46.Hafta: Siz de paranızı yönetmek istemez misiniz?

Her şey, 6 yıl önce başladı.
VISA ve 22 banka, gençlere finansal okur-yazarlık eğitimi için güçlerini birleştirdi.
Kamunun ve sivil toplumun desteğini de aldılar.
Ve gençlere yönelik, “Paramı Yönetebiliyorum” başlıklı bir proje başlattılar.
Şahane bir uygulama
Gerçekten öyle.
Ben bir iki tüyo öğrendim, yemin ederim hayatım değişti.
Eğitimin tamamını almak istiyorum.
Kalkınma Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Habitat Kalkınma ve Yönetim Derneği ortaklığında hayata geçirilen proje, 120 bin gence doğrudan finansal okur yazarlık eğitimi verdi.
Ama sonuçta Türkiye’nin her yerinde 1 milyon insanın hayatına dokundular!
Ödül üstüne ödül aldı bu proje.
Gençlere tasarruf bilinci öğretti.
Eğitim alan gençler, “Bütçemi daha iyi yöneterek, tasarruf yapmayı başardım!” diyor hayal ettikleri okullara girebiliyorlar, hayal ettikleri tatillere gidebiliyorlar, dahası aile bütçesine bile katkıda bulunabiliyorlar…
Ben VISA’nın 
İstabul’daki ofisinden birbirinden parlak genç insanlarla tanıştım.
Projeyi bana detaylı bir şekilde anlattılar.
46. Yarım Kalan Hayatlar’a destek oldukları için VISA’ya ve “Paramı Yönetebiliyorum” ekibine teşekkürler…

46HAFTA-100
PROJEYE NASIL DAHİL OLABİLİRSİNİZ?

Projeye, www.paramiyonetebiliyorum.net ‘ten ulaşılabilirsiniz. Web sitesinin, yıllık ortalama ziyaretçi sayısı 250 bin. Sosyal medya hesapları yılda ortalama 5 milyon etkileşim yaratıyor. Merak ettiğimiz bütün soruların cevapları orada var. Ama ben de elimden geldiği kadar size projeyi anlatacağım.

EĞİTİMLER NEREDE VERİLİYOR?

“Paramı Yönetebiliyorum” eğitmenleri Türkiye’nin 78 şehrinde projeli hayata geçiriyor. Bakın nerelerde eğitim veriyorlar? Üniversitelerde, liselerde, sivil toplum kuruluşlarının eğitim alanlarında, gençlik merkezlerinde, belediyelerde, kent konseylerinde, gençlik meclislerinde, halk eğitim merkezlerinde, yurtlarda, şirketlerde, odalarda, borsalarda, cezaevlerinde, hatta kahve ve kıraathanelerde…

KATILMAK İÇİN KOŞUL VAR MI?

15-30 yaş aralığında olmak yeterli! Bunun dışında ek koşul aranmıyor. Ama benim gibi 45 yaşında bütçe yapmaktan aciz ama nasıl yapılacağına öğrenmek isteyenlere de açıklar…

BAKIN EĞİTİMİ ALDIKTAN SONRA NELER OLUYOR?

* Eğitim alan gençlerin yüzde 81’i bütçe yaparken, bu oran eğitim almayan gençlerde yüzde 55’e düşüyor.
* Eğitime katılan gençlerin yüzde 50’si tasarruf yaparken, katılmayanların sadece yüzde 23’ü yapabiliyor.
* Eğitime katılanların yüzde 62’si birleşik faiz hesabını doğru yaparken, bu oradan eğitim almayanlarda yüzde 31.
* Eğitim alanların yüzde 66’sı enflasyonun gelire etkisini doğru hesaplarken, eğitimi almayanların sadece yüzde 39’u doğru hesaplayabiliyor.

46HAFTA-101
VISA EUROPA TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ MERVE TEZEL:
1 MİLYON İNSANIN HAYATINA DOKUNDUK

Nasıl başladı her şey?

-Türkiye, büyüme ivmesi çok yüksek bir ülke. VISA için Avrupa’da dördüncü büyük pazar. Kredi kartlarında ise birinci büyük pazar. Ne var ki, finansal okur-yazarlık açısından çok gerilerdeyiz. 6 yıl önce araştırmalar yaptık. Ve tasarruf konusunda büyük bir boşluk olduğunu gördük…

Finansal okur-yazarlık derken neyi kastediyorsunuz?

-Nüfusumuzun yüzde 87’si tasarruf etmiyor, birikim yapmıyor. Bütçe yapmıyor. Geriye dönük harcamalarını kontrol etmiyor ve en önemlisi para biriktirmiyor. Biz de VISA ve 22 banka, gençlere finansal okur-yazarlık eğitimi için güçlerimizi birleştirmeye karar verdik. Kamunun ve sivil toplumun desteğini de aldık. Böylelikle, gençlere yönelik başlattığımız “Paramı Yönetebiliyorum” projesi doğdu. Kalkınma Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Habitat Kalkınma ve Yönetim Derneği ortaklığında hayata geçirilen bu proje, 120 bin gence, doğrudan finansal okur-yazarlık eğitimi verildi ama sonuçta Türkiye’nin her yerinde 1 milyon insanın hayatına dokunduk.

Esas amaç gençleri eğitmek mi?

-Aslında herkesi ama evet, ağacın yaşken eğildiğine inanıyoruz… Finansal bilinç ve okuryazarlık konusunda bir şeyler yapabileceğimizi düşündük. Biz özel bir şirketiz ama sahibimiz bankalar. Dolayısıyla bütün bankalarımızla hareket edebilecek bir konumumuz vardı. Fikri bulduk ve bankaları da yanımıza aldık. Onların desteği çok önemli. Aynı şekilde UNDP’nin de. Bu konuda daha önce yapılmış bir çalışma yoktu. Biz bunu bir sosyal sorumluluk olarak görüyoruz, PR amaçlı bir proje değil yani. Baştan beri fark yaratmak adına ulaşmak istediğimiz hedefi ortaya koyduk. Bütün şehirlere gitmek istediğimizi söyledik. Ama tabii ilk sene 17 şehirle başladık, 81’e ulaşabileceğimizi hiç düşünmüyorduk…

46HAFTA-102

2015’de 78 şehirde 858 eğitmen, 45 master eğitmen, 121 bin katılımcı! 4 bin katılımcıdan 120 bine çıkmışsınız! Müthiş bir şey bu!

-Evet. Çok gurur duyuyoruz. Bu sene, 6. senemiz. Bankalara dedik ki, “Biz devam etmek istiyoruz!” onlar da “Tamam” dedi. Proje ilerledikçe, fark edilmeye de başlandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Gençlik Spor Bakanlığı’nın kamu politikalarında bile yer edindik.

Gençlere ne öğretiyorsunuz bu eğitimlerde? Hangi yetilerini geliştirmelerini istiyorsunuz? Ben mesela bütçe yapmakta sıfır noktasındayım. Ekonomik hayatımı kurtarmam için ne yapmam gerekiyor?

-Bütçe nedir? Nasıl yapılır? Neden bütçe yapmalıyız? Bunlarla başlıyoruz. Tabii şöyle şeyler de oluyor: “Param mı var ki bütçe yapayım kardeşim!” Evet, öğrenci profiline baktığınız zaman paraları kısıtlı. Ama mesele bu değil. Biz, gelir-gider dengesini korumak için birtakım tavsiyeler veriyoruz. Ve tabii katılımcılarımızı bilgilendiriyoruz. Mevduat nedir? Yatırım kredisi nedir? Nasıl alınır. Bunları da öğretiyoruz.

Bunları öğrenince ne oluyor? Mevduat nedir bilse ne işine yarayacak ki…

-Öyle demeyin. Mesela, yatırım yapmanın, yastık altında para biriktirmek yerine daha güvenilir olduğunu öğreniyor. Parasını, daha fazla değerlendirebileceği yatırım araçlarına yönlenmesi gerektiğini anlıyor. Ne beklemesi gerektiğini, hakkının ne olduğunu, hangi ürünlerin riskinin ne olduğunu öğreniyor. Gençler birikim yapsa bile yastık altında kalıyor. Yastık altındaki birikimin, değer kaybettiğini aslında bilmiyorlar. Ben de bilmiyordum. Paramızın yastık altında durmaması gerekiyor çünkü geçen sene 100 liraya aldığınız şeyi bu sene alamayacaksınız çünkü enflasyon denen bir şey var. Bunun mevduatı var, hisse senedi vesairesi var. Tüm yatırım araçlarını onlara öğretip, arasından onlar için en uygun olanı tercih etmelerini sağlıyoruz. Biz onlara harcama defteri tutmayı öneriyoruz. Mesela Amerika’da check-book tutulur. Burada pek adetten değildir ama yapmamız gerekiyor…

46HAFTA-103
MAAŞINIZIN BİR KISMINI HEMEN BİR KENARA KOYUN

Her şeyi yazmamız mı gerekiyor…

-Evet. Ne geldi ne gitti…

Siz yapıyor musunuz?

-Altın kurallarımızı uygulamaya çalışıyorum. Maaşımı aldığım zaman bir parçasını kenara koyuyorum mesela. Kalanı biriktirmek değil de, önceden bir parçasını yok saymak, tasarrufum için ayırmak…

Başka ne?

-İhtiyaç olanla istek olanı ayırmaya çalışıyorum…

E ama o zor ayrılıyor. Öyle ayakkabılar var ki mesela! Ne yapacağız?

-Bir şey almadan önce, 10 Saniye Kuralı’nı hayata geçireceğiz. 10 saniye sonra “Yok ya benim buna ihtiyacı yok!” deyip vazgeçebiliriz belki.

Başka?

-Kazandığımızdan çok harcamayacağız. Bu eğitimle gençlere otokontrol geliyor bu noktadan sonra. Bizim de hedef kitlemiz aslında 15-30 yaş arası gençler. Biz, sosyal ya da ekonomik dezavantajı olan gruplarla da çalışıyoruz. Cezaevlerindeki mahkumlara verdiğimiz eğitimlerimiz de var. 6 yılda 121 bin kişiye ulaşmışız. Geçen sene, 72 bindi, bir senede 121 bine çıkarmışız. Böyle katlana katlana gidiyor…

46HAFTA-104ÇOK GURURLUYUZ

Peki neden 15-30 yaş? 30’un üzerindekiler umutsuz vaka mı?
-Yok canım değiller. Gençler yolun daha başında diye. Belki üniversiteye gidecekler, çalışacaklar, evlenecekler, ev sahibi olacaklar, aile bütçesi yönetmeye çalışacaklar. Dolayısıyla o dönemde daha çok ihtiyaçları olacağını düşündüğümüz için. Yoksa kimse ümitsiz değil!

Ne kadar gurur duyuyorsunuz bu projeyle?
-Çok gurur duyuyorum.

ÖDÜL ÜSTÜNE ÖDÜL ALDIK

Hangi Avrupa ülkeleri projeyi örnek aldı ve uyguluyor?

-VISA Europe bölgesinde önce Romanya. Sonra da gerisi geldi. Hindistan’da da yapıldı. Şimdi İspanya’da konuşuluyor. Fransa da ilgili.

Ödül aldınız mı?

-Aldık. Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri kapsamında birçok ödül aldık. VISA dünyasında zaten ödül üstüne ödül aldık!
“PARAMI YÖNETEBİLİYORUM” PROJE KOORDİNATÖRÜ KAZIM HASIRCI:
‘BOĞAZİÇİ’NDE EKONOMİ ÖĞRENCİSİYDİM AMA PARAMI YÖNETEMİYORDUM’

Çok tecrübeli bir eğitimci. Nerdeyse tüm Türkiye’yi dolaşmış ve eğitimler vermiş. Son derece eğlenceli ve bilgilendirici anektodlar anlatıyor…

Boğaziçi Üniversitesi’nde Ekonomi okurken bu projeyle tanıştım. O sırada bütçe yapamıyordum, harcamamın kaydını da tutmuyorum. Acil Durum Fonu diye köşeye koyduğum bir miktar param vardı. Tüm o parayı bir yere yatırdım ve kaybettim. O zaman anladım ki, ben ekonomi öğrencisiyim ama paramı yönetemiyorum! İşte o zaman bu projenin eğitimi almaya kara verdim. Derken eğitmen oldum. Eğitmen eğitimleri çok etkili. Hem kendin öğreniyorsun hem de “Bir başkasına bunları öğretmeliyim!” hissi geliyor. Bir sürü arkadaşıma faydam dokundu. Ve derken gerisi geldi. Bütün kalbimle bu projeye inanıyorum ve kendimi bu projeye adamış haldeyim…

46HAFTA-105TEK KİŞİLİK EĞİTİM DEĞİL BÜTÜN AİLE FAYDALANIYOR

Verdiğimiz eğitim, tek kişilik bir eğitim değil. Dolaylı yoldan aileyi de etkiliyor. Babasına, annesine anlatıyor onlar da uyguluyor. Tüm aile birikim yapmış oluyor. Parasını yastık altında bırakmaması gerektiğini veya bir şekilde onu başka bir yöntemle değerlendirmesi gerektiğini öğreniyor.

TASARRUF BİLİNCİ

“Paramı Yönetebiliyorum” eğitimi almamış kişilerin yüzde 56’sı, “Faturalarımı düzenli ödeyebiliyorum” diyor. Almış olanların ise, yüzde 75’i “Evet faturalarımı düzenli ödeyebiliyorum!” diyor. Bütçe yaptığı için, ihtiyacını ve isteğini ayırabildiği söylüyor. Bir de en önemlisi, tasarruf konusu. Tutarı değişebilir. Ama kimi, ayda 75 lira tasarruf edebiliyor kimi bin lira. Öyle ya da böyle tasarruf bilinci yerleşiyor.

