BUGÜN o gün…
Kadın girişimcileri, yürünmeyen yollarda yürüyen kadınları yazdığım gün…
Benim içimi açan gün, “Ya ne müthiş kadınlar var bu ülkede!” dediğim gün…
O kadar pırıl pırıl kadınlarla tanışıyorum ki ilham almamak mümkün değil…
Elif Boyner işte onlardan biri.
Ortağıyla birlikte hepimizin hayatına dokunan, hayatımızda fark yaratan bir şey yaptı: İnsanları spor üzerinden bir araya getiren bir aplikasyon. Bugüne kadar 50 bin kişi tarafından indirildi. Adı SWEATers. Yani, ‘Terleyenler’. Kullanıcıları kendilerine spor arkadaşı, spor etkinliği bulabiliyor ve kendi etkinliklerini paylaşıyor. Ve terledikçe ve terlettikçe puan kazanıyor!
Elif, spora felsefi bir anlam yüklüyor. Bayıldım! “En iyi terapi spor!” diyor. “Egoyu törpülemenin en iyi yolu!” diyor. “En güzel ve en sağlıklı randevu!” diyor. “İnsan ne zaman keyifsiz ve hırçınsa gidip spor yapmalı, ter atmalı, bak o zaman nasıl değişir, nasıl yumuşar!” diyor. Tespitlerine yüzde yüz katılıyorum. Sizi Elif’le yaptığım röportajla baş başa bırakıyorum, ben spor yapmaya gidiyorum…
– Seni tanıyalım…
İsmim Elif. Çok heyecanlıyım, fazla heyecanlı… Uyandığımda “Bugün neler olacak?”, uyurken de “Rüyamda ne göreceğim?” diye heyecanlananlardanım. Hep yeni bir şeyin peşindeyim. Hayal kurarım çok. Gerçekleşeceğine inanırım. İnsanlara dokunmayı severim. Kapılarını aralık tutan insanları severim. Kendi kapımı da hep biraz aralık bırakırım. Son bir kaç senedir sporla dokunmayı amaç edindim. Umarım daha pek çok güzel şey yapacağız…
– Eğitim?
Parsons New York’ta Tasarım ve İşletme bölümünü bitirdikten sonra Londra Central Saint Martins’de Güzel Sanatlar yüksek lisansı yaptım.
– Biz seni “sanatçı” olarak tanıyoruz. Yaratıcı işlerinden, sergilerinden… Çok da iyi yorumlar alıyordun…
Evet, 3 sene öncesine kadar sadece sanatla ilgileniyordum. Sergilerim oluyordu, iyi de gidiyordu. Ama ben hep bir eksiklik hissediyordum.
– Neden?
Sergilerime gelenler benimle muhtemelen yakın değerlere ve düşüncelere sahip insanlardı ve benim tek yaptığım şey, benzer düşünceleri farklı bir formda ve görselde onlara sunmaktı. Bu bana yetmedi!
– Seni kesmeyen ne oldu?
Ben insanların hayatına dokunmak istiyorum. İnsanların hayatlarında bir fark yaratmak, bir işe yaramak istiyorum. Bunu sanatla yapabilen sanatçılardan değildim. Çizmeye, çekmeye devam ediyorum ama artık kendim için…
– Peki sonra?
5 sene önce Piero’yla tanıştım ve o hayatıma sporu kattı. Haftanın 6 günü spor yapmaya başladım. Birlikte yeni pek çok şey keşfettik. Kış tırmanışları, buz tırmanışları, downhill bisiklet turları… Hayatımın en özgür ve en güçlü hissettiğim dönemine girmiştim.
EGOYU TÖRPÜLEMENİN EN İYİ YOLU: SPOR YAPMAK
– Spor ne ifade ediyor senin için?
Benim için terapi. Egoyu törpülemenin en iyi yolu. En güzel ve en sağlıklı randevu. İnsan ne zaman keyifsiz ve hırçın olsa acısını en yakınındakinden çıkarır ya… İşte Piero o zamanlarda bana, “Git biraz terle, ondan sonra konuşalım!” derdi. Döndüğümde gerçekten de yumuşamış olurdum. Toplumsal olarak da sporun yeri çok önemli: Hiçbir sosyal statü, düşünce, dil, din, ırk gözetmeksizin insanları bir araya getirebilen nadir şeylerden biri spor!
