ceza yarı yarıya düşüveriyor.

İndirimler de inanılmaz farklı uygulanıyor. Bir mahkeme, indirimsiz ceza veriyor ama bir başka mahkemede benzer suç, indirimlerle kuşa çevriliyor!!!

Belediyeler evli çiftlere, “Karınızı nasıl dövmeniz gerekir” kılavuzları dağıttığı ve suç, ceza, indirim kararları, vicdani kanaatten daha net ölçülere kavuşmadığı sürece…

Cinayetlerden, tecavüzlerden ve istismarlardan kurtulma ihtimali maalesef pek zayıf!

HAMİŞ: Geçenlerde Adalet Bakanlığı olumlu bir karar aldı. Yarıaçık cezaevine nakledilmesi yasak mahkûmların arasına, “cinsel suçluları” da ilave etti. Olumlu bir karardı, teşekkürler. Yarıaçık cezaevi, mahkûmlar arada dışarı çıkabildiklerinden mağdur kadınlar için ölüm tehlikesiyle eşanlamlı çünkü…

Yorum Bırak