FİNANSAL HEDEF KOYUN

“Finansal bir hedef koyun arkadaşlar!” diye başlıyoruz eğitimlere. Gençlerimiz, en başında bir hedef koyuyor ve bu hedefi ilerleyen yıllarda da sürdürebiliyor. Eğitim verme sebebimiz de bu hedefi gerçekleştirebilmeleri. “Hedefine yönelik bütçeni yap! Borçlarını düzenli öde!” Ondan sonrası zaten otomatikman geliyor…

46HAFTA-106

HAYATINI DEĞİŞTİREN KARAR

Çorum’da verdiğim eğitimde bir katılımcım vardı. Çiftçilik yapıyor ama bir yandan da Açık Öğretim okumak istiyor. Fakat harçlara parası yetmiyor. Ve bir köyde yaşıyor. Köyden ilçeye haftada iki kez otobüsle gidiyor. Eğitimden sonrasında hayatını değiştiren bir karar verdi: Bisikletiyle gitmeye başladı. Ve o daha önce harcadığı otobüs paralarını üniversite harçları için biriktirdi. Geçen hafta öğrendiğim bilgi şu: Arkadaşımız mezun olmuş. Anlayacağınız, “Paramı Yönetebiliyorum” pe çok kişinin hayatını değiştiriyor.

KAPININ ÖNÜNDEKİ KUMBARA

Adana’dan bir örneğimiz var mesela. Eğitim alan eğitmenimiz 6 kişilik bir ailede yaşıyor. Kapılarının önüne bir kumbara koyuyorlar. 6 kişilik ailede 4 kişi çalışıyor. Çok fazla bozuk parayı, sağa sola harcadıklarını fark ediyorlar. Çok temel bir şey, her seferinde akşam eve girerken ve sabah çıkarken ceplerindeki bozuk parayı oraya atıyorlar. Aile biraz kalabalık olduğu için ay sonunda bakıyorlar ki, tüm kirayı aslında karşılayabilecek bir miktar var orada.

46HAFTA-107DAMLAYA DAMLAYA GÖL

Bir katılımcımızın işyerinin eviyle yürüme mesafesi 15 dakika. “Ben işe hiç yürüyerek gitmezdim. Her gün 2 buçuk lira yol parası veriyordum. Eğitimlerden sonra bunu değiştirdim. Şimdi her gün evden 20 dakika erken çıkarak işe yürüyerek gidiyorum. Böylece her ay cebinde 75 lira kalıyor. O 75 liralar damlaya damlaya göl oluyor…”

YASTIK ALTI PARANIZI YATIRIMA ÇEVİRELİM

Şanlıurfa’dan bir katılımcımız eğitim aldıktan sonra annesini karşısına alıyor -ki annesi ev hanımı, hiçbir emeklilik güvencesi, sigortası vesaire yok- “Senin yastık altında duran paranı yatırıma çevirelim!” diyor. Annesini bireysel emeklilik sistemine dahi ediyorlar. Bana anlattığı şu: “Artık annemle emeklilik için gün sayıyoruz. Çünkü öyle bir hedefi var artık!” O yüzden 121 bin katılımcı diyoruz ama gerçeği belki bunun on katı belki. Bütün aile bireylerine değiyoruz aslında…

KIRAATHANELERDE FİNANSAL OKUR-YAZARLIK EĞİTİMİ

46HAFTA-108

ON SANİYE KURALI
Herhangi bir şeyi almadan, “İstek ki, ihtiyaç mı?” diye 10 saniye düşünmemiz gerekiyor. Çünkü bilinçaltı, bilinçten 6 saniye önce karar veriyormuş. Biraz zaman kazanırsanız, duygularınızla değil, mantığınızla karar verebiliyorsunuz…

Süresi ne kadar bu eğitimin?

-2-3 saat arası değişiyor. Eğitimi alan gençler hem bütçe yapıyorlar hem de bunu bir yaşam becerisi olarak hayatlarına taşıyorlar. Cezaevinden bu eğitim için talep geldi. Önce insan şaşırıyor. Ama sonrasında fark ediyorsunuz ki, mahkumlar da cezalarını çektikten sonra hayata atılacaklar, ayrıca orada da paraya ihtiyaçları var. Bu bilinci almanın herkese faydası var. Mesela 5 şehirde, eğitmen arkadaşlarımız gidip kıraathanelerde veriyorlar bu eğitimleri. En son Muş’ta böyle bir şey yaşandı. Kıraathanedeki amcalar çok memnun kalmışlar, “Akşam da gelir misin?” demişler. Daha sonra eğitim duyulmuş ve gazetelere haber olmuş. “Muş’ta Kıraathane’de finansal okur yazarlık eğitimi” diye. Biraz daha duyulduktan sonra kamudan teklif geliyor eğitmenimize. “Sen böyle bir iş yapıyormuşsun. Bunu tüm kıraathanelerimizde yapar mısın?” diye…

 

Yorum Bırak