– Ama sen bu spor işini ilerlettin…
Evet. Piero’yla “olimpik triatlonlar”a katılmaya başladım ve SWEATers’ın tohumları ilk triatlonumu bitirdiğim gün ekildi. Ben o gün, “Ya bitiremezsem?” diye korkarken harika bir dereceyle bitirdim. Bitiş çizgisinde Piero’nun yüzündeki gururu unutamıyorum. O gün ona, “Senin bana yaptığını bizim başkalarına da yapmamız gerekiyor!” dedim ve SWEATers doğdu. Uygulamanın ismi de buradan geliyor, SWEATers, yani ‘TERLEYENLER’
İNSANLARI SPOR ÜZERİNDEN BİR ARAYA GETİREN APLİKASYON: SWEATERS
– SWEATers tam olarak nedir?
İnsanları spor üzerinden bir araya getiren bir aplikasyon. Kullanıcılarımız kendilerine spor arkadaşı, spor etkinliği bulabiliyor, kendi etkinliklerini paylaşıyor. Ve terledikçe ve terlettikçe puan kazanıyor. Bir de üzerine antrenmanı bitirince kendine en uygun ve en yakın sağlıklı yeme-içme yerlerini buluyor ve birçoğunda da bizim kullanıcılarımıza özel fırsatlar sunuluyor.
– Ne zaman kuruldu?
2.5 sene önce. Yolun başındayken ortağım Melis Abacıoğlu Sezener ile yollarımız kesişti. İkimiz de sporun birleştirici ve özgürleştirici gücüne, en iyi terapi yöntemi olduğuna ve yayıldıkça dünyanın daha güzel bir yer olacağına inanıyorduk. Mayıs 2017’de SWEATers App doğdu.
– Mottonuz ne?
Biz daha sağlıklı, daha mutlu ve daha iyi insanlar olmak için birbirini harekete geçiren, motive eden insanlar topluluğuyuz. Sporun böyle bir gücü olduğuna inanıyoruz. Araştırmalara göre sporu bırakanların yaklaşık yüzde 42’si onları spora motive edecek bir partnerlerinin olmamasından şikâyetçiymiş. Gerçekten de birine yürüme/ koşma sözü verdiğinde, sabah o alarmı fırlatmak istesen de verdiğin söz ağır basıyor, yolda bırakamıyorsun arkadaşını ve çıkıp onunla koşuyorsun. Koşunun sonunda da çok daha güzel hissetmeye başlamış oluyorsun. Ben spordan cayma ihtimalimin olduğunu hissettiğim günlerde SWEATers üzerinden bir arkadaş buluyorum ki antrenmandan kaçamayayım…
MUM IŞIĞINDA YOGA
– Peki SWEATers’ın hedefi ne? Aynı zamanda spor yapan insan sayısını arttırmak mı?
Elbette! Sadece spor yapanları bir araya getirmekten öte spora teşvik de etmek. Bizim spor yapmayan insanlara da ulaşmamız gerekiyordu. Bunu için de çesitli projeler geliştirdik. “Mum ışığında yoga” seanslarımız oluyor mesela ve “Parklarda yoga”…
– Bu güne kadar kaç kişi bu aplikasyona üye oldu?
Şu ana kadar 50 bin kişi tarafından indirildi.
– Üyeler neler bulabiliyor?
Öncelikle her tür spor partneri. Mesela tenis, kaya tırmanışı, fitness partneri vs… Bizde antrenmanların adı HADİ. İsteyen üye, kendi HADİ’sini oluşturabiliyor veya başkalarının HADİ’sine katılabiliyor. Amacımız harekete geçirmek. HADİ gel tenis oynayalım, HADİ koşuya çıkıyoruz… HADİ, C’MON, YALLAH, VENGA! Yurtdışına açıldıkça inşallah bu dil alternatiflerini de kullanmak nasip olacak! 2019’da Barselona’da HADİ’lemek üzere kollarımızı sıvadık! Aynı zamanda iki festival gerçekleştirdik. Mayıs 2018’de Tersane Haliç’te gerçekleştirdiğimiz festivalde iki günde 7 bin 500 kişiyi terlettik! Şimdi de SWEAT BOX adını verdiğimiz mobil bir spor kutusu yarattık. Konteynerden oluşan BOX’umuz her ay şehrin farklı bir noktasında konumlanacak. Bu ay Metrocity’nin önündeyiz. Kapılarımız herkese açık ve antrenmanlar ücretsiz